Abbasoğlu'nun Örnek Otel'de düzenlediği basın toplantısına, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) adaylıklarını onaylamadığı eski Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Genel Başkanı Murat Bozlak, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Akın Birdal ve eski Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkanı Levent Tüzel de katıldı.
3 Kasım seçimlerine hazır olduklarını ve seçim barajını aşacaklarını söyleyen Abbasoğlu, EMEK-BARIŞ-DEMOKRASİ BLOKU ile DEHAP'ın politik meşruiyetini, önemini ve oynayacağı kilit rolü kanıtladığını söyledi.
"Türkiye değişim istiyor" sözleriyle başlayan seçim bildirgesinde, Türkiye'nin nasıl bir değişim istediği, ekonomik krizden nasıl çıkılacağı, savaş tehlikesinin nasıl önleneceği ve özgür, eşitlikçi ve demokratik bir Türkiye için neler yapılması gerektiğine ilişkin görüşler yer aldı.
DEHAP'ın seçim bildirgesinden bazı başlıklar ve görüşler şöyle:
"Türkiye değişim istiyor"
3 Kasım seçimlerinden beklenen değişimdir. 3 Kasım seçimlerinden sonra Türkiye mutlaka değişecektir. Ama hangi yönde? Ülkeyi şimdiye kadar yönetip batağa batıranların istediği yönde mi, halkın istediği yönde mi? Seçimlerde buna karar vereceğiz. Nasıl bir değişim istediğimizi göstereceğiz.
"Düzen partileri halka karşı değişim istiyor"
Seçimlere katılan düzen partileri, Uluslar arası Para Fonu (IMF) programını kendi öz programları olarak ilan ettiler. Kendi iktidarlarında Türkiye'yi IMF'ye muhtaç eden bu güçler, şimdi IMF tarafından teslim alındılar. Borcu borç alarak ödeme dışında hiçbir çözümleri yok. Türkiye'yi hem ekonomik hem de siyasal anlamda dışa bağımlı hale getirdiler.
Ekonomisi, politikaları ve dış ilişkileri halkının öz dinamiklerine dayanmayan bir ülkede, demokrasinin eksiksiz yaşanması mümkün olamaz.
Halk toplumsal değişim istiyor
Karşımızdaki partilerin değişim programı halkın çıkarlarıyla bağdaşmıyor. Oy pusulasında on sekiz parti bulunmasına karşın, seçimlerde gerçekte yalnızca iki parti yarışacak.
Birinci parti; yıllarca hükümet etmiş olanların ve onlardan hiçbir farkı olmayanların tümünden oluşuyor, ikinci parti ise, halkın talepleriyle özlemlerini gerçekleştirmek için gerçek bir yenilenme ve değişim programına sahip olan EMEK-BARIŞ-DEMOKRASİ BLOKU'nda bir araya gelen halk kesimlerinin birleştiği DEHAP'tır.
Demokratik Toplumsal Değişim Programı düzen partilerince savunulan değişim programından kökten farklıdır.
DEHAP'ın toplumsal değişim programı; halk ne kadar ister ve mücadele ederse o kadar refah, halk ne kadar ister ve mücadele ederse o kadar barış, halk ne kadar ister ve mücadele ederse o kadar demokrasi elde edileceğini vurguluyor.
Krizden nasıl çıkacağız?
Türkiye ekonomik kriz koşullarında seçimlere gidiyor. Daha kötüsü, seçimlerden hemen sonra bizi daha derin bir kriz tehlikesi bekliyor.
Avuç açma değil kaynak yaratma ve halkın lehine kullanma yoluyla kriz aşılacaktır. Krizi emekten yana aşmak için Türkiye'de kaynak olmadığı iddiası yalandır.
Önemli olan, kaynakların kimin lehine kullanılacağıdır. Kaynaklar halk lehine kullanılmalıdır. Gerekli olan, kaynakları vurgunculara yedirmeyecek halktan yana bir iktidarın kurulmasıdır.
* İlk iş, Türkiye'yi işsizliğe, yoksulluğa, sefalete sürükleyen IMF programlarından kurtarmaktır.
* İkincisi, dış ve iç borçları ertelemektir.
* Üçüncüsü, hortumculardan ve vergi kaçıranlardan çaldıklarım ve borçlarım tahsil etmektir.
* Dördüncüsü, askeri harcamaları sınırlamaktır.
* Beşincisi, çok kazanandan çok, az kazanandan az ilkesine dayalı vergi düzeniyle vergi gelirlerim çoğaltmaktır.
Bu kaynaklarla aşağıdaki toplumsal değişimleri gerçekleştirmek mümkündür.
* Sosyal adaletsizliğe son verilecektir
* İşsize iş için, rant ve enflasyon ekonomisinden üreten ekonomiye geçilerek istihdam yaratılacak, 33 saatlik iş haftası ilan edilerek işsizlik sorununa çözüm bulunacaktır. Özelleştirmeler sonucu işten atılanlar geri alınacaktır.
* Bütün ücretli işçiler için dört kişilik ailenin ihtiyaçlarını karşılayacak genel asgari ücret tespit edilecek, gerçek ücretlerdeki düşüşler karşılanacak; her türlü kuralsız çalışma, angarya ve ücretsiz izin uygulaması yasaklanacaktır.
* Adil vergi düzeniyle çalışanın, esnafın, köylünün vergileri azaltılacak, başta KDV olmak üzere dolaylı vergiler kaldırılacaktır. Asgari ücret vergi dışı bırakılacaktır.
* Tarıma yatırım yapılacak, küçük üretici köylülerin mahvına yol açan "kotalar" gibi sınırlamalar kaldırılacaktır. Destekleme alımları ve üreticilerle birlikte tespit edilecek taban fiyat uygulamasıyla tarımsal üretim ve hayvancılık desteklenecek; kredi borçları silinerek çiftçiye ucuz kredi ve teknoloji desteği sağlanacaktır.
* Sosyal konut projeleriyle evsize ev sağlanacaktır.
* Rant kaygısını can kaygısının yerine geçiren deprem vurgunculuğuna izin verilmeyecek; depreme dayanıklı konut yapımı plana bağlanacak; deprem vergisiyle oluşturulan kaynaklar, ilgili meslek odalarının ve halkın denetimine açılarak, depremden zarar görenlere tahsis edilecektir.
* Toplu taşımacılık yoluyla ucuz ulaşım gerçekleştirilecektir. Deniz ve demiryolu taşımacılığı esas alınacak, bu yolla "trafik canavarı"nın da önü kesilecektir.
* Herkese parasız eğitim olanağı sağlanacaktır.
* Herkese parasız sağlık hizmeti sağlanacaktır.
* Her iş yerine kreş açılacak, ücretli doğum izin süreleri arttırılarak, babalara da doğumla ilgili izin sağlanacaktır.
* Eşit işe eşit ücret ilkesi benimsenecek, kadınların işyerlerinde çalışmasının önündeki tüm cinsiyetçi engeller kaldırılacaktır.
* Milletvekili maaşları kamu vicdanını rahatsız etmeyecek düzeye indirilecektir.
* Genel işsizlik sigortası kurulacak, sosyal güvenlik kurumları devlet tarafından desteklenecektir.
* Gençliğe güvenli bir gelecek için, onların kültürel, bedensel gelişimi için bütün önlemler alınacaktır.
* Gençliği uyuşturucudan, alkolizmden korumak için suç örgütleriyle mücadele edilecektir.
* Evlilikte cehaletin, iş kazalarının, trafik canavarının, sağlık sisteminin, savaşların kurbanı olan insanlar, engelliler, toplumsal yaşamın bütün alanlarına katılma olanağına kavuşturulacaktır.
Savaş tehlikesi nasıl önlenebilir?
Türkiye seçimlere karmaşık uluslararası koşullarda gidiyor. Savaş tehlikesi giderek büyüyor. Her an Irak'a bir Amerikan müdahalesiyle yüzyüze gelebilir ve savaşa sürüklenebiliriz.
DEHAP, Türkiye'nin çevresinde bir barış kuşağı yaratma görevini, silahların gücüyle değil, halkların kardeşçe birliğinin gücüyle gerçekleştirecek, "dış tehdit" korkusunu bu yolla aşacaktır. Komşularımızla barış, dostluk ve kardeşliğe dayalı ilişkiler kurulması özlemini temsil eden DEHAP, yurtta ve dünyada barışı savunmaktadır.
Krizden ve savaş tehlikesinden çıkış için demokratik Türkiye
Türkiye seçimlere antidemokratik uygulamalarla gidiyor. Seçimlerde düzen partilerine oy vermek, kazanılmış hak ve özgürlüklerin bugüne kadar olduğu gibi kağıt üstünde kalmasına oy vermektir.
DEHAP, ekonomisi, kültürü, demokrasisi ipotek altında olmayan demokratik Türkiye'yi kurmak için meclise girecek.
Toplumsal değişimin ve demokrasinin gerçekleşmesi için ön koşul, halkın iradesi ve egemenliğinin önündeki tüm engellerin kaldırılmasıdır. Bu nedenle, EMEK-BARIŞ-DEMOKRASİ BLOKU'na dayanan DEHAP;
* Seçme-seçilme hakkının önündeki bütün engel ve yasakların kaldırılmasını, atanmışların değil seçilmişlerin yönetimini gerçekleştirilecektir.
* Seçilme yaşı 18'e indirilerek gençlerin ülke yönetimine ve toplumsal yaşamın tüm alanlarına etkin katılımı sağlanacak, siyaset gençleştirilecektir.
* 12 Eylül Anayasası'nın yerine eşitlikçi, özgürlükçü, Türkiye gerçekliğiyle örtüşen demokratik bir Anayasa yapılmasını, yasaların demokratikleştirilmesini sağlayacaktır.
* Yargı bağımsızlığı sağlanacak. Baroların katılımıyla demokratik hukuk sistemi temelinde bir yargı reformu yapılacaktır.
* Sendikal ve siyasal özgürlüklerin, düşünce, örgütlenme ve basın özgürlüğünün önündeki tüm yasal ve kurumsal engelleri kaldıracaktır.
* Başta kamu emekçileri olmak üzere tüm çalışanlara grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınacaktır.
* İnsan hakları eksiksiz yaşama geçirilecek; işkence ve kötü muamele toplumsal yaşamdan kesinlikle çıkarılacaktır.
* Genel af ilan edilecektir.
* F Tipi cezaevleri kapatılacaktır.
* YÖK kaldırılacak; üniversiteler özerk, demokratik bilimsel, parasız eğitim kurumları haline getirilecektir.
* Tüm dillerin, kültürlerin ve inançların kolektif kullanımı yasal güvence altına alınacaktır.
* Türkiye'nin kültürel mozaiği esas alınıp gelişmesi teşvik edilerek, kültürel yaşam demokratikleştirilecek; kültürel yozlaşmanın önüne geçilerek, halkçı ve demokratik sanatsal ve kültürel yaratıcılığın önü açılacaktır.
* Uluslararası anlaşma ve sözleşmeler gözden geçirilecek, demokratik içerikli olanlar onaylanıp uygulanacaktır.
* Tüm siyasi kısıtlılara bütün hakları iade edilecektir.
Kalıcı bir iç barışın sağlanması ve demokratikleşme için DEHAP
Halkların kardeşliği ve ülkenin birliğini esas alan DEHAP;
* Kürt sorununu barışçıl ve demokratik biçimde çözecektir.
* Koruculuk ve özel örgütlenmeler kaldırılacaktır.
* OHAL'e son verilecek ve fiili OHAL uygulamaları durdurulacaktır.
* Köylerinden göç ettirilenlerin zararları karşılanarak şarta bağlı olmadan topraklarına dönmeleri sağlanacaktır.
* Bölgedeki bütün topraklar mayınlardan arındırılacaktır.
Kadının kurtuluşu için DEHAP
Seçimlere tüm partilerin toplamından daha çok kadın adayla katılan DEHAP, kadın sorununu 21. yüzyılın önemli sorunlarından biri olarak görüyor. Sorun; sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla ele alınacaktır.
Kadınların istihdam olanaklarından daha fazla yararlanmalarını sağlamaya yönelik, cinsiyet ayrımcı uygulamaları giderici düzenlemeler gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Kadınların sendikal örgütlenme ve sosyal güvencelerini kazanmaları için mücadele edeceğiz.
* Toplumun yarısını oluşturan kadınların yer ve görev almadığı demokrasi olamaz. Bunun için DEHAP, milyonlarca kadınla el ele vererek kadın iradesizi parlamentoya taşıyacaktır.
* DEHAP, kadınların, başta eğitim ve sağlık olmak üzere, hukuksal hakları, her alandaki yoğun emeğinin görünür kılınması ve güvence altına alınması için gerekli yasal düzenlemeleri yapacaktır.
* Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunu kadınların lehine yeniden düzenlenecektir.
* Kadınların lehine olan tüm uluslararası anlaşmalar yürürlüğe konacaktır.
Laiklik, inanç ve ibadet özgürlüğü için DEHAP
* Din ve devlet işlerinin birbirinden kesinlikle ayrılmasını; mezhep ve cemaatlerin kendi kendilerini finanse etmelerini,
* Devletin inançlar karşısında tarafsızlığını, hiçbir mezhebin diğerinden üstün sayılmamasını,
* Alevi, Sünni ve diğer mezheplerden halkın birliği ve kardeşliğini, inanç ve ibadet özgürlüğünü, kimsenin kıyafetine karışılmamasını savunmaktadır.
* Her Sünni yurttaşın da kabul edeceği gibi Alevi inancı yasal güvence altına alınacaktır.
Doğal çevrenin korunması için DEHAP
* İnsanlık büyük bir çevre felaketinin eşiğinde. Bunun suçlusu kar için, akıl almaz bir tüketim toplumu yaratan sermaye düzenidir.
* DEHAP insanın gerçek ihtiyaçlarını esas alan, doğayla uyumlu bir üretim düzeninden yanadır.
* İnsanlığın tüm doğal çevresiyle yok olmasına neden olacak nükleer silah yığınağı yok edilmeli, her türlü biyolojik, kimyasal silahlar yasaklanmalıdır.
* Zeugma, Bergama, Hasankeyf, Munzur ve Fırtına Vadisi gibi doğal tarihi ve kültürel zenginliklerimiz korunacaktır.
Korkusuz, özgür, eşitlikçi ve demokratik bir Türkiye'de uyanmak için
DEHAP'ın, "DEHAP Türkü ve Kürdüyle, Lazı, Arabı ve Çerkeziyle kardeşliği ve ülkenin birliğini temsil ediyor" sözleriyle başlayan seçim bildirgesi, şu sözlerle son buluyor: .
"Yıllardır 'bölünme' ve 'dış düşman' korkusuyla kendine güvenini kaybeden Türkiye'yi biz birleştiriyoruz. Türkün Kürtle, Kürdün Türkle kardeşliğini kuruyoruz. Türkiye'yi korkutanlardan 4 Kasım sabahı kurtulacağız. 70 milyon insanı özgür ve tok, ülkesi demokratik, bağımlılıktan kurtulmuş, korkularından arınmış bir Türkiye kapı eşiğimizde bekliyor." (BB/NK)