Eğitim Reformu Girişimi'nin (ERG) "Türkiye'de Çiftdillilik ve Eğitim: Sürdürülebilir Çözümler için Atılması Gereken Adımlar" başlıklı politika notunda öne çıkan bazı başlıklar ve tanımlar şunlar:
* "Çiftdillilik ve eğitim", tartışmaları anadili eğitimi/öğretimi ve anadilinde eğitimin ötesine taşıyor.
* Araştırmalar birinci dili Türkçeden farklı çocukların eğitime erişim, devam ve eğitimde başarı açısından yaşadığı sorunlara işaret ediyor.
* Çocuğun eğitim hakkı açısından çiftdillilik ve eğitim: Çocuğa birey olarak saygı duymayı ve erişim ile başarıdan fazlasını amaçlamayı gerektiriyor.
* Bir dili diğerine tercih etmek gerekmiyor: Doğru pedagojik koşullar altında birinci dil ve ikinci dil birbirini destekliyor.
* Kapsamlı araştırma ve planlama süreçleri izlenmeden atılacak adımlardan kaçınılmalıdır.
* Geliştirilecek politikalar ve modellerin farklı grupların gereksinimlerine yanıt verebilmesini olanaklı kılacak bilimsel araştırmalar acilen başlatılmalıdır.
* Eğitim dilinin tek başarı etmeni olmadığı göz önünde bulundurulmalı, eğitim sisteminin farklı bileşenleri güçlendirilmelidir.
* Kapsamlı bir araştırma ve planlama süreci izlenirken, birinci dili Türkçeden farklı çocukların yararına atılabilecek adımlar vardır ve bunlar hızlı bir biçimde yaşama geçirilmelidir. Bu adımlara, toplumda farklı dillerin eşit saygı görmesini sağlayacak çalışmaların eşlik etmesi eşsiz önemdedir.
Anadili eğitimi, Anadilinde eğitim, Resmi dil
Anadili: Doğduğu andan itibaren çocukla iletişim kurmak için ailesi, arkadaşları ve yakın çevresindeki diğer kişilerin kullandığı başlıca dil.
Anadili eğitimi/öğretimi: Dersler toplumda egemen olan dilde işlenirken, anadilinin bir dil dersi olarak verilmesi.
Anadilinde eğitim: Öğrencinin tüm derslerini anadilinde işlediği eğitim sistemi.
Resmi dil: Bir ülke tarafından kamu idaresi ve kurumlarında kullanılması benimsenen dil. Belirli bir grubun anadilinde eğitimde alması, bu dilin o ülkenin resmi dili haline gelmesi anlamını taşımıyor. (EÇ)
* Politika notunu okumak için tıklayın (pdf).