Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında, dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiği gerekçesiyle açılan davanın karar duruşması görüldü.
MA’nın haberine göre; duruşmaya HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaaş, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Demirtaş’ın avukatları da duruşmada hazır bulundu. Demirtaş’ın esasa dair savunması ardından savcı söz aldı.
Savcı, 22 Temmuz’da görülen duruşmada Demirtaş hakkında, "Suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak tehdit etmek" suçundan 2 yıldan 5 yıla, "Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçundan ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep ettiği mütalaasını tekrarladı.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Demirtaş’ın “terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerini hedef göstermek'” suçlamasıyla 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
TIKLAYIN-Yüksel Kocaman davasında Selahattin Demirtaş'a hapis istemi
Üye hakim şerh düştü
Demirtaş hakkında “Varsayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanmak suretiyle tehdit” suçlamasından ise suçun yasal unsurları oluşmadığı yönünde beraat kararı verdi.
Mahkemenin kararına, üye hakim şerh düştü. Şerh düşen üye hakim, Demirtaş’ın yargılandığı dava sırasında yaptığı savunmada, Yüksel Kocaman’ın adını birden fazla kez geçirerek, beyanlarda bulunmasının savunma hakkı kapsamında “.. ifade edilen sözlerde savunmasının bütününde herhangi bir terör örgütünün adının zikredilmediği, dolayısıyla yerleşik Yargıtay kararlarına göre de seçimlik hareket olan terör örgütlerine hedef gösterme eyleminin gerçekleşmediğini” belirtti.
Üye hakim, Kocaman’ın adı ve soyadının toplumun büyük kesimi tarafından bilindiğini, Demirtaş’ın Kocaman’ın ismini söyleyerek, savunma yapmasının ‘savunma hakkı’ kapsamında kaldığını ifade etti ve beraat kararı verilmesi gerektiğini söyledi.
TIKLAYIN- "Savcı, Erdoğan'la görüştükten sonra operasyon yapıldı"
Demirtaş ne demişti?
Demirtaş'ın 7-8 Ocak 2020'deki savunması sırasında şunları demişti:
"Benimle ilgili operasyonun yürütücüsü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. İkinci tutuklamayı bizzat örgütleyerek. İkinci tutuklamamın nasıl yapıldığının tüm detaylarını biliyorum. Başsavcı Yüksel Kocaman ve yardımcısı. Haklarında suç duyurusu yaptık.
"Senin o güvendiğin saraydan büyük Allah var Yüksel Kocaman, devran dönüyor. Devran dönüyor, halk var. Sandık kurulduğunda güvendiğin dağlara kar yağacak, bunların hepsinin hesabını yargı önünde vereceksiniz."
Ne olmuştu?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Demirtaş'ın Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada Ankara Cumhuriyet Savcısı Yüksel Kocaman'a yönelik ifadeleri nedeniyle dava açtı.
Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 28 Mayıs 2021 tarihinde görülen karar duruşmasında, Demirtaş’a "Terörle mücadelede görev alan kamu görevlisini hedef göstermek" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verilirken, "Suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak tehdit etmek" suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına hükmedildi.
Dosyanın kanun yolu incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin "Suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak tehdit etmek" suçuna ilişkin verdiği kararı, yasada belirtilen geçerli bir hüküm kurulmadığı gerekçesiyle esastan bozdu. Bunun üzerine dosya yeniden Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
22 Temmuz’da görülen duruşmada savcılık, Demirtaş'ın sanal medya hesabından geniş kitlelere ulaştığına dikkat çekerek, "Suça konu beyanların sosyal medyada paylaşıma sokulması hususları göz önünde bulundurulduğunda savunma hakkı sınırlarını aşacak şekilde terörle mücadelede etkin görev yapan kamu görevlisinin kimlik bilgilerini paylaşmak suretiyle örgüt mensuplarına hedef gösterme sonucunu doğuracak nitelikte beyanlarda bulunduğu, kovuşturma dosyasındaki içeriklerinden anlaşılmıştır" diye belirtti.
Bu şekilde Kocaman'ın birçok kez hedef gösterildiğini iddia eden iddia makamı, mütalaasında "Suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak tehdit etmek" suçundan 2 yıldan 5 yıla, "Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçundan ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebinde bulundu.
Yüksel Kocaman kimdir?
1993’te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1998-2001 arasında Pınarhisar Cumhuriyet Savcılığı, 2001-2003 yılları arasında Çatalzeytin Cumhuriyet Savcılığı görevini üstlendi.
AKP’nin iktidara gelmesinin ardından ise yavaş yavaş yükselmeye başladı. 2003’ten itibaren sırasıyla Strateji Geliştirme Başkanlığı Tetkik Hakimliği, Personel Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimliği, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu.
2011’de Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne atandı. Kocaman, Kasım 2014’ten Ocak 2017’ye kadar Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı yaptı.
Daha sonra Harun Kodalak’ın yerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına atandı. 27 Kasım 2020’de ise Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından Yargıtay üyeliğine seçildi.
Yargıtay üyeliğine atanmasından sonra yeni evlendiği eşiyle birlikte Bodrum’da yaptığı tatille gündeme geldi. Tatile helikopterle gitti. Geceliği 9 bin 300 lira olan Bodrum Mandarin Oriental Otel’e kaldı.
Fotoğrafları basına yansıyan tatilde eşinin taktığı çantanın fiyatı ise yaklaşık 20 bin liraydı.
Nikahına, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler gibi isimler katıldı.
Nikahta ayrıca Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muharrem Akkaya, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Daire Başkanı Halil Koç, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da yer aldı.
Evlendikten sonraki gün de çift Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etti.
Daha sonra Kocaman’ın, Erdoğan’ın Pınarhisar Kapalı Cezaevi’nde kaldığı dönemde, cezaevi savcısı olduğu ve Cezaevinde Erdoğan’la mangal partisi yaptığı ortaya çıktı.
(RT)