Ali Çevik ve eşi Zeynep Çevik Antalya’da kağıt ve plastik atık toplayıcılığı yapıyor. Çift, çöplerde buldukları oyuncakları da özenle temizliyor, onarıyor ve ihtiyaç sahibi çocuklara ücretsiz dağıtıyor. Sokaktan sahiplendikleri köpekleri de çifte eşlik ediyor.
Çevik çifti plastik atık toplayıcılığı ve dokuz yıldır ona eklenen "oyuncak dağıtımı macerası"nı anlatıyor.
*Ali Çevik ve Düldül
Ali Çevik anlatıyor
Asıl mesleğim şöförlüktü. Emekli olduktan sonra boş kalmamak için karton ve plastik atık toplamaya karar verdim. Çöplerde sürekli temiz oyuncaklara denk gelince ‘Neden temizleyip arabama asmıyorum’ diye düşündüm.
Sonra denk geldiğim çocuklar, ‘Amca oyuncakların çok güzel’ demeye başlayınca, onlara hediye etmeye başladım. Altı yedi yıldır çocuklara ücretsiz oyuncak dağıtıyorum.
Oyuncakların bir kısmını Meydan semtindeki bahçemizde sergiliyoruz, diğer kısmını da sepetli motosikletimize yani Düldül’e asarak süslüyoruz. Böylece hiç bilmediğimiz bir sokağa atık toplamak için gittiğimizde oradaki çocuklar da bizi görüyor ve oyuncak alma şansına erişiyor.
Bazen mahalledeki çocuklar eve gelip “Fazladan oyuncaklarımız var, onları da Düldül’e asar mısın?” diye soruyorlar. Anlayacağınız bizim oyuncak serüvenimizde birçok kişinin emeği var.
Hâl böyle olunca zamanla oyuncak sayısı da hayli arttı. Biz de oyuncaklar artınca evimizde boşalttığımız bir odayı oyuncak odası yaptık. Böylece ihtiyacı olanların gelip alması daha kolay oluyor.
Günümüz ekonomisini göz önünde bulundurduğumuzda ufacık bir oyuncağın fiyatı dudak uçuklatan türden. Durum böyleyken çocuklarına maalesef ki oyuncak alamayan birçok aile oluyor.
Biz de bu durumu bir nebze de olsa azaltmak için bu yola başvurduk. Bu işe başladıktan sonra çocuklara oyuncak veremediğim zaman kendimi kötü hissediyorum. Bu, hayatımın bir parçası haline geldi.
Onlara oyuncaklarını verince yüzlerindeki gülümseme beni mutlu ediyor. Çocuklar beni gördükleri her yerde gelip çekinmeden konuşuyor. Hem onlar mutlu oluyor hem de ben. Sonuçta bizler her şeyi çocuklar için yapıyoruz, bu yüzden her çocuğun oyuncağı olsun ve sevinsin düşüncesiyle çöpten oyuncak toplama hikâyemiz başladı.
Zeynep Çevik anlatıyor
Toplumumuzda kadınlar kâğıt toplayamaz gibi bir algı var. Birçok kişi, ev işi ya da başka bir işte çalışabilecekken bu işi neden yaptığıma dair sorular soruyor.
Ancak bilmedikleri bir şey varsa o da evde oturduğum zaman sürekli mahallede boş boş gezip istemediğim konuşmalara dahil olmaktansa bu işi isteyerek seçmiş olmamdır.
Yaptığım işle hem eşimin işinde ona yardımcı oluyorum hem de ‘biz’le gurur duyuyorum. Bu işi severek yapıyoruz, bu durumdan da gocunmuyoruz.
Diğer işlerde sürekli sizi denetleyen birileri varken bizim işimizde böyle bir durum söz konusu değil.
Bununla birlikte canımız ne zaman isterse o zaman işe gidiyoruz yani kısacası kendi işimizin patronuyuz. (MG/SO/APK)