"Siyasal iktidar okul ayırt etmeksizin beslenme desteği sağlayacak programları başlatmalı, tüm öğrencilere okulda ücretsiz, besleyici bir öğün vermelidir.
"Çocukların sağlıklı gıdalara erişimini kolaylaştırmak için iktidar ve yerel yönetimler tarafından tarım yapan küçük üreticiler desteklenmeli, çocuklara taze ve ekolojik ürünler sunulmalıdır. Toplumun yönetim süreçlerine katılım imkanları güçlendirilmelidir.
"Tüm kamu kurumları, yerel yönetimler birinci basamak sağlık hizmetleri ile iletişime geçerek gıda krizinden etkilenen okul öncesi çocuklar için beslenme desteği sağlayacak programlar geliştirmelidir."
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, İzmir Tabip Odası ve Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı, “Çocukların Beslenme Hakkı Çalıştayı” düzenledi.
Dün (16 Eylül) İzmir Tabip Odası'nda yapılan çalıştayda, çocuk yoksulluğu ve çocuk çağı beslenmesi tartışıldı.
Gıda Mühendisi Dr. Bülent Şık, "Gıda Krizi, Çocuk Yoksulluğu ve Beslenme", Prof. Dr. Türkan Günay ise; "Çocukluk Çağında Beslenme Yetersizliği" başlıklarında sunum yaptı.
Sorunların ortaya konulup tartışıldığı birinci oturumun ardından kinci oturumda çözüm ve öneriler sunuldu.
Çalıştay'ın sonunda yayımlanan sonuç bildirgesinde, beslenmenin birey ve toplum üzerindeki etkilerine vurgu yapıldı.
"Beslenme temel bir insan hakkıdır"
“Beslenme, her bireyin sağlıklı gelişimi ve yaşam kalitesi için temel bir gereksinimdir” denilen bildigede şu ifadelere yer verildi:
“Toplumun geleceği ve en değerli varlıkları olan çocukların beslenme hakkı, herkesin yeterli, güvenli, sağlıklı gıdaya kolayca ve sürdürülebilir şekilde ulaşmayı içeren temel bir insan hakkıdır.
"Çocukların sağlıksız ve yetersiz beslenmesi çocukların sağlığı, fiziksel ve zihinsel gelişimi üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor. Yapılan çalışmalar, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat sürelerinin kısaldığını, algılamalarının azaldığını, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları çektiklerini, okul devamsızlık sürelerinin uzadığını ve okul başarılarında azalma olduğunu ortaya koymaktadır.
“Türkiye’de çocukların yeterli ve dengeli beslenememesinin başında ekonomik sebepler gelmektedir. Gelir dağılımındaki eşitsizlik, yoksulluk, işsizlik, enflasyon, gıdaların niteliksizliği, ırkçılık, siyasi iktidarın yetersizliği birçok aile için yeterli ve sağlıklı beslenmeyi ve gıdaya erişimi zorlaştırıyor.
"Çocukların dörtte biri okula aç gidiyor"
“Ülkemizde son iki yıl içinde gıda fiyatlarında 4 katı aralığında bir artış gerçekleşmiş, sadece 2023 yılı Ocak-Temmuz ayları arasında gıda fiyatları yüzde 50 oranında artmıştır. Yıllardır uygulanan yıkıcı politikalar ciddi bir gıda krizine yol açmıştır.
"İçerisine sürüklendiğimiz gıda krizinden en çok ve kalıcı şekilde çocuklar etkilenmektedir. 2021 yılı istatistiklerine göre Türkiye’de 18 yaş altı yaklaşık 23 milyon çocuk bulunmaktadır ve ülke nüfusunun yüzde 27’si çocuktur.
"Bu çocukların da dörtte üçü okul çağındadır. Son yıllardaki gözlemler okul çağındaki çocukların en az dörtte birinin okula aç gittiğini göstermektedir. Bu durum çocuk açlığının artmasına, çocukların okuldan alınmasına, çocuk işçiliğinin artmasına ve erken yaşta evlilikler gibi birçok soruna neden olmaktadır.
"Çocuklar besleyici gıdaları tüketemiyor"
“TÜİK Türkiye Çocuk Araştırması 2022 Raporu çocuklarımızın gereksinimleri olan gıdaya ulaşamadıklarını göstermektedir. Bu raporda çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimleri için vazgeçilemeyecek besinler olan gıdaları tüketemediği belirtilmektedir. Örneğin her sekiz çocuktan birinin et, tavuk veya balığı; on çocuktan birinin fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri; iki çocuktan birinin peynir ve yoğurdu her gün tüketebildiği görülmektedir.
"Çocukların çok azının tüketebildiği bu gıdalar onların büyümesi ve gelişmesi için en çok önem taşıyan besin öğelerini (Demir, çinko, folat, B12 vitamini gibi) içeren gıdalardır. Bu besin öğelerinin eksikliği çeşitli sağlık sorunlarına yol açacak ve çocukların okul başarısını düşürecektir. Çocukların beslenme durumunu takip edecek birinci basamak sağlık hizmetlerinde ve okullarda nicelikli ve nitelikli yeterli personel yoktur.
"Ücretsiz yemek geri çekildi"
“Türkiye'de beslenme yetersizliği sorunu, çocukların sağlığı ve geleceği üzerinde ciddi etkilere sahiptir. Bu sorunun çözülmesi, sağlıklı ve başarılı bir neslin yetişmesi için elzemdir. Beslenmenin temel bir hak olduğu hatırlanmalı, kamu kurumları sorumluluklarını yerine getirmelidir.
"Annelerin gebelik sürecinden itibaren özellikle 18 yaşına kadar her çocuğun sağlıklı beslenmesini sağlamak ilgili kamu kurumlarının sorumluluğundadır. Ancak siyasal iktidarın politikalarına bakıldığında var olan anaokullarına besin desteği hizmetinin bile ekonomik koşullar bahane edilerek geri çekildiği görülmektedir.
"Deprem bölgeleri dışında okul öncesi eğitimde başlatılan beslenme programının iptal edilmesi Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrencilerin sağlığına gösterdiği ilgisizliği net olarak göstermektedir. Aile ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından yayınlanan 160 sayfalık 'Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2023-2028)' belgesinde okul çağındaki çocuklara ücretsiz gıda ve beslenme desteği yapılacağına dair bir ifade bile yer almamaktadır.
"Kamusal destek dayanışma programı oluşturulmalı"
"Çocukların sağlıklı beslenmesini sağlamak sadece ebeveynlerin görevi değildir. Çocukların okula aç gitmesi kabul edilemez. Çocuklar yetişkin yaşa ulaşana değin sağlıklarını olumsuz etkileyecek sorunların çözümü için yapılan her türlü kamusal müdahale, onların yetişkinlik döneminde pek çok kronik hastalığın oluşmasını önlemektedir.
"Dolayısıyla beslenme desteği sadece şimdiki nesli korumakla kalmayacak zaman içinde sağlık harcamalarını azaltarak kamu refahına da ciddi bir katkı sağlayacaktır.
"Çocuklar başta olmak üzere yetersiz beslenme ve açlık sorunu yaşayan kesimlere yönelik bir kamusal destek-dayanışma programı acilen uygulamaya konulmalıdır. Bu bir siyasal tercih değil, zorunluluk, birincil öncelikli mesele olarak görülmelidir.
"Başta siyasi iktidar olmak üzere toplumun her kesimi, beslenme yetersizliği ile mücadelede sorumluluk almalıdır. Gıda krizinin derinleştiği bu dönemde muhalefet partilerinin bu önemli meselenin takipçisi olması ve çözüm talep etmesi elzemdir. Olumsuzlukları gidermek adına dayanışma pratiklerinin artırılmasına ihtiyaç vardır."
Sorunun çözümüne dair acil öneriler:
| |
(RT)