Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 14 Temmuz'da PKK ve güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada yaralanan Regaip Özdemir isimli asker 36 gün süren tedavisinin ardından GATA'dan taburcu edildi. Tedavinin ardından 65 kilodan 45 kiloya düşen Özdemir çatışmanın nasıl meydana geldiğini şöyle anlattı:
"Bir dağın tepesindeydik. Mevzi mevzi dörder, beşerli gruplar halinde dağın etrafına dizilmiştik. Dağın her tarafını görecek şekilde ama hakim tepede değildik. Bizden daha yüksek tepe vardı. Zaten baskın da oradan geldi. İstirahattaydık, çoğu kişi uyuyordu, yemek yiyen de vardı. Nöbetçiler de vardı ama artık görmediler mi geldiklerini, o şekilde sızdıklarını..."
"Ben zaten o anda uyuyordum. Bizim tim nöbet sırasını devretmişti başka time. Ben sesler üzerine gözlerimi açtım uykudan. Üzerimize güneşten korunmak için yağmurlukları asmıştık, yağmurlukların altından çıktım her taraf toz dumandı. Hem dere yatağından hem hakim tepeden, iki taraftan saldırdılar. Bizim olduğumuz yerde ateş etme imkanımız yoktu çünkü bizim önümüzde başka askerler vardı. Geri çekilmek zorunda kaldık. Zaten çok sıcak bölge, otlar kurumuştu, yangın çıktı. Yaralandıktan sonra ateşi gördüm, ilk başta uzaktaydı sonra yanıma kadar geldi. Ateşten kaçtım, kaçarken kurşunu yedim. Helikopterlerin gelmesi 1,5 saat sürmüş."
Askerin annesi Ayşe Özdemir ise yaşananlara ilişkin tepkisini Taraf gazetesine dile getirdi: "Kimse çocuğunu askere göndermesin diyorum, başka da bir şey demiyorum. Benim çocuğumun suçu neydi? Ne zorluklarla getirdim ben o çocukları 20 yaşına. Üniversite okutacaktım. 'Gideyim askerliğimi yapıp geleyim anne, gelince okurum' dedi. Benim çocuğum gelince işe girecekti veya üniversite okuyacaktı. Sağlığına daha kavuşabilecek mi? Hayır. Devlet ne verirse versin çocuğumun sağlığı yerine gelmeyecek." (EK/ÇM)