Yargıtay'ın kararına konu olay Ankara'da geçti. Ankara'da bir fabrikada işçi olarak çalışan M.N, vardiyasında mesai arkadaşı bir kadına sarkıntılık yaptı. Mağdur işçi kadın şikayet etti. İşveren cinsel taciz olayını tutanakla tespit etti. Daha sonra bu olay Çalışma Bakanlığı'na bildirildi.
Fabrikaya gelen müfettişin raporu üzerine işveren M.N'yi İş Kanunu'nun 25/2 maddesine göre, işyerinde cinsel tacizde bulunduğu için "aklı fesih" hakkını kullanarak, tazminat ödemeden işten çıkardı. İhbar ve kıdem tazminatı almadan atılan işçi de mahkemeye başvurdu. Yerel mahkeme, M.N'ye kısmen tazminat ödenmesine hükmetti.
Bu kararı davalı işveren, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nde temyiz etti. İşverenin temyiz itirazını haklı bulan Yargıtay, davacı M.N'ye tazminat verilmesine ilişkin kararı bozdu. Bozma kararında, işyerinde cinsel tacizin, İş Kanunu'nun 25/2 maddesine göre, "Ahlaka ve iyiniyet kurallarına aykırı davranış" olduğuna dikkat çekilerek şöyle denildi:
"Davacı işçinin, davalıya ait işyerinde çalışırken, aynı işyerinde çalışan bir kadın işçiye sarkıntılık yaptığı, olaya maruz kalan işçinin şikayeti üzerine düzenlenen tutanağın içeriği, iş müfettişinin raporundan cinsel taciz eyleminin gerçekleştiği anlaşılmıştır: Bu davranış işverene iş akdini tazminatsız fesih hakkı verir. Bu durumda davacı ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamaz." (OA/BB)