"Demokrasi Eğitimi ve Okul Meclisleri" konusunda Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Sekreteri Emirali Şimşek,"Okulların demokratikleşmesi adına olumlu; ancak eğitimin demokratikleşmesi için uygulama çok önemli" dedi.
Firuzağa İlköğretim Okulu Beden Eğitimi öğretmeni Nurhan Tunç,"Öğrencilerin demokratik sürece katılımları açısından çok gerekli bir proje" olduğu görüşünde.
Proje, 2 dönemdir, 81 ilin "İl Öğrenci Meclis"lerinin başkanlarının katılımı ile Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) yapılan ve çocukların kendi il eğitim sorunları ile Türkiye'deki sorunlar üzerine öneride bulunmalarıyla gerçekleşiyor.
Öğrenciler: Temsilcinin maddi gücü olmalı
Çiftçi oyunu neden zengin bir adaya verdiğini şöyle açıklıyor:
"Temsilci adayları yaptıkları sunuşlarda okul adına vaatlerde bulunuyor. Kantin, kütüphane ve tuvaletlere düzenleme getireceklerini söylüyor. Bu sözleri tutabilmesi için adayın zengin ve ciddi olması gerekir. Geçen yıl seçtiğimiz temsilcimiz kendi imkanları ile kütüphaneye kitaplık yaptırmıştı. Ayrıca tuvaletin yeniden düzenlenmesini sağlamıştı."
Öner: Herkes kendi sınıfına oy verdi
Öner "Bizler oylarımız gizli olarak verdik. Ancak yine de herkes temsilcinin kendi sınıfından çıkması için oy verdi. Böylelikle temsilci, sınıf mevcudiyeti en kalabalık olan sınıftan çıktı. Bu da bizleri şaşırtmadı" dedi.
Hevenk: Haklarımızı öğretmenlerimiz arar
"Öğrenci temsilcisinin görevi okulumuzu diğer okulların yanında en iyi şekilde temsil etmektir. Okula yararlı olacak işler yapmaktır" diyen Hevenk, öğrencilerin "bir sorun veya haklarının yenmesi" durumunda, öğrenci temsilcisinin sorunu çözemeyeceğini, doğrudan öğretmenlerine ve müdürlerine başvurması gerektiğini düşünüyor.
Gökçe: Kantinde hamburger ve patates kızartması istiyorum
Seçim sürecinde çok eğlendiğini ve çok şey öğrendiğini aktaran Gökçe "Beni etkileyen aday, kantinde patates kızartması ile hamburger olmasını sağlayacağını söyleyen adaydı. Ancak hiçbir sözünü yerine getirmedi. Bundan sonra oyumu verirken adayın 'güvenilir' olmasına dikkat edeceğim" diyor yaşadığı deneyim için.
Gümüş: Alt sınıftan temsilci istemiyorum
Gümüş, "Geçen seneki temsilcimiz şu an mezun oldu. Ondan çok memnunduk. Bu sene bizleri temsil eden arkadaşımız 5. sınıfta ve bence üst sınıfların isteklerini anlayabilecek yaşta değil" dedi.
Gümüş, oy vermenin kendini önemli ve iyi hissettirdiğini, adayların tanıtım sunumlarını "can kulağıyla" dinlediğini, en doğru adaya oy vermek için kapsamlı düşündüğünü ve bütün bunların onu geliştirdiğini belirtti.
Çocuklar ayrıca temsilcinin çok çalışkan, başarılı ve "öğretmenin gözdesi" olan öğrencinin olması gerektiği iç görüsüne dayanarak aday olma konusunda kendilerine güvenmediklerini ifade ettiler.
Tunç: Çocukların demokrasiyi öğrenmeleri için gerekli
Öğretmen Tunç'a göre "Demokrasi Eğitimi ve Okul Meclisleri" projesi, öğrencilerin oy kullanarak, mühür basarak demokratik sürece dahil olması, onların sosyal gelişimi açısından oldukça anlamalı bir proje.
Eğitim-Sen'den Şimşek, kendilerinin her zaman demokratik eğitimden yana olduklarını, hatta bu proje yapılmadan önce çok daha kapsamlısını "demokratik okul modeli"* başlığıyla bir sempozyum yaparak hazırladıklarını aktardı.
Projede gördüğü eksikleri ise Şimşek şöyle aktarıyor:
"Öncelikle katılımın esas tutulması gerekir. Öğrencilere "okul meclisi" nin onlara hangi hakları ve özgürlükleri tanıyacağı iyi anlatılmalıdır. Ayrıca projede odak noktasının öğrenciler olması gerekir. Yani uygulama aşamasında demokrasi kültürünün içselleştirilmesi şart. Proje geliştirilmeli"
Şimşek'e göre okul, toplumun ondan beklediği yönde bireyler yetiştirmekle birlikte, asıl, demokratik eyleyicileri amaçlamalı; okulun kendi kendisini yönetmesi gerekiyor.
"İşleyişi hakkında karar vermesi gerekenler de öğretmenler ve öğrenciler; yani yaşamlarının büyük bir bölümünü okulda geçirenler ya da kişisel geleceklerini okulda hazırlayanlar"
"Demokrasi Eğitimi ve Okul Meclisleri" Projesi
Proje TBMM Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) arasında 13 Ocak 2004 tarihinde imzalanan protokol uyarınca, ilk ve orta öğrenim düzeyindeki "öğrencilerde seçme ve seçilme kültürünün yerleşmesi, kendi sorunlarını kendi bakış açılarıyla ele almaları, katılım ve hoşgörü anlayışını da içerecek şekilde işlevsel demokrasi bilincinin oluşturulmasını sağlamak ve demokrasi kültürünü toplumun her kesimine yaymak" amacıyla hayata geçirildi.
İlk olarak 2004 yılında gerçekleştirilen proje, 200'ü ilköğretim ve 100'ü de orta öğretim kurumu olmak üzere, toplam 300 pilot okulda uygulandı. Söz konusu okullarda Okul Öğrenci Meclisleri, illerde İl Öğrenci Meclisleri ve 81 il temsilcisinden oluşan Türkiye Öğrenci Meclisi oluşturuldu.
* İlk dönem gerçekleştirilen meclis toplantısında çocukların Milli Eğitim Bakanlığı ve TBMM'ye sunulmak üzere 14 maddelik tavsiye kararı oybirliğiyle kabul edildi.
Tavsiye kararları arasında, demokrasinin bir yaşam bilinci olarak sahiplenilmesi, ücretsiz kitap dağıtımının yaygınlaştırılması, engelli öğrenciler konusunda hassas olunması, radyo ve televizyon programlarında eğitim konusunda sorumlu bir politika izlenmesi, çocuk ve gençlerin kötü alışkanlıklardan korunması, çocukların şiddet ve cinsel istismardan korunması, dünya liderleri, Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşların çocuk hakları konusunda daha etkin çalışması yer aldı.
* İkinci Dönem ise Meclis tarafından kabul edilen önergede yer alan maddelerden bazıları şu şekilde sıralanıyor:
"Demokrasi Eğitimi ve Okul Meclisi Projesinin devam etmesi, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, ders kitaplarında demokrasi kültürüne yer verilmesi, öğrenci formalarının özellikleri tespitinde öğrencilerin de fikirlerinin alınması, ne sebeple olursa olsun sokağa düşmüş veya suça itilmiş çocuk ve gençlerin sivil ve resmî kurumların desteğiyle eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanmalarının sağlanması ve yeterliliklerine uygun işlerde istihdam edilmelerini, fırsat eşitliği tanınarak uygulanması."(EZÖ)
* Eğitim-Sen'in Demokratik Okul Modeli metninin tamamına ulaşmak için tıklayın. (MS Word belgesi, 910K)