Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın eylemlerine yapılan polis saldırısını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a soran Yeşil Sol Parti milletvekili Kezban Konukçu, “Aralıksız 21 yıldır iktidarda olan AKP hükümetleri bilhassa da 2011 yılındaki buluşmadan bu yana ne gibi bir adım attı?” dedi.
"Kayıpların akıbeti açıklanmadı"
Konukçu, önerge gerekçesinde şunları belirtti:
*İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 1992 yılında, zorla kaybedilenler için “Kayıplar bulunsun” sloganıyla başlattığı kampanya, 1995’te “Gözaltındaki kayıplar son bulsun, kayıpların akıbeti açıklansın, sorumlular bulunsun ve yargılansın” olarak duyuran Cumartesi Anneleri/İnsanlarının mücadelesiyle büyük bir hak arama hareketine dönüşmüş, o tarihten bu yana Galatasaray Meydanı’nda kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları bütün engellemelere karşın oturma eylemlerini sürdürürken gözaltında kaybedilenlerin faillerine yönelik Türkiye’de hukuksal anlamda hiçbir gelişme yaşanmadı.
*Bilakis idari makamların toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasaklama yoluna gitmek yerine bu hakkın etkin kullanımını sağlayama yönelik pozitif yükümlülükleri olduğunu hatırlatan AYM, Cumartesi Anneleri/İnsanlarının gözaltında kaybedilen yakınlarının bulunması ve kamuoyunda farkındalık yaratılması için oturma eylemi düzenlemek istemesinin demokratik bir toplumda saygı ile karşılanması gerektiği tespitinde bulundu.
*Tüm bu kararlar ve mahkumiyetlere rağmen; Cumartesi Anneleri/İnsanları ve insan hakları savunucularını eylemlerinin 951'inci haftasında da partimiz Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın açıklama yaptığı sırada, polisler Beyoğlu Kaymakamlığı’nın aldığı yasak kararını duyurmuş, duyurunun ardından devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra varlığı inkar edilen ve kendilerinden bir daha haber alınamayan insanların aileleri ve insan hakları savunucuları olmak üzere toplam da 19 kişi göz altına alınmış, milletvekilleri meydana yaklaştıklarında polis tarafından ablukaya alınmış, çekim yapmak isteyen gazeteciler darbedilerek ablukanın dışına çıkarılmışlardır.
*Çeşitli uluslararası sözleşmelerde de yer aldığı üzere zorla kaybetme/kaçırma işkence tanımının içinde yer almaktadır.
Konukçu’nun soruları
*Cumartesi Anneleri/İnsanlarına yönelik olarak alınan yasak kararları ve göz altılar bilginiz dahilinde mi?
*Cumartesi Anneleri/insanlarının talepleri bilginiz dahilinde midir? Bilginiz dahilinde ise talepleri neden karşılanmıyor?
*Hiçbir yasal koşul oluşmadığı halde Cumartesi Anneleri/İnsanları, hak savunucuların neden kelepçelenmekte ve gözaltına alınıyor?
*Cumartesi Anneleri/İnsanları ve hak savunucularının anayasal haklarını kullanmaları, yasal, meşru yol ve yöntemlerle haklarını istemeleri kimin güvenliğini tehlikeye atıyor?
*Valilerin ve kaymakamlıkların hak ve özgürlüklerini kullanan yurttaşlara karşı Anayasayı ve yasaları çiğneyerek sistematik olarak baskı uygulaması, yasaklama kararları çıkarmasına karşı hükümetiniz hukukun üstünlüğünden yana tutum ve önlem alacak mı?
*Hükümetiniz bugüne kadar gözaltında kaybedilenlerin akıbetini açığa çıkartacak ve onları kaybedenleri ve insanlığa karşı suç olan bu kaybedilmelerde sorumluluğu olanların yargı önünde hesap vermelerini sağlayacak bir adalet sistemini neden sağlamadı?
*AİHM kararlarına rağmen gözaltında kayıp dosyaları neden yargıya taşınmıyor?
*Aralıksız 21 yıldır iktidarda olan AKP hükümetleri bilhassa da 2011 yılındaki buluşmadan bu yana ne gibi bir adım attı?
Ne olmuştu?
İstanbul Beyoğlu Kaymakamlığı 25 Ağustos 2018'de yapılan Cumartesi Anneleri'nin 700. buluşmasını 'herhangi bir bildirimde bulunulmadığı' gerekçesiyle yasakladı.
Galatasaray Meydanı'nda toplanan Cumartesi Anneleri'ne saldıran polis 23 kişiyi gözaltına aldı. Ardından 46 kişiye "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" suçlamasıyla dava açıldı.
1995'te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın ablası Maside Ocak, darp edilerek gözaltına alınanlar arasındaydı. 82 yaşındaki annesi Emine Ocak da polis şiddetine maruz kaldı.
Maside Ocak, kolluk görevlileri ve amiri hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak Başsavcılık 'soruşturmaya yer olmadığına' karar vermesi üzerine başvurduğu İstanbul Sulh Ceza Hakimliği de itirazı kesin olarak reddedince Ocak dosyayı AYM'ye taşıdı. AYM, 5 Mayıs 2023'te Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumartesi Anneleri/ İnsanlarının yönelik polis saldırısına ilişkin bir hak ihlali kararı daha verdi.
TIKLAYIN - Polis Cumartesi Anneleri'ne Plastik Mermiyle Saldırdı
Hanife Yıldız: Kimseden Utanmıyorsanız, Benden Utanmanız Lazım
İrfan Bilgin: Taleplerimizi Yerine Getirirseniz Meydandan Kalkarız
Hanım Tosun: Dünya Bizim Sesimizi Galatasaray’da Duydu
İkbal Eren: Evlatlarını İstiyor Anneler, İstismar Bunun Neresinde?
Hasan Karakoç: Siz Kayıplarımızı Bulup Sorumluları Yargılayın, Biz Oturmaktan Vazgeçelim
Mikail Kırbayır: Bakan Soylu Görevin Bizi Dinlemekti, Uzaklaştırmak Değil
(EMK)