"Savaş kapımıza dayandı" başlıklı bildiriyi, Atapark'ta, saat 12.00'de bir araya gelen sendika, dernek ve siyasi partililerden oluşan topluluğa hitaben Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Milas İlçe Başkanı Fikret Çoban okudu.
"Savaş, gençlerin ABD için ölmesidir"
Bu savaşın, sadece televizyonlarımızdan izleyeceğimiz değil, ekmeğimizi,aşımızı küçülterek yeni krizler ve işsizlik getirecek bir savaş olduğunun vurgulandığı bildiride, şu görüşlere yer verildi;
* Savaş; açlık, gözyaşı ve ölüm demektir. Savaş ekmeğimize uzanan ABD'nin kirli elleridir.
* Savaş, gençlerimizin ABD'nin bölge çıkarları için ölmesi, topraklarımızın açık hedef haline gelmesi, ekonominin çökmesi demektir.
* Bize, "bu savaşa katılalım kazanacaklarımız olabilir" diyenler, Türkiye'nin geleceğini pazarlık konusu yapanlar, bu ülkenin geleceğini riske sokanlar bilmelidirler ki, insan hayatı üzerinden pazarlık yapılamaz!
* Geleceğimiz, boş hayallere teslim edilemez!?
* Türkiye Körfez Savaşı'na doğrudan katılmadığı halde ekonomik, sosyal kayıplar ve krizler yaşadı.
* Bu savaş Irak'ta, ülkemizde ve Ortadoğu'da sivillerin ölmesi demektir.ABD'nin, Körfez Savaşında yoksul Irak halkına yönelik terörünün sonuçları ortada.
* Irak'a müdahaleden sonra uygulanan 12 yıllık ambargoda 567 bin Iraklı çocuğun ambargonun sonuçlarından dolayı öldüğü, bombardımanlarda kullanılan seyreltilmiş uranyum yüzünden binlerce çocuğun sakat kaldığı, yetişkinler arasında kansere yakalanma oranının arttığı unutulmamalıdır.
"Çözüm Ortadoğu hakların iradesinde"
* Bölgede en temel sorun, demokrasi ve demokratikleşme sorunudur. Bu sorun ne ABD müdahalesiyle ne de Saddam vb. yönetim anlayışıyla çözülemez. Çözüm, Irak ve Ortadoğu halklarının iradesiyle mümkündür.
* Irak, Türkiye ve Ortadoğu halkları savaş değil, ekmek ve özgürlük istemektedir. Elimizi, komşularımızın kanına bulamayalım.
Bildirinin, "Bu savaşı durduralım" başlıklı son bölümünde ise; 58. hükümet, Türkiye'yi başkalarının çıkarları için savaşa, açlığa ve yoksulluğa mahkum edecek bu plana ortak olmamaya çağırıldı ve "Bu plana ortak olanlar bu sorumluluğun altından kalkamayacaklardır" denildi.
Emek Platformu'nun "Savaşa karşı eylem takvimi"nde ayrıca; 19 Ocak 2003, Pazar günü; Sendika yöneticileri, yazar ve sanatçıların katılımıyla Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde "Barış Beyannamesi"ne ilk imzalar atılacak. Beyannameye imza atılması için Emek Platformu olarak kampanyalar düzenlenecek.
Habur Gümrük Kapısı'nda açıklama yapılacak
Savaşa karşı tavrını duyurmak amacıyla Emek Platformu, önümüzdeki günlerde şu etkinlikleri gerçekleştirecek :
* 23 Ocak 2003, Perşembe günü; Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanlar Kurulu'nun, saat 13:00'te Habur Sınır Kapısı'nda yapacağı savaş karşıtı basın açıklamasına Emek Platformu olarak destek verilecek.
* 24 Ocak 2003, Cuma günü; "Barış Beyannamesi"ne atılan ve değişik örgütler tarafından toplanan imzalar Emek Platformu ve Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu olarak TBMM Başkanlığına verilecek.
* 25 Ocak 2003, Cumartesi günü; Emek Platformu bileşenlerince düzenlenen Savaş Karşıtı Mersin Bölge Mitingi'ne katılım sağlanacak. Aynı gün, Barış Girişimi tarafından saat 11:00-14:00 arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenecek "100'ler Bildirgesi" etkinliği desteklenecek.
Eylemler "açıklama" ve "ışık söndürme" ile sürecek
* 26 Ocak 2003, Pazar günü; Birleşmiş Milletler silah denetçilerinin raporlarını BM Güvenlik Konseyine sunacağı günde, Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu'nun saat 13:00'te İstanbul Beyazıt Meydanı'nda ve diğer illerde yapacağı basın açıklamalarına Emek Platformu olarak kitlesel destek verilecek.
* 26-27-28 Ocak 2003, Pazar-Pazartesi-Salı günleri; Birleşmiş Milletler silah denetçilerinin raporlarının BM Güvenlik Konseyi'nde tartışılacağı günlerde, saat 20:00'de 1 dakikalık ışık söndürme eylemi başlatılacak.
* 15 Şubat 2003, Cumartesi günü; Tüm Avrupa'daki savaş karşıtı etkinliklerle eşzamanlı olarak ülke çapında bir araya gelinecek. (EÖ/BB)