"Parmaklıklar Arkasında Çocuklar" başlığıyla düzenlenen konferansın geçen hafta sonu açıklanan sonuç bildirgesinde "Çocuklara yönelik ceza sistemi en son çare olarak ve çok özel durumlarda kullanılmalıdır" denildi.
Türkiye de, kanunla ihtilaf halindeki çocuklara hapis cezası öngören ülkelerden biri.
Son dönemde çıkartılan Türk Ceza Kanunu (TCK) ve ilgili yasalar; hafta sonu Meclis'ten geçen Çocukları Koruma Kanunu uzmanlar tarafından "çocukları tehlikeli gören ve ceza hukukunun içine alan bir anlayışın ürünü" olarak eleştirilmiş fakat hükümet önerileri dinlememişti.
Defence for Children International'ın (DCI) Filistin seksiyonu tarafından düzenlenen konferansa Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi'nin yanı sıra 100 kadar çocuk da katıldı.
"Çocukların hapsi temel hak ihlali"
DCI-Filistin direktörü George Abu El-Zulof, konferansın "dünya üzerinde kanunla ihtilafa düştükleri için temel hakları gasp edilen milyonlarca çocuğun durumunu gündeme getirmek için bir fırsat olduğunu" söyledi.
Konferansla aynı zamanda düzenlenen 3.Ulusal Çocuk Konferansı'ndan gelen 16 yaşındaki Nidal El-Ayasa da, konferansa katılan çocukların çoğunun bir dönem cezaevinde kaldığını belirtti; "İsrail hapishanelerinde yapılan işkencelerden cezaevinden çıkan çocukların rehabilitasyonuna kadar birçok konu üzerine atölyeler düzenledik" dedi.
İşgal Altındaki Topraklar'ın her tarafından çocukların konferansa katıldığını belirten El-Ayasa, yalnızca Gazze'den çocukların İsrail'in engellemesi yüzünden gelemediğini belirtti.
ÇHS uygulansın
Çocukların önerileri de gözönüne alınarak hazırlanan ve konferansın son gününde açıklanan Beytüllahim Deklerasyonu şöyle:
* Hiçbir çocuk parmaklıklar arkasında kalmamalı. Çocuklar okula gitmeli, arkadaşları ile oyun oynamalı. Aileleriyle birlikte olmalı.
* Çocuklar için hapis cezası son çare olarak ve ancak çok ciddi şiddet içeren eylemlerde bulunduklarında düşünülmeli.
* Şu an dünya üzerinde hapiste bulunan çocukların büyük bölümü oraya ait değil. Çoğu küçük suçlar işlemiş ya da hiç suç işlememiş; politik nedenlerle, davalarını beklediklerinden ya da sokaktaki çocuklar oldukları için hapiste.
* 192 ülke BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne imza atmış durumda fakat sözleşmede kanunla ihtilaf halindeki çocuklar için yer alan haklar uygulanmıyor; hapisteki çocuklar istismar edilmeye devam ediliyor.
* Kız ve oğlanları hapse atarak ailelerinden ayırmak, onarılamaz psikolojik, sosyal ve fiziksel zararlar görmelerine yol açıyor. Çoğu çocuk yeterli sağlık hizmeti ya da beslenme imkanı bulamıyor.
* Bu konferans binlerce Filistinli çocuğun Eylül 2000'den bu yana İsrail Güvenlik Güçleri tarafından siyasi nedenlerle tutuklanıp alıkonduğunu ve bunun İsrail işgalini güçlendirmek için uygulanan bir politika olduğunu gördü.Bizim için bu durum kabul edilemezdir. Çocuklar pazarlık konusu edilemez.(EÜ)