Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), cinsiyet geçiş sürecini düzenleyen Medeni Kanun’un 40. Maddesine ilişkin iki ayrı kararı dün Resmi Gazete’de yayınlandı.
AYM, 29 Kasım’da cinsiyet geçiş ameliyatlarında “üreme yeteneğinden yoksun kalma” şartının kaldırılmasına; nüfus kayıtlarında değişiklik yapmak için ameliyat olma şartının ise korunmasına karar vermişti.
TIKLAYIN - AYM Cinsiyet Geçişinde "Üremeden Yoksun Olma" Şartını Kaldırdı
Üremeden yoksunluk şartının kaldırılması
“Üreme yeteneğinden yoksun olma” şartının kişilerin “maddi ve manevi varlığını geliştirme ve özel hayata saygı hakkına” sınırlandırma getirdiği belirtilen AYM kararında “Cinsiyet değiştirme ameliyatı öncesi üreme yeteneğinden yoksun kalmak için bir tıbbi müdahaleye maruz kalmak bedensel ve ruhsal yönden gerekli olmayan bir müdahaledir” dedi.
Kararda “Üreme yeteneği bulunan transseksüel kişinin tıbbi yöntemlere uygun şekilde cinsiyet değiştirme ameliyatı olduğunda bu ameliyatın doğal sonucu olarak üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun kalacağı kuşkusuzdur” ifadesi de yer aldı.
Nüfus değişikliği için ameliyat şartı
“Cinsiyet değiştirme ameliyatlarının geri dönüşsüz olduğunu” söyleyen AYM, bu sürecin devletin denetimine tabi olması gerektiğini ifade etti.
Kararda nüfus kaydındaki değişiklik için ameliyat şartının “nüfus kayıtlarının kalıcı ve tereddütsüz olması ve kamu düzeninin korunması” için gerekli olduğu ifadeleri yer aldı.
Bu karara karşı oy kullanan AYM Başkanvekili Engin Yıldırım ise uluslararası hukuk ve sözleşmeler açısından cinsiyet kimliğinin kendi kaderini tayin hakkı veya kendini belirleme hakkının en temel unsurlarından biri olduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı:
“Transseksüel kişilerin hissettikleri cinsiyete kavuşmak için cinsiyet değiştirme ameliyatına zorlanması onları temel hakları arasında seçim yapmaya mecbur bırakmaktadır. Transseksüel insan kamu düzeni adına kendisi açısından iki olumsuz durumdan birini tercih etmek durumunda kalmaktadır. Ya kendisinin hissettiği cinsiyetin hukuken tanınmamasına razı olacak ya da kendi fiziksel ve bedensel bütünlüğüne müdahaleye katlanacaktır.”
AYM Başkanvekili Yıldırım, 20 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayınlanan, eşcinsel askerlerin TSK'dan çıkartılmasıyla ilgili karara şerh düşmüş ve "Toplumun genel ahlakını korumak adına LGBTİ+ bireylerden talep edilen fedakarlık son derece ölçüsüzdür" demişti.
Avukat Hun: LGBTİ hareketi üretmeye, tercümelere devam etmeli
Ameliyat şartının kaldırılması için AYM başvurusunu yapan avukat Sinem Hun, Kaos GL’den Yıldız Tar’a verdiği demeçte, LGBTİ derneklerinin mücadelesinin ne kadar etkili olabildiğinin bu kararla da görüldüğünü söyledi:
“Engin Yıldırım’ın karşı oyunda belirttiği her şeye imzamı atıyorum. Sayın Yıldırım söyleyecek fazla bir şey bırakmamış. Sevindirici olan AYM’de şu an bu konuda zihinsel dönüşüm geçirmiş altı hakimin olması. Bu önemli bir güvence. İlerleyen yıllarda eğer yürütme yargıya bu hızda müdahale etmeye devam etmezse, alınacak yeni hukuki aksiyonlar için bir umut var.
“Yıldırım uzun yıllar önce katıldığı bir Kaos GL etkinliğinde konuya ilgisinin okuduğu bir Kaos GL yayınıyla başladığını anlatmıştı. Dolayısıyla üretmeye, başat yayınları tercüme etmeye, bağ kurmaya ve hukuk insanları nezdinde lobiciliğe mutlaka devam edilmeli. Etkisi büyük oluyor.”
AİHM Türkiye’yi mahkum etmişti
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, 2014’ten bu yana cinsiyet geçişinde “evli olmama” ve “üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun olma” şartlarının kaldırılması için Meclis’e birçok kez kanun teklifi sunmuştu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Mart 2015’te verdiği kararla, Türkiye’de trans geçiş için “üremeden yoksunluk” şartının aranmasının özel hayata saygı hakkını düzenleyen 8. Maddesinin ihlali olduğuna karar vermişti.
2017’de kadın ve LGBTİ örgütleri, “translara uygulanan zorunlu kısırlaştırmaya ve zorunlu genital müdahaleye karşı bir an önce gerekli yasal iyileştirmelerin yapılması” için change.org’da kampanya başlatmıştı. (ÇT)