Aktan bir parça da soruların etkisiyle "Ölüm cezasını getirsek bile Abdullah Öcalan'ı asamayız. Yasal olarak bu artık mümkün değil, ancak bundan sonraki idam cezalarını uygulayabiliriz" cümlelerini kurdu. İstemeyerek...
Nesnesi Öcalan olmayan bir "idam" tartışmasını yapmak eski bir diplomatın içinde rahat edeceği bir tartışma ekseni olmasa gerek...
Aktan yine de ölüm cezasını getirse bile Öcalan'ın asılmasının neredeyse olanaksız olduğu açıkça ortaya konunca, "dizi katilleri" ve "çocuk katillerini" asmanın sakıncalı olmadığını düşündüğünden dem vurdu.
Çocukları "idam" ısrarınıza nesne yapmayın
MHP, şu meşhur "ip" tartışması ve ölüm cezasının yeniden gündeme taşınmasından beklediği olumlu atmosferi üretemeyince ölüm cezasını "çocuk katilleri" gibi bir odak üzerinden meşru göstermeye çalışıyor olmasın?
bianet'in "ip" tartışmaları sırasında yaptığı hatırlatmayı yinelemek isterim:
Yaşam hakkının hiçbir koşulda ihlal edilemez. Devlet yaşam hakkını koruma yükümlüdür. Üstelik bu kişiye göre de değişmez. Yani kimsenin yaşam hakkını ihlal edemezsiniz, herkesin yaşam hakkını korumak zorundasınız.
Hatırlatalım, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ölüm cezasını kaldıran ve ülkelerin çekince getirmesini önleyen BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'ne ek İkinci İhtiyari Protokol'ü 28 Ekim 2005'te onaylamıştı.
MHP çocukları kendisinden korusun..
3 Temmuz'da MHP'nin seçim bildirgesinde bütüncül bir çocuk politikası olmadığını yazmış çocuğa dair yüzeysel, ayrıntısız ve bildik kalıplardan oluşan cümleler kurduklarını söylemiştik.
MHP bildirgesinde, mesela "Çocuklar zararlı yayınlardan korunacak, şiddet, cinsellik ve istismar içeren, madde bağımlılığını ve sigara kullanımını özendiren programların çocukların televizyon izleme saatlerinde yayımlanması önlenecektir. Çocukların çalıştırılması ve her türlü çocuk istismarı önlenecektir" diyor.
Oysa MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kendisi Erzurum'da Erdoğan'a, meydana ip atarak "Haydi as" diye seslenmişti.
Biz de çaresiz, seçim propagandaları ve mitinglerini RTÜK'ün belirlediği akıllı işaretlerle 18 yaş altındaki çocuklara izletmemek gerektiğini söylemiş, seçim konuşmalarının pornografik filmler, şiddet ve korku içeren diğer yayınlar gibi gece yarısından sonra çocuklar uyurken yayınlanmasını önermiştik. (NZ/EÜ)