Heinrich Böll Stiftung Derneği, 29 Nisan'da Meclisten geçen Ceza Yasası'nın (TCK) 301. maddesiyle ilgili değişiklikten sonra ifade özgürlüğünde alınan yola ilişkin Taksim Hill Oteli'nde 6 Haziran'da bir panel düzenledi.
"301 Değişikliğiyle İfade Özgürlüğü'ne Yaklaşıldı mı?" başlıklı iki oturumlu panelde görüşler, uygulamada ciddi sorunlara yol açtığı konusunda fikir birliğine varılan 301. maddenin yürürlükten kaldırılması yönünde ağır bastı.
Yurdatapan: Devlet vatandaşına karşı 301'i kullanamaz
Maddenin değerlendirildiği ve ifade özgürlüğünü sınırlayan diğer yasal düzenlemelerin tartışıldığı etkinlikte Almanya Büyükelçisi Dr. Echart Cuntz, "AB ve Almanya bakışıyla 301 reformu" ve Gönenç Gürkaynak, "Anglo-Amerikan Hukuku ve 301. madde" başlıklarıyla sunum yaptılar.
Son dönemde sivil itaatsizlik eylemlerine ağırlık veren Düşünce Suçuna Karşı Girişimi Sözcüsü Şanar Yurdatapan, devletin işittiği sözlerden hizmet etmekle görevli olduğu yurttaşını hapisle tehdit etmesinin demokratik değerlere aykırı olduğunu söyleyerek 301'in çoktandır yürürlükten kaldırılması gerektiğini ifade etti.
Uygun: 301'i kalkmasını beklemek gerçekçi değil
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Oktay Uygun ise, Avrupa'da da yargının yasalarla korunduğunu, bunun bir ölçüde normal olduğunu söyleyerek, maddede "Yargıyı alenen aşağılama" cümlesinin korunarak, diğer kurumlara korumanın kaldırılmasını önerdi. Uygun, "Bu konjonktürde hükümetten 301'i kaldırmasını beklemek gerçekçi değil" dedi.
İlkiz: Bakanlık iznine karşıyım
Adalet Bakanlığı'nın 9 Mayıs 2008 tarihli ve 18/1 numaralı genelgesinde 301'den soruşturma başlatan savcılardan gerekçe belirtmelerini istediğini anımsatan İletişim hukukçusu Fikret İlkiz, ancak aynı Bakanlığın, geçmişteki pratikte yargılama izni istendiğinde kararlarını gerekçesiz verdiğini hatırlattı; bunun da sürmemesi gerektiğine işaret etti.
"Ben ifade özgürlüğünden yargılandığım bir davadan Adalet Bakanlığı'nın izin vermesini istemiyorum" diyen avukat İlkiz, "Açılan her davada Türkiye, demokrasi tartışması yaşamaktan vazgeçmeli" diye konuştu.
Önderoğlu: Doğu'da başka 301'ler var
bianet ifade özgürlüğü editörü Erol Önderoğlu da, 301 dışında ifade özgürlüğü açısından sorun oluşturan düzenlemelere TCK'nın "hakaret" başlıklı 125, "örgüt ve amacının propagandasını yapmak" ile ilgili 220/8, "görevi kötüye kullanma"ya dair 257/1, Kürtçe harf kullananlar ve Kürtçe konuşanların karşılaştığı 222, "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" başlıklı 288, "Cumhurbaşkanı'na hakaret"e ilişkin 299, "halkı askerlikten soğutma" ile ilgili 318. maddelerini örnek olarak verdi.
Bu maddelere Doğu ve Güneydoğu'da sıklıkla başvurulduğuna işaret eden Önderoğlu, gazetelere verilen yayın durdurma cezalarına, karikatüristlere açılan davalara, kitap toplatmaları ve youtube.com gibi sitelere getirilen erişim yasaklarına da değindi.
Cıngı: Toplumsal dönüşüm lazım
Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkanı Aydın Cıngı da, Konda ve ISSP kamuoyu araştırmalarında Türkiye insanının, yabancıların Türkiye'de toprak satın almalarından rahatsız olduğunu, "Türkün Türk'ten başka dostu olmadığına" inananların ve AB'nin talep ettiği reformların Sevres'in devamı olduğu inancını taşıyanların yaygın olduğunu ifade ederek, 301 gibi maddelerin kaldırılması için toplumun dönüşmesi gerektiğini kaydetti. (EÖ/EZÖ)