* Fotoğraf: Anadolu Ajansı.
Küresel ortalama sıcaklık, geçen hafta üst üste üç kez rekor kırdı.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) öncü verilere göre, geçen haftanın kayıtlardaki en sıcak hafta olduğunu ve El-Niño'nun da etkisiyle sıcaklık rekorlarının devam edebileceğini açıkladı.
WMO İklim İzleme Şefi Dr. Omar Baddour, rekor sıcaklarla ilgili 10 Temmuz'da yaptığı açıklamada "Dünya genelindeki farklı bölgelerden ortaklarımızın çeşitli veri setlerine göre, temmuzun ilk haftası günlük sıcaklık açısından yeni bir rekor kırdı," dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ise sıcaklık rekorları sonrası iklim krizinin "kontrolden çıktığını" belirterek, iklim krizi konusunda daha fazla ve adil bir biçimde aksiyon alınması gerektiğini bildirdi.
TIKLAYIN - Dünya genelinde en sıcak haziran ayı yaşandı
İş verimliliği kaybı artabilir
Küresel ısıtma, ısı stresini ve aşırı hava olaylarını daha yaygın hale getiriyor.
Çin, Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başta olmak üzere son günlerde dünyanın farklı bölgelerinde etkisini gösteren aşırı sıcaklar, insan sağlığını etkilemesinin yanı sıra işçilerin çalışmasını da güçleştiriyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, ısı stresi nedeniyle dünyada iş verimliliği kaybı 1995'teki yüzde 1,4 seviyesinden 2030'da yüzde 2,2'ye çıkacak. Bu oran, aşırı sıcaklık kaynaklı iş gücü kaybının 35 yılda yüzde 57 artacağı anlamına geliyor.
* Fotoğraf: Canva.
"Bugün çalışmak için çok sıcak!"
ILO'nun Working on a Warmer Planet (Daha Sıcak Bir Gezegende Çalışmak) raporundan öne çıkan bulgular şöyle:
Isı stresi fenomeni, vücudun fizyolojik zarara uğramadan tolere edebileceğinden daha fazla alınan ısıyı ifade eder. Isı stresi özellikle tarım ve inşaat gibi açık havada çalışan işçileri etkiler. Bu, dünya genelindeki 1 milyar tarım işçisi ve 66 milyon tekstil işçisi (çoğu klima olmadan fabrikalarda ve atölyelerde çalışmak zorunda olanlar) için ciddi bir sorun.
Aynı durum temizlik işleri, acil onarım çalışmaları, ulaşım, turizm ve spor gibi sektörlerde çalışan işçiler için de geçerli.
39°C'nin üzerindeki sıcaklıklar öldürebilir. Ancak ölümlerin olmadığı durumlarda bile, bu tür sıcaklıklar birçok insanın çalışamamasına veya az "verimle" çalışmasına neden olabilir. Bazı işçi grupları, ısı stresinin etkilerini daha düşük sıcaklıklarda yaşadıkları için diğer işçilerden daha savunmasız olabilir. Özellikle yaşı ilerleyen işçiler, yüksek sıcaklık seviyelerine karşı daha düşük fizyolojik dirence sahip. Ayrıca ısı stresi, insanların göç etmelerine neden olabilecek faktörlerden biri.
Güney Asya ve Batı Afrika
2030 yılına gelindiğinde, dünya genelindeki toplam çalışma saatlerinin kaybı yüzde 2'den daha fazla olacak. Çünkü işçilerin çalışması için hava çok daha sıcak olacak.
Bu nedenle Güney Asya ve Batı Afrika'da üretkenlik kaybı yüzde 5'e kadar çıkabilir.
Ne yazık ki, ısı stresi genellikle sosyal güvenlik eksikliği, yüksek oranda gayriresmî işlerde çalışan işçilerin ve çalışan yoksulluğunun yaygın olduğu ülkelerde daha sık görülüyor. Aşırı sıcaklık seviyeleri, zengin ve yoksul ülkeler arasındaki eşitsizliği ve aynı ülkedeki farklı nüfus grupları arasındaki eşitsizliği de artırıyor.
* Görsel: Canva.
Isı stresinin maliyeti
Isı stresi, daha fazla ekonomik faaliyet engeli anlamına da geliyor.
Yüzyılın sonuna kadar küresel ısıtmayı sanayi öncesi seviyelerin 1.5°C üzerinde sınırlamak mümkün olsa bile, ısı stresi nedeniyle biriken finansal kaybın 2030 yılına gelindiğinde 2 bin 400 milyar doları bulması bekleniyor.
Eğer şu anda iklim krizinin etkilerinin hafifletmek için hiçbir şey yapılmazsa, bu maliyetler, küresel sıcaklıkların yüzyılın sonuna doğru daha da artmasıyla birlikte çok daha yüksek olacak.
Çözüm önerileri
Özellikle kırsal ekonomilerin yapısal dönüşümü hızlandırılmalı, böylece daha az tarım işçisi yüksek sıcaklığa maruz kalacak ve daha az fiziksel çaba harcayacak.
İş yeri düzeyinde ise çalışma kıyafetlerinin ve ekipmanın adaptasyonu ve teknolojik iyileştirmeler, işçilerin ve işverenlerin daha yüksek sıcaklıklarla başa çıkmasını kolaylaştırabilir. İşverenler ve işçiler, diğer iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini benimsemeye ek olarak, çalışma saatlerini nasıl ayarlayacaklarını birlikte tartışmalıdır.
Sosyal diyalog, ısınan bir gezegendeki çalışma koşullarını iyileştirmek için önemli bir araçtır!
Türkiye'de Meclis gündemine taşındı
* Fotoğraf: Canva.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) hava durumu raporlarına göre, bu hafta Türkiye genelinde de yüksek hava sıcaklıkları etkisini gösterecek.
Mevsim normalleri üzerindeki sıcak havalar nedeniyle 11.00 ile 16.00 saatleri arasında, başta yaşlılar, çocuklar ve kronik rahatsızlığı olanların sıcak çarpmasına karşı dikkatli ve tedbirli olmaları istendi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, yüksek sıcaklık altında çalışan işçilerin koşullarını gündemine alarak, konuya ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın yanıtlaması talebiyle dün (11 Temmuz) bir soru önergesi verdi.
TİP Genel Başkanının yanı sıra emek ve meslek örgütleri de Türkiye'de özellikle ısı stresi altında çalışan işçiler için benzer açıklamalar yaparak yetkililere çağrıda bulundu.
Baş, Bakan Vedat Işıkhan'a şu soruları yöneltti:
- Çalışanları yüksek ısıdan korumak için iş yerlerinde kurulması gereken havalandırma ve klima teçhizatına dair bir denetim yapılmakta mıdır? Uymayan iş yerlerine nasıl bir cezai yaptırım uygulanmaktadır? Çalışma ortamı belirli bir sıcaklığın üzerine çıkan iş yerlerinin tatil edilmesi için herhangi bir uygulama veya düzenleme yapılmakta mıdır?
- Yüksek sıcaklıklarda çalışmak zorunda kalınan iş yerlerinde molaların artırılması, işçilere molalarda su, soda vb. ücretsiz temin edilmesi için bir düzenleme çalışması yapılmakta mıdır?
- Bu hafta ülkemize gelmekte olan yüksek ısı dalgasına önlem olarak, işçilerin sağlığını korumak ve hayati tehlike riskini azaltmak için iş yerlerinin tatil edilmesi planlanıyor mu?
(TY)