İspanya'da 12 ve 13 yaşlarında iki çocuk cep telefonu bağımlılığı nedeniyle tedavi altına alındı. Bunun ülkedeki ilk vaka olduğu düşünülüyor.
Telefonları yanlarında olmadan normal aktivitelerini sürdüremeyen çocuklar aileleri tarafından bir ruh sağlığı merkezine yatırıldı.
Okulda başarısız olmaya başlayan çocuklar, anne-babalarının arkasından akrabalarını kandırarak kontör kartları için para topluyordu.
Her ikisi de konuşmak, mesajlaşmak ya da oyun oynamak için günde altı saatlerini cep telefonuyla geçiriyordu.
Çocukların tedavi edildiği Lleida'daki Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Merkezi'nden Dr. Maite Utges "İlk defa cep telefonu bağımlılığına karşı özel bir tedavi uyguluyoruz" dedi.
Tedavi öncesinde çocukların ikisi de 18 aydır kendi cep telefonlarına sahipti ve ailelerince kontrol edilmiyorlardı.
Çocuklar son üç aydır telefonsuz yaşamaya çalışırken Utges tedavinin en az bir yıl süreceğini söylüyor.
Valencia yakınlarındaki bir bağımlılık merkezinde çalışan Dr. Jose Martinez-Raga, bu vakanın "buzdağının görünen yüzü" olabileceğini belirtiyor.
"Aileler çocuklarını tedaviye yollamakla oldukça cesur davranmış. Video oyunu bağımlılığı ya da madde bağımlılığında olduğu gibi, bu da suskun hastalık denilen bir durum; kimse sorun hakkında konuşmuyor."
Cep telefonuna "bağlılık" sorunu birkaç ülkede tartışılıyor. Japonya'da yetkililer aileleri uyararak çocukların cep telefonu kullanımını kısıtlamalarını istedi. Britanya'da da en az iki vakada gençlerin obsesif biçimde cep telefonuna bağlandığı ve gelen aramalar azaldığında depresyona girdiği rapor edildi.
Geçen yıl Madrid'de bulunan çocuk ombudsmanının yaptığı araştırmada 11-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 30'unun cep telefonları ellerinden alındığında "aşırı derecede baskı altında" hissettikleri ortaya çıkmıştı.
İspanya İstatistik Enstitüsü'nün 2007 verilerine göre 10-15 yaş arasındaki çocukların yüzde 65'inin cep telefonu var. 2004'te bu oran yüzde 45,7'ydi.
Utges, ailelerin 16 yaşına gelene kadar çocuklarına cep telefonu almaması gerektiğini söyledi.(EÜ/EZÖ)
* Bu haberi Erhan Üstündağ, the Guardian'dan Türkçeleştirdi.