Yaşananları "provokasyon" olarak nitelendiren Demokratik Halk Partisi (DEHAP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Büyükşahin, yaşananları "Kürtlere karşı takınılan düşmanca bir tutum" olarak tanımladı.
DEHAP İstanbul İl Başkanı Cemal Kavak ise, ortamın daha da gerginleşmesinden endişe ediyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi de, yazılı bir açıklama ile, güvenlik kuvvetlerinin şiddeti teşvik ettiklerini belirtti. İHD, sorumluların yargılanmasını istedi.
Dün, polisin gömdüğü iki gerillaya ait cenazelerin yakınlarınca geri alınmak istenmesi üzerine çıkan ve bir kişinin ölümü, dokuz kişinin de yaralanması ile başlayan gerginlik, bugün de öldürülen İnanç'ın cenazesi teslim alındığı sırada polisin ateş açmasıyla sürdü.
Ancak İnsan Hakları Derneği (İHD), DEHAP ve Van Valiliği'nin müdahalesiyle gerginliğe son verildi.
DEHAP ve İHD askere öfkeli
Yaşananları "tam bir provokasyon" olarak nitelendiren DEHAP Genel Başkan Yardımcısı Büyükşahin, bu sabah Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerin, İnanç'ın cenazesi teslim alınırken de halkın üzerine ateş açtığını açıkladı.
Aydınların barış çağrısı yaparken Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) Kürt sorununun çözümünü tamamen askere havale ettiğini savunan Büyükşahin, "İnsanlara ateş etme emri verenler yargılanmadığı müddetçe güvenlik güçlerinin ast ve üstleri sorumludur. Halkın kendi geleneklerine göre cenaze defnetmelerine engel olunamaz" dedi.
Van'da Vali de dahil, sivil iradenin hiçbir etkinliğinin olmadığını savunan Büyükşahin, Van Belediyesi'ne de tepki göstererek, "Kitle dağılırken, insanların sırtı askere dönük iken, Bostaniçi Jandarması ateş açıyor. Dokuz yaralının neredeyse tamamı, belden yukarısına kurşun almış" dedi.
DEHAP İstanbul İl Başkanı Cemal Kavak ise, yaşananları endişe ile karşıladığını bildirerek, "Olayların başka yerlere sıçramasında korkuyoruz" dedi.
Kavak, "Silah kullanan tarafı kınıyoruz. Toplumsal barışa ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde sorumluların açığa çıkarılması için yetkilileri göreve davet ediyoruz" diye konuştu.
İHD açıklamasında ise, güvenlik güçlerinin uyguladığı aşırı şiddetin Fahrettin İnanç'ın ölümüne, 8 kişinin de çeşitli yerlerinden yaralanmasına yol açtığı hatırlatıldı.
Eylemcilere yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu açıklayan İHD, "Kalabalığa ve havaya rast gele ateş açılması yaşam hakkına yönelik bir tehdit ve ihlaldir" dedi.
Eylemciler kurşunun, basın gazın hedefi
Dün, iki gerillanın cenaze işlemlerinin uzun zaman almasını protesto eden kitle, Bostaniçi Mezarlığı'na yürümüş ancak yolları jandarma barikatıyla kesilmişti. İlerlemelerine izin verilmeyen kalabalık, geri dönmek isteyince de polis barikatıyla karşılaşmıştı.
Oturma eylemi yapan insanlara tam DEHAP İl Başkanı Abdurrahman Doğar, bir basın açıklamasıyla cenazenin bir-iki saat sonra geleceği haberini veriyordu ki, jandarma kitleye ateş açtı.
Açılan ateş sonucu, Fahrettin İnanç isimli 19 yaşındaki bir genç ölmüş, sırtına aldığı kurşunla ağır yaralanan Veysel Laçin isimli kişi, Van Araştırma Hastanesi'nde ameliyata alınmıştı.
Ayrıca, çoğu kurşunla sekiz kişinin daha yaralandığı belirtiliyor. İHD Van Şube Başkanı Zeki Yüksel, öldürülen gencin otopsisine katıldı. Ancak otopsi sonuçları henüz açıklanmadı.
Eylemcilerle güvenlik kuvvetlerinin arasında kalan gazetecilerden İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Şükrü Akyüz, başından hafif şekilde yaralandı; Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Erdoğan Altan ile Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Feyat Erdemir ise sıkılan yoğun gazdan etkilendi.
Olayların ardından basın mensupları polis araçlarıyla bölgeden uzaklaştırıldılar. (EÖ/EÜ)