Toplumda Alevi kesime hitap eden kanal olarak bilinen Dem Tv'nin yayını, 4 Nisan'da yasal uyarı yapılmadan ve gerekçe gösterilmeden kesildi.
Kanal yetkilileri, Turkshow'la yaptıkları görüşmelerde, yayını kesme talimatının Turksat yetkililerince "sözlü olarak" kendilerine verildiğini, ancak Turksat ile yapılan görüşmelerde böyle bir talimatın olmadığını öğrendiklerini ifade ettiler.
Dem TV: Ortaya uyarı ve talimat yok, yayın kesildi
Dem TV Yönetim Kurulu'nun imzasıyla yapılan açıklamada; "Yayınımızın kesilmesini, insan hak ve hürriyetlerine, demokrasiye ve basın özgürlüğüne bir saldırı olarak görüyor, yayın kesme talimatının sözlü olarak verilmesinin ve ortada herhangi yasal bir uyarı bulunmadan yayınımızın kesilmesinin, hangi rejimle yönetilen ülkelerde görülebilecek bir uygulama olduğunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz" denildi.
Yürüyüş: Kızıldere yaşandığında DHKP-C yoktu
Ayrıca, 145. sayısı toplatılan aylık Yürüyüş dergisinin yayını, bir ay süreyle durduruldu. "Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (DHKP-C) adlı örgütün propagandasını yapmak" suçlamasıyla toplatılan dergi sayısında, Kızıldere'de öldürülen 10 devrimcinin kısa yaşam öyküleri yer alıyordu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın toplatma, dağıtım ve satış yasağına ilişkin taleplerini değerlendiren İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, "Terör örgütünün propagandası" iddiasıyla toplatma ve yayın durdurma kararı verdi.
Kararları 2 Nisan'da yaptığı bir açıklamayla "keyfi" olarak değerlendiren dergi yetkilileri, suçlanan yazıda DHKP-C adının geçmediğini, Kızıldere olayının yaşandığı dönemde DHKP-C diye bir örgütün ortada olmadığını, dergide fotoğraflarına yer verilen kişilerin de DHKP-C örgütüne mensup olamayacaklarını bildirdi.
"Savcı da, hakim de sözkonusu sayfada, iddia ettikleri türden bir 'suç'un işlenmediğini çok çok iyi biliyorlar. Nerede bu yazıda DHKP-C? Nerede bu yazıda örgüt propagandası? Gösteremezler. Kendileri de hukuksuz bir ceza verdiklerinin farkında olmalıdırlar." (EÖ/GG)