Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin kongresine katılmak için gittiği Aydın'da konuştu.
Önce kongre salonunun önünde toplanan kalabalığa seslenen Erdoğan, ardından kongrede de ikinci bir konuşma yaptı.
Özellikle sanatçılarla birlikte gittiği Hatay ziyaretine getirilen eleştirilere yanıt veren Erdoğan, özetle şunları söyledi:
“Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı”
“Birileri afra tafra yaptılar ama biz kendi kararımızı kendimiz verdik ve Mehmetçiklerimiz, ÖSO ile beraber oraya girdi ve o teröristleri derdest etti. Bu teröristler de oradan kuyruklarını bacaklarının arasına alıp kaçtılar. Şu an itibarıyla 3 bin 991 teröristi etkisiz hale getirdik. Belki şu anda 4 bin olmuştur.
“Şehitlerimizin intikamını aldık, alıyoruz, alacağız. Bu tabii sadece Afrin'de. İçeride olanlar var değil mi? Irak'ın kuzeyinde olanlar var, oralarda da yüzlercesini öldürdük. Kendi ürettiğimiz insansız silahlı hava araçlarımızla.
“Amerika'ya gidersin, paramızla alacağız, ondan sonra bugün git yarın gel. Bize ne derlerdi? Kongre izin vermiyor. Kongre izin verseydi biz kendi silahlarımızı yapamayacaktık, hala onlardan alıyor olacaktık. Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı.
“Elinize dilinize dursun be”
“Birileri çıkıyor konuşuyor, ekonomi kötü şöyle böyle. Elinize dilinize dursun be. Göreve geldik 26 tane havalimanı vardı, biz bunlara 29 tane daha havalimanı ekledik.
“Şu yanı başınızda İzmir'de neydi o havalimanının hali? 15 sene önce orada havalimanı mı vardı? Biz Adnan Menderes'i yaptık, dünyada modern havalimanları serisine onu da kattık. Hem iç hatlar hem dış hatlar...
“Ama İzmirli, Aydınlı kardeşim bunu görmüyor musun, gör. Aynı şeyi geldik bir de Denizli'ye yaptık. Aydın'da bizim eğitim uçuşları yaptığımız alanımız var. Bunların hepsi masada çalışıyoruz. Daha başbakan olmamıştım, genel başkan olarak Aydın'a geldiğimde size verdiğim bir söz vardı.
“Hatırlayın Denizli, Aydın taşımacılıkta sıkıntı çekiyordu, size 125 kilometre bölünmüş yol sözü vermiştim. Hemen süratle başladık, Aydın-Denizli bölünmüş yolunu o zaman bitirdik. Yaptık mı? Biz söz verir yaparız ama Bay Kemal konuşur.”
“Aman yarabbi Bay Kemal çıldırdı”
“Biz Hatay'a, Reyhanlı'ya gidiyoruz. Hatay'da benim o gün kongrem var aynı bugünkü gibi. Oradan da sanatçılarımızla haberleşiyoruz, sanatçılar, sporcular, yazarlar hep beraber Reyhanlı'ya geçiyoruz. 150 kadar sanatçılarımızla beraber oluyoruz.
“Aman yarabbi Bay Kemal çıldırdı. 'Sizin orada ne işiniz var, sizin onlarla beraber bulunmanızı ben anlamam' diyor. Bay Kemal söyle de sanatçılarımız senden izin alsınlar bari.
“Sen bizimle beraber Mehmetçiğini moralize etmeye çalışan, o askerlerimize, onlarla beraber bütünleşmeye gelen sanatçılarımıza bu hakaret yetkisini nereden aldın. Edeb ya hu derler, edeb...
“Senin yapman gereken, acaba şu ana kadar bu cephelerden hangisine gidip askerlerimizle beraber oldun? Ben size söyleyeyim, o teröristlerle beraber oldu. Onlarla beraber el ele, kol kola yürüdü, doğru. O ancak ondan anlar, biz ise Mehmetimizle beraber oluruz.”
“Buna haddini sandıkta bildireceğinizi inanıyorum”
“Dünyanın neresine gidersen git, Batıya git, Amerika'ya git sanatçılar zaman zaman askerleriyle beraber olur onlara moral verirler. Bizimki çılgın ya, hayatında böyle bir şey yaşamamış.
“Bir de ne diyor biliyor musun, 'Davul, zurna, klarnet'... Ya ne davulu, zurnası... Orada sadece klarnet ve ordumuzun değişik kışlalarında sayın Kabaklı'nın her zaman söylenen orduyla ilgili gayet güzel bir türküsü vardır; hatta biz onunla da yetinmedik, 'Esat kardeşim bir de senin şu meşhur 'Er Meydanı'nı söyle'... Bay Kemal er meydanına sen gelemezsin zaten. Er meydanına er olanlar gelir.
“Genelkurmay Başkanımla beraber Sayın Tatlıses'in yanına, 'illa yanınıza geleyim' dedi, 'yok' dedik, sen otur. Ve biz Tatlıses'in her iki yanına geçtik ve Tatlıses, uçakta duydum ki, Yaylaları söylemiş. Yaylaları biz eğitimde askerde söyledik. Yürütürlerdi askeri Yaylaları söyletirlerdi.
“Tatlıses buna güzel şeyler de ilave etmiş. Tabii olayı aldı Afrin'e gitti, Afrin'den döndü, Münbiç'e gitti. Bu bir aşktır. Ama bu aşk bu Kemal de yok. Bu zavallı zavallı. Buna haddini sandıkta bildireceğinizi inanıyorum. Hazırız değil mi?
“Bunu anlatacağız, herkese anlatacağız. Bilenler bilmeyenlere, duyanlar duymayanlara anlatmalı. Bunların dikili ağacı yok bu memlekette ve bizim bu dikili ağaçlarımızı da kıskanıyor.” (AS)