Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin E.K.'nin babasını önceki gün (20 Ağustos) Elysées Sarayı'nda kabul ettikten sonra mesajını verdiği "sert tedbirler", cinsel suçlardan sabıkalı olan kişilerin tedavileri kabul etmedikçe hapiste tutulmalarını öngörüyor.
Guigou: Yasanın etkinliğini araştıralım
Ancak son olayın yaşanmasında sonra PS'li Guigou, cinsel suçlarda sabıkalılığın önüne geçmek ve bu konuda Ulusal bir tartışmanın hazırlanması için, bu suçlara ilişkin yasanın nasıl uygulandığını araştıracak bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti.
Le Parisien gazetesine göre Guigou, ortaya çıkacak bilançonun, 17 Haziran 1998'de PS hükümeti sırasında çıkarılan söz konusu yasanın uygulanması ve "Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlıklarının elindeki insani ve maddi imkanların da desteklenmesi" açısından yararlı olacağını açıkladı.
Lévy: Hiçbir zaman bir yasa bir arzuyu öldüremez
Cumhurbaşkanı Sarkozy, yeni Adalet Bakanı Rachida Dati'nin hazırladığı ve Temmuz'da benimsenen "Sabıkalılığa dair Yasa"nın bir başka yasayla tamamlanacağını ve cinsel suçlara karşı cezaların da artırılacağını açıklamıştı.
Düzenleme girişimlerini değerlendiren Ceza davalarının avukatı Thierry Lévy, "Hiçbir zaman bir yasa bir arzuyu ve bir var olma isteğini öldüremez" dedi.
E.K.'ya tecavüz etmekle suçlanan ve 24 Ağustos'ta bir hakime görünmesi istenen Francis Evrard'ın cezaevinden çıktığı andan bir hakimce çağrıldığı ana kadar tıbbi ve adli açıdan hiç izlenmediğini açıklayan Lévy, "Hapis, bu anlamdaki suçların tekrarını önlemiyor. Hatta, tam ters etkisi olduğu bile söylenebilir" diye konuştu.
"Tıbbi mülakat ve ilaçlı tedavi karışımı bir yaklaşım gerekli"
Tıbbi mülakat ve ilaç tedavisi karışımı bir yaklaşımla yaşananların önüne geçilebileceğini söyleyen Lévy, "Hapis yatmış bir kişinin yaşamına tutukluluk katmak sadece barbarca değil absürd de.." dedi.
Toplumda cinselliğin genel kavramının değiştiğini, yakın bir geçmişte "dille uyarma"nın suç sayıldığını ifade eden Lévy, günümüz toplumun pedofiliyi temel ve "cinayetten daha fazla zarar veren" bir suç olarak gördüğünü aktardı.
Lévy, endişesininse, kişisel sorumluluklarının silinmeye doğru gittiği bir süreç yaşandığını, eskide kalan bir kavram olmasına karşın artık "delilerin cezalandırılması"ndan söz edildiğini kaydetti: "Kişinin ve gelecekteki tutumunun denetiminin, bireysel özgürlüklerin önüne geçtiği totaliter demokrasi doğru yönelme tehlikesi var" diye belirtti. (EÖ)