Fotoğraf: AA
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ilaç şirketi Pfizer ile Almanya ilaç şirketi BioNTech firmalarının yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı geliştirdiği aşı adayının, faz 3 çalışmaları kapsamındaki aşısı, Türkiye’de ilk olarak Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’nde yapıldı.
Aşı, İbni Sina Hastanesinde görev yapan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmettin Ünal ile Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Attar'a uygulandı.
Prof. Balık: Talep beklentinin üstünde
Anadolu Ajansı’ndan (AA) Fırat Taşdemir’in haberine göre, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, burada yaptığı açıklamada, ABD ve Almanya ile faz 3 çalışmalarına başlayan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu ifade ederek aşı çalışması için beklentinin üstünde gönüllü olduğunu söyledi:
“Beklediğimizin çok üzerinde gönüllü talep oldu. Kotamız 60 kişilikti, 500'ün üzerinde başvuru oldu. İlk başvuranları sıralamaya aldık. Doğal olarak çoğunluğu hekimdi. Vatandaşlarımız da fazla başvuruda bulundu.”
“Koronavirüs sayesinde aşı karşıtları azalacak”
Türkiye'de aşıya yeterince önem verilmediğini belirten Balık, koronavirüs sonrası aşıya talebin ciddi şekilde arttığını belirterek şöyle devam etti:
“Koronavirüsün belki de bize bıraktığı en güzel şeylerden birisi aşı karşıtlarının toplumda giderek azalması olacak."
“Aşıyla elde edilecek bağışıklığa bel bağlayamayız”
Aşının yaklaşık iki ay sonra ruhsat alacağını ve piyasaya çıkmaya başlayacağını duyuran Balık, şözlerini şöyle sürdürdü:
"Tüm dünya nüfusuna yetecek aşının piyasada olmasını beklemek hayalcilik olur. Bir yılı geçecek bir süre... Aşılarla elde edilecek bağışıklığa bel bağlamamız mümkün değil.
“O nedenle mutlaka üç kurala dikkat etmemiz gerekiyor. Maske, mesafe, el hijyeni ve son zamanlarda özellikle büyük şehirlerimizde kalabalıktan uzak durmak gerekiyor.
“Aşıyla yapılan klinik çalışmalar çok zahmetli. Klinik aşamalar çeşitli fazlardan geçiyor. Öncelikle hayvan deneyleri yapılıyor. Daha sonra az sayıda kişiyle deneme yapılıyor. İlacın ya da aşının güvenliği ve doz bulma çalışmaları yapılıyor. Bu aşamalardan da geçtikten sonra aşı ya da ilaç daha büyük deneklere ulaşıyor.
“Bu çalışma da çok fazla kişide denenmiş oldu. Aşı yapılan kişinin Covid-19 geçirmemiş olması gerekiyor. Hem PCR testi hem de antikor testi yapılıyor.”
“Bu aşı bugüne kadar 37 bin kişiye yapıldı”
Gönüllüler arasında yer alan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmettin Ünal da şunları dedi:
"Aşının zararlı etkilerinin olup olmadığı, hayvanlardan başlanarak adım adım değerlendiriliyor. Hiçbir aşının yan etkisi sıfır olamaz. Kabul edilebilir olduğu için bu kadar geniş gruplara yapılıyor.
“İlk aşı olacak kişilerden biri ben olacağım. Bu aşı bugüne kadar 37 bin kişiye yapıldı. Bunlarda ciddi bir yan etki oluşmadı, diye açıklandı." (EKN)