Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ile CHP Genel Merkezi’nde görüştü.
Özel: Fikir alışverişi yaptık
Yaklaşık iki saat süren görüşme sonrasında ortak açıklama yapıldı. Özgür Özel, güncel sorunlar ve seçim sonuçlarını değerlendirdiklerini söyledi ve şöyle dedi:
"Hem yerel seçim sonuçların genel seçime etkileri, Türkiye demokrasisinde yaşadığımız sorunlar, krizler ve içinde bulunduğumuz hafta bolca konuşulan gündemler, sayın Meclis başkanımızın her iki partiye ve diğer partilere gerçekleştirdiği ziyaretler, dün Sayın Cumhurbaşkanı ile benim gerçekleştirdiğim görüşme, bunların üzerinde fikir alışverişi yapmak, karşılıklı görüş alışverişi yapmak, değerlendirmelerde bulunma fırsatını yakaladık.”
Bakırhan: 31 Mart’ta halk aslında siyaset kurumuna da önemli bir mesaj verdi
Bakırhan, konuşmasında “diyalog ve müzakere” mesajı verdi, şöyle dedi:
"Aynı zamanda yerel seçimlerde almış oldukları sonuçlardan dolayı tebrik ettik. Başarılı bir sonuçtu. Bugüne kadar siyaset kurumu arasında duvarlar örülmüştü, kutuplaşma vardı. Bu kutuplaşmalar neticesinde siyaset kurumu özgürce bir arada hem Türkiye hem bölge meselelerini tartışamıyordu. Ya da yeterince tartışamıyordu."
"31 Mart’ta halk aslında siyaset kurumuna da önemli bir mesaj vermiştir. Türkiye’de artık mevcut krizler, mevcut iktidar yaklaşımı ile çözülmüyor, daha da derinleşiyor. Demokrasi ve özgürlükler konusunda ciddi sorunlar var. Düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda her gün çeşitli örneklerle karşılaşıyoruz. Henüz seçim sonuçlarında ortaya çıkan siyasi iradeyi kabullenmeme durumu söz konusudur. Siyasetin, muhalefetin, siyasi partilerin bir araya gelmesinin sebebi bunlardır.”
"Sayın Başkan yapıcı olmalı”
Ülke sorunlarının çözülmesi gerektiğini vurgulayan Bakırhan şöyle devam etti:
"Bu aynı zamanda muhalefetin, ana muhalefet partisinin temel görevlerinden birisidir. Önümüzdeki günlerde biz muhalefet olarak daha çok bir araya geleceğiz. Meselelerin diyalogla, müzakereyle çözülmesi için bir çaba içerisinde olacağız. Türkiye halkları da seçimde bu mesajı bizlere vermiştir. Siyaset kurumu rol alsın, sorumluluk alsın. Mevcut sorunların çözümünde yapıcı bir rol üstlensin. Tabi bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi'ne de büyük görevler düşüyor."
"Önümüzdeki günler halkın dili olma, sesi olma, halkın, emekçilerin, yoksulların yaşamış oldukları sorunların çözümü için; muhalefetin bir arada aynı zeminde buluşması, ortak görüş alışverişinde bulunarak hareket etmesinin değerli olduğunu biliyoruz. Bu konuda sayın başkan yapıcı bir rol oynayacağını belirtti.”
"Bugüne kadar Türkiye’de uygulanan politikalar derin bir krize neden olmuştur. Gezi Davası, Kobanê Davası siyaset üzerindeki baskı politikalar, yargı ve ekonomik alanda yaşanan gelişmelerin tamamı iyi bir durumda olmadığımızı gösteriyor."
"Önümüzdeki dönem başta CHP olmak üzere diğer siyasi partilerle bir araya gelerek bu sorunların çözümü konusunda görüş alışverişinde bulunacağız. Muhalefet daha cesur olmalı. Bir biçimde yaşadığımız meselelerin demokratik yol ve yöntemlerle, müzakereyle, diyalogla çözülmesi için daha büyük bir sorumluluk alacağız.”
“Üzerimize düşeni yaparız”
Anayasa tartışmalarına da değinen Bakırhan, "Öncelikle bir samimiyete ihtiyaç var. Şu andaki mevcut iklime bakıldığı zaman, bir samimiyet sorunu görülüyor. Bu konuda bir normalleşmeye, bir yol temizliğine ihtiyaç var. Böylesi bir durumda DEM Parti olarak bu konuda üzerimize düşen bütün görev ve sorumlulukları yerine getireceğiz" dedi.
“Demokratik cumhuriyet için çalışmalıyız”
Sonrasında Hatimoğulları konuştu. Hatimoğulları, işçilerin, emekçilerin, yoksulların, kadınların yaşadığı ekonomik sorunlar ile deprem gibi sorunların güçlü bir koordinasyonla konuşulup tartışılması gerektiğini vurguladı.
Hatimoğulları, şöyle dedi:
"Ne yazık ki siyaset hep bugüne kadar ayrıştırdı, kutuplaştırdı. Ümit ediyoruz ki 31 Mart seçimleri sonrası ortaya çıkan seçim sonuçlarından değerli yurttaşlarımızın başta muhalefet olmak üzere bütün kesimlere yüklemiş olduğu görev ve sorumluluğun bilinciyle bizler demokratik bir Türkiye, demokratik bir cumhuriyet için hep birlikte çalışmalarımızı sürdürebiliriz.”
Van'a atanmak istenen kayyım meselesi
Sonrasında yeniden konuşan Özel, yerel seçimlerde Van'da yapılmak istenen irade gaspına işaret etti. Özel, "Geçmiş yerel seçimlerden sonra Türkiye demokrasisi önemli bir yara almıştı. Bu seçimde önce Van’daki durum ortaya çıktı. Orada çok önemli bir dayanışma sergilendi. İkinciye mazbata verme gibi bir ayıptan ve yanlıştan dönüldü. Şu ana kadar herhangi bir kayyım uygulamasının yaşanmamış olmasından ihtiyatlı bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim” dedi.
Sorular
DEM Parti'nin kazandığı belediyelerde bayrak üzerinden devreye sokulan provokasyona dair sorulan soruyu yanıtlayan Özel, "Olaylar yaşandığında da diyalog halindeydik. Birincisi bir Atatürk’e ve Sayın Erdoğan’a bir saygısızca ifadenin DEM Parti Eş Genel Başkanları tarafından sarf edildiği noktasındaki yanlış iletişim kendileri tarafından düzeltildi. Ardından kolluk güçlerinin yapmış olduğu soruşturma ve kovuşturma aşamasında da netleşti. DEM Partinin seçilmiş başkanları değildi onu söyleyenler. İkinci husus da bayrak konusu. O konuda ben her iki sayın eş genel başkanın yapmış olduğu açıklamaları DEM'in kurumsal tavrı olarak görüyorum" diye kaydetti.
Hatimoğulları da sorulan soruya şu yanıtı verdi: "Bizlerin bayrakla, sembollerle hiçbir biçimde hiçbir sorunu yok. Bunu kayyım atamak için bir zemin hazırlama olarak okuyoruz. Bir yönlendirme olarak bir dezenformasyon olarak okuyoruz. 1 Mayıs’ta ben Van’daydım. Van Belediyesi’ni ziyaret ettim. Bütün belediyelerimiz aynı şekilde orada bulunması gereken bütün semboller mevcuttur" dedi.
(EMK)