Galatasaray Postanesi önünde toplanan DEHAP'lı kadınlar adına açıklama yapan Kadriye Kanat, "Yaşanan şiddet ortamlarında en çok kadınların acı çektiğini ve yaşananların faturalarını en çok da biz kadınlara ödetildiğini yaşayarak öğrendik. Kürt sorununun çözümü konusunda en azından şiddetin durması ve diyalog yolunun açılması için net bir tutum konulmasını istiyoruz" dedi
Türkiye'ye Avrupa Birliği'ne (AB) giriş için müzakere tarihi verilmesini istediklerini belirten Kanat, "17 Aralık günü verilecek tarih, sorunların demokratik ve barışçıl çözümü için yol gösterebilmelidir. AB müzakere süreci ile Kürt sorunun çözümü kendisini daha yakıcı bir şekilde dayatmaktadır" diye konuştu.
"Toplumsal cinsiyetçilik, önemli bir engel"
AB müzakere sürecinde demokratik kültürün yaratılmasının önündeki engellerin başında toplumsal cinsiyetçiliğin geldiğine dikkat çeken Kanat,özetle şunları söyledi:
"Kadın haklarının yasal güvenceye kavuşturulmaması devlet politikalarında buna karşı mücadelenin zayıflığı ve var olan yasaların uygulanabilirliğinin yetersizliği toplumsal cinsiyetçiliği objektif olarak beslemektedir. Yaşanan kadın katliamları, taciz ve tecavüzler, namus cinayetleri bu politikaların sonucudur. AB sürecinde medeni yasada ve Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) bazı yasal değişiklikler yapılsa bile yeterli değildir."
"Kürt kadınıyım AB'ye Türkiyelilik kimliğiyle girmek istiyorum", "Ayrıkçılığa hayır, farklılıklara evet", "Kürtler azınlık değil halktır" yazılı pankartlar taşıyan ve "Kimliksiz yaşamak istemiyoruz" sloganı atan DEHAP'lı kadınlar daha sonra hazırladıkları mektubu Galatasaray Postanesi'nden gönderdiler.(KÖ/BB)