Haberin İngilizcesi için tıklayın
Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı, Cumartesi Anneleri/İnsanları’na 700. Hafta eyleminde düzenlenen saldırıda darp edilen Aydın Aydoğan’ın maruz kaldığı müdahalenin haklı gerekçelere dayandığını, orantılı bir müdahale olduğunu ve asgari eşik seviyesini aşmadığını ileri sürdü.
Bu ifadeler, Aydoğan’ın yaptığı Anayasa Mahkemesi başvurusu dahilinde istenen yanıtta yer aldı.
TIKLAYIN - Cumartesi İnsanları’na 700. hafta davası
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 25 Ağustos 2018'deki 700. Haftası eylemine düzenlenen polis saldırısında gözaltına alınan 46 kişiye “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan dava açıldı.
TIKLAYIN - 700. Hafta Müdahalesi Ve Bakan Soylu'ya Tepki
İddianamedeki tek delil, polisin olay günü tuttuğu tutanak ile tahkikat evrakı.
TIKLAYIN - Polis Cumartesi Anneleri'ne Plastik Mermiyle Saldırdı
Savcı Fatih Dönmez imzalı 7 sayfalık iddianamenin 5 sayfası dava açılanların isimleri, 1 sayfası polis tutanağı, 1 sayfası ise savcının iddialarından oluşuyor.
Eylemle ilgili “kanunsuz” iddiası
Yeni Yaşam gazetesinin haberine göre, saldırıda kolu kırılan Aydoğan’ın yaptığı başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’ndan görüş istedi.
Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı ise müdahaleye dair olumlu görüş bildirdi. 8 Aralık’ta görüşünü bildiren bakanlık, kötü muamele iddialarına ilişkin bir soruşturmanın başlatılabilmesi için öncelikle işkence ve kötü muamele konusundaki iddiaların uygun delillerle desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Bakanlık, izin alınmadığı için Cumartesi Anneleri/İnsanları eyleminin kanunsuz olduğunu da öne sürdü:
“Bu itibarla somut olaydaki protesto gösterisi kanunsuzdur ve kolluk görevlileri kanunsuz olan bu gösteriye hukuka uygun bir müdahalede bulunmuşlardır. Olay günü, gruba 30 dakika boyunca yüksek sesli uyarı cihazlarıyla dağılmaları yönünde birçok ikazda bulunulmuştur. Bu uyarıları dikkate almayıp gösteriye devam eden gruptan olumlu sonuç alınamaması üzerine sınırlı bir süre zarfında fiziki müdahalede bulunulmuştur.”
Görüşte Aydoğan’ın maruz kaldığı müdahalenin haklı gerekçelere dayandığı, orantılı bir müdahale olduğu ve asgari eşik seviyesini aşmadığı iddia edildi.
Aydoğan ise gazeteye yaptığı açıklamada, “Bir kolumda kırık bir kolumda da cerrahi yaralanma oldu. Sırtımda sayısız plastik mermi izi çıktı. Görüntüler olmasına rağmen aktüel video görüntülerini sunmamıza rağmen savcılık hiçbir işlem yapmadı” dedi.
Ne olmuştu?
Cumartesi Anneleri/İnsanları, kayıpların bulunup faillerin yargılanması talebiyle 27 Mayıs 1995’te Galatasaray Meydanı’nda başlattıkları oturma eylemine 15 Ağustos 1998'de başlayıp yedi ay süren polis saldırısı sonucu 13 Mart 1999’da ara verdi. 31 Ocak 2009’da yeniden başlayan Cumartesi oturmaları 25 Ağustos 2018’deki 700. Haftada tekrar polis saldırısı ile karşılaştı.
700. haftada polis plastik mermilerle saldırdı, çok sayıda kayıp yakını gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar ifadelerinin ardından aynı gün serbest bırakıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı, avukat Gülseren Yoleri, konuyla ilgili açıklamasında, 700. Hafta etkinliğinin “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bilgisi dahilinde Beyoğlu Kaymakamlığı imzalı bir karar ile keyfi olarak yasaklanmış olduğunu” söyledi.
TIKLAYIN - Maside Ocak: 97’de 2 Kuşak Gözaltına Alınırdık, Bugün 3 Kuşak Alınıyoruz
700. Hafta buluşmasında gözaltına alınan Maside Ocak, “1997'de iki kuşak olarak gözaltına alınırdık, bugün üç kuşak gözaltına alındık” dedi.
21 Mart 1995’te gözaltına alındıktan sonra cansız bedenine kimsesizler mezarlığında ulaşılan Hasan Ocak’ın ablası Maside Ocak, 82 yaşındaki annesi Emine Ocak’ın da gözaltına alınmak istendiğini, son anda polislerce otobüse bindirilmediğini, annesinin kalkanlarla itildiğini, kollarının morartıldığını anlatmıştı. (AS)