DEM Parti (Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, haftalık Meclis Grup Toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hatimoğulları, Irak'ta hayatını kaybeden 12 asker için başsağlığı dileyerek, “Yoksulların çocuklarının askerlik yaptığını ve ölüm haberlerini aldığını görüyoruz. Saray ve yandaşlarından hiç kimse böylesi haberler almaz” dedi.
Öte yandan grup toplantısının ardından DEM Parti Eş Genel Başkanları bugün Meclis'teki bilgilendirme toplantısına katılmadı.
Hatimoğulları partisinin grup toplantısında şunları söyledi:
Kışanak’ın tutukluluğu
“Kobanî Kumpas Davasında sözde yargılanan ama aslında bu siyasi erki ve onun yanında yer alan yargı sistemini yargılayan arkadaşlarımızın savunmaları devam ediyor. Dün de Gültan Kışanak’ın savunmasına başlamasını bekliyorduk. Fakat ilk saatlerde bizler oradaydık. Tam da bu kumpas davasının örneklerini bize gösteren bir biçimde 7 senelik tutukluluk süresini tamamlamış olmasına rağmen Sevgili Gültan Kışanak tahliye edilmedi. Kışanak dün pek çok gerekçe ile reddi hakim talebinde bulundu.
Hayatını kaybeden askerler
“Geçtiğimiz gün yine asker ölümlerinin haberini aldık. Yaşamını yitiren askerlere Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Acının rengi olmaz ama acının sınıfı vardır. Bizler dilimiz döndüğünce Türkiye ve dünya kamuoyuna bu acının sınıfsal karakterini anlatmaya çalıştık. Gelen asker cenazelerinin ailelerine baktığımız zaman her biri kerpiç evde yaşayan, çadırlarda yaşamak zorunda kalan yoksul aileler. Yoksulların çocuklarının askerlik yaptığını ve ölüm haberlerini aldığını görüyoruz. Saray ve yandaşlarından hiç kimse böylesi haberler almaz. Deprem sonrasında çadırda yaşamak zorunda kalan asker aileleri sürekli medyada gösterildi.
Bahçeli’ye yanıt: Biz sadece Kürtçe konuşmuyoruz
“Bizler elbette kendilerinden öyle bir iradeyi beklemiyoruz. Bahçeli diyor ki Karamanoğlu Mehmet Bey zamanında Türkçe konuşmayan bu topraklarda yaşayamazmış. Ve böyle bir ırkçı söylemden hareketle, ‘Türkçe konuşmayanların Meclis’te yeri yok’ diyerek DEM Parti’nin parlamentoda yerinin olmadığını söylüyor. Bizler çok net olarak şunu söylüyoruz; cellatları ve cellatlığı çağrıştıracak bir anlayışın parlamentoda yeri yok. Parlamento sözün kurulduğu, siyasetin konuşulduğu; savaşların, çatışmaların ve ülkede yaşanan bütün sorunların konuşulup çözüm bulunduğu bir siyaset alanıdır.
“Bunun dışında adeta cellatları parlamentoya çağırırcasına ‘Kürtçe konuşanların burada yeri yoktur, DEM Partililerin burada yeri yoktur’ diyenlere yanıtımız çok net olarak şudur: Biz DEM Partililer olarak sadece Kürtçe konuşmuyoruz, Arapça da Türkçe de Süryanice de konuşuyoruz. Anadolu ve Mezopotamya topraklarındaki bütün kadim dilleri konuşan bir siyasi partiyiz. Bizim yerimiz parlamentodur. Parlamentoda yeri olmayanlar savaş çığırtkanlığı yapanlardır, çatışmaları derinleştirenlerdir. Bizim yerimiz burasıdır.
“Rojava şu anda bombalanıyor”
“Bakın bu acı haberler geldikçe, bu çatışma haberleri geldikçe -elbette biz Dem Partililer olarak herkesin acısını ve üzüntüsünü yüreğimizin en derinliklerinde hissediyoruz- hemen akabinde Rojava bombalanmaya başlıyor, siviller katlediliyor. Elektrik santralleri, gıda depoları ve hastaneler, sivillerin yaşam alanları bombalanıyor. Biz her seferinde bunları dile getirdik. Sivillerden intikam almak hangi ahlaka, hangi anlayışa sığar? Ama evet Rojava şu anda bombalanıyor. Rojava deyince aklımıza ne geliyor? IŞİD’e karşı en onurlu mücadeleyi veren Kürt halkı ve ittifak ettiği Arap halkları geliyor. IŞİD sadece hayalini kurduğu o topraklarda değil aynı zamanda ABD, Fransa, Batı için de bir tehlikedir. Rojava halkları bütün dünyayı bu tehlikeden kurtarmak üzere mücadele vermiştir. Bizler DEM Parti olarak diyoruz ki bu yürüdüğünüz yol yol değildir. Barışın yolunu bu parlamentoya, siyasi partilere ve bütün topluma bir kez daha öneriyoruz.
"Bizim yolumuz barışın yoludur, müzakerenin yoludur; DEM Parti olarak bizim yolumuz bir çözüm sürecinin üretilmesinin yoludur. Bizim yolumuz; 40 yıldır devam eden savaş ve çatışmaların barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesinin yoludur, onurlu bir barışın tesis edilmesinin yoludur. Asla yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz ve kararlı adımlarla mücadelemizi devam ettireceğiz.”
Hatimoğulları ayrıca 19 Ocak Cuma günü gazeteci Hrant Dink’in ölüm yıldönümü olduğunu hatırlatarak, “19 Ocak’ta bizler de Agos’un önünde olacağız. 301 barış imzacısından biriydi Sevgili Hrant. Üzülerek ifade ediyoruz ki onun ölümü attığı bu imzadan ve barıştan oldu. Ama ona da sözümüz olsun ki onun imzasıyla biz savaşı kesinlikle öldüreceğiz” dedi.(AÖ)