* Fotoğraf: AA
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığında düzenlenen "Engelli Vatandaşlarımızın ve Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerimizin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni"nde konuştu.
19 yaşındaki Berfin Özek’in yüzüne asit dökerek sağ gözünü kaybetmesine ve yüzünün yanmasına neden olan erkek Casim Ozan Çeltik’e verilen cezaya ilişkin konuşan Erdoğan, “Bu kanunların sayfaları arasındaki maddelere değil vicdanınıza kulak verin. Her zaman söylüyorum benim yolum kanun hukuk yolu değil hukuk yoludur” dedi.
Evlenme yaşının yükselmesinden de şikâyetçi olan Erdoğan, "Genç yaşta maalesef evlenmiyorlar. Çoğu 30'u aşkın evleniyor ya da evde kalıyor. Böyle bir şey olabilir mi" sözleriyle tepkisini dile getirdi.
2020'yi “erişilebilirlik yılı” ilan etti.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Sosyal yardımlar bütçesini arttırdık”
"Sosyal yardımlar için ayırdığımız yıllık bütçeyi 2 milyar liradan 55 milyar liraya çıkardık. Son 17 yılda 339 milyar liralık sosyal yardımda bulunduk. Milli gelirimiz içindeki sosyal yardımların payını yüzde 1,2 seviyesine yükselttik.
"Engellilerimizin toplumsal hayatın her alanında olmalarını sağlamak için çok yönlü çalışmalar yürütüyoruz. Bunlardan ilki erişilebilirliktir. Sağlık ve eğitim kurumlarıyla birlikte her alandaki hizmetlerin engelli ve yaşlılarımız tarafından erişilebilir şekilde verilmesini özellikle istiyoruz.
“Yollar erişilebilir değilse eksiklik var”
"Aynı şekilde bu vatandaşlarımız günümüzün vazgeçilmez araçları olarak teknolojiden yararlanmak konusunda hiçbir bariyerle karşılaşmamalıdır. Şüphesiz bunu sağlamanın yolu tüm hizmetleri engelli ve yaşlılarımız için erişilebilir olarak tasarlamaktan geçiyor.
TIKLAYIN - Kahraman ve Mağdur İkileminde Medyada Engelliler
“Bir şehirde hâlâ yollar, kaldırımlar, hayatın her anında ihtiyaç duyulan unsurlar erişilebilir değilse orada ciddi bir eksiklik var demektir. Ve siz medeni olmaktan da bahsedemezsiniz. Bu konuda sorumluluk sahibi her kurumun artık bu gerçeği kabul ederek buna uygun davranması şarttır.
“100 bin konut inşa edeceğiz”
"Türkiye artık böyle bir ülke yeni yatırımlar erişilebilirlik esasına göre yapılmalı eski binaların bu doğrultuda da dönüşümleri tamamlanmalıdır. 100 bin konut inşa edeceğiz. Diyoruz ki gecekondu mu var, size hem destek vereceğiz hem de gelin bu yeni konutlara sizleri taşıyalım.
“Zira öyle konutlarımız var ki, o dar sokaklarda bir yangın çıksa itfaiye oralara giremiyor. Niye? Erişilebilir değil de onun için. Bu sürecin rastgele yürütülmesi de doğru değildir. Erişilebilir standartları belirlenmelidir. Bu amaçla 2020 yılının erişilebilirlik yılı olarak ilan edilmesinde fayda görüyorum.
“Nüfusumuz çoğalmalı”
"Aile kurumu milli varlığımızın bel kemiğidir. Bugün Batı toplumlarını bekleyen en büyük toplum budur, çöküyorlar. Niye? Aile diye bir kavram buralarda kalmamış. Ama şimdi bizi tehdit ediyor. Nüfusları da azalıyor. Ben niye en az üç çocuk diyorum.
TIKLAYIN - Erdoğan: Doğum Kontrolü Dediler, Neslimizi Kurutma Yoluna Gittiler
“Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Yıllarca maalesef doğum politikasında kısırlaştırma politikası güttüler. Niye? Türkiye'nin nüfusu azalsın diye. Ben de tam aksini söylüyorum. Nüfusumuz çoğalmalı.
TIKLAYIN - Erdoğan: 1-2-3-4 Çocuk, Gerisi Allah Kerim
“Aile kurumu dağıldığında nüfus da azalmaya başlıyor. Çünkü sadece bireylerin ve onların hayat biçimlerinin hakim olduğu yerde çocuğa yer bulunamıyor. Bu yüzden pek çok batı toplumu bir süre sonra yeryüzünden silinme tehdidiyle karşı karşıya kalacaktır. Bakın gençlerimizin evlilik yaşı giderek yukarı doğru çıkıyor.
“Genç yaşta maalesef evlenmiyorlar”
“Genç yaşta maalesef evlenmiyorlar. Kızlarımız da erkeklerimiz de çoğu 30'u aşkın evleniyor veya çoğu evde kalıyor. Böyle bir şey olur mu? Devlet babadan bahsediyor muyuz, devlet babanın başında da şu anda Erdoğan var mı? Var, ben de şu anda tavsiye ediyorum.
"Hiç evlenmeyenlerin sayısı da artıyor, evlilik dışı hayat biçimi medya aracılığıyla meşrulaştırılmaya, daha da vahimi özendirilmeye çalışılıyor, televizyonların birçoğunda bunun kampanyası yapılıyor. Aman bunlara dikkat edelim. Aile kurumunu kökünden kurutmayı amaçlayan sembollerin önü bilinçli bir şekilde açılırken, aile kurumuna sahip çıkan davranışlar küçümseniyor. Bu büyük tehlikeye hep birlikte karşı koymalıyız.
TIKLAYIN - Erdoğan’dan Kadın Öğrencilere: Çok Seçici Olmayın, Evlenin
“Hiç evlenmeyenlerin sayısı da artıyor. Evlilik dışı hayat biçimi medya aracılığıyla meşrulaştırılmaya daha defa vahimi özendirilmeye çalışılıyor. Televizyonların çoğu bunun kampanyasını yapıyor. Aile kurumlarını kökünden kurutmaya amaçlayan sembollerin önü bilinçli bir şekilde açılırken aile kurumuna sahip çıkan davranışlar küçümseniyor. Bu büyük tehlikeye hep birlikte karşı koymalıyız.
“Meşru olmayan bir yaşamla beraber yaşıyor”
"Bir namussuz, bir alçak meşru olmayan bir yaşamla maalesef bir kıza onunla beraber yaşıyor neyse ait veya kezzap yüzüne atıyor ve tabii bir göz gidiyor. Mahkemenin verdiği ceza ortalama 13 yıl. Ben soruşturuyorum, bana verilen cevap şu; kanunun diyorlar en yüksek oranı bu.
“Şimdi ben de diyorum ki bunu da bizim getirdiğimizi söylüyorlar. Ben de diyorum ki arkadaşlar siz niye kanun diyerek bize böyle bir cevap yolunu buluyorsunuz.
"Böyle adalet olur mu buna bakacaksın"
"Ben kanundan bahsetmiyorum ben haktan bahsediyorum hukuktan adaletten bahsediyorum. Siz burada hakkı hukuku arayacaksınız. Böyle bir olay kendi kızının başına gelmiş olsa orada bu olayı nasıl değerlendirirsin? Kanunlara mı bakacaksın?
TIKLAYIN - “Berfin Özek’e Asitle Saldıran Çeltik'e Verilen Cezayı İstinafa Taşıyacağız”
“Yoksa böyle bir hak olur mu böyle bir adalet olur mu buna bakacaksın. Buradan tüm yargı dünyasına sesleniyorum bu kanunların sayfaları arasındaki maddelere değil vicdanınıza kulak verin. Her zaman söylüyorum benim yolum kanun hukuk yolu değil hukuk yoludur.” (TP)