CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde'nin Bor, Altunhisar ve Çiftlik ilçelerinde yurttaşlarla bir araya geldi. Gürer buralardaki konuşmalarında hükümetin tarım ve hayvancılık politikalarını eleştirdi.
İktidarı çiftçiyi aracılara mahkum ettiğini anlattı. Verilen destekler yetersiz olduğundan bahsetti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) gübredeki artış oranını yüzde 53 olarak verdiğini belirterek bunun gerçeği yansıtmadığını gübrede gerçek enflasyonun yüzde 100’ün üzerinde olduğunu söyledi. “Mazot ve gübrede sübvansiyon şart" dedi.
“Akaryakıtta desteğin üç katı kadar vergi”
Gürer konuşmalarında, çiftçiye mazot desteği olarak 16 milyar TL verildiğini ancak buna karşılık devletin çiftçilerin kullandığı mazottan yıllık 43 milyar TL vergi aldığını söyledi:
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, hazırladığı kitapçıkta 2024 için çiftçiye verilecek mazot desteğinin 16 milyar lira olduğu kaydetti. Türkiye'de tarımda yılda 3 milyar litre tarımda mazot kullanılıyor. Devlet çiftçinin kullandığı mazottan yılda 43 milyar lira ÖTV ve KDV alıyor.
Ben de diyorum ki, gelin 16 milyar desteği vermeyin, çiftçiye kırmızı mazot verin. ÖTV ve KDV'yi kaldırın. O zaman çiftçi 43 milyar lira vergi vermemiş olur; 3 katı avantajı olur. Ama bunu yapmıyorlar.
Gübre fiyatları ve TÜİK’in enflasyonu
Gürer, ardından gübre fiyatlarındaki artış hakkında konuştu. Gübrenin önemli ölçüde ithal edildiğini söyledi. AKP’ye yerli gübre fabrikalarını özelleştirdiği ve sattığı için tepki gösterdi. Gübrede çiftçiyi sübvanse etmek gerektiğini belirtti:
DAP gübre fiyatları yine tırmanmaya başladı. Taban gübreye ihtiyaç olduğu zaman DAP gübre artıyor. Üst gübreye ihtiyaç olduğu zaman üst gübre artıyor. Çiftçinin neye ihtiyacı varsa onun fiyatını arttırıyorlar.
TÜİK hesaplama yaparken diyor ki, gübrelerin artış oranı yüzde 53. Oysa çiftçinin gübreye ihtiyacı olduğu döneme göre bakılırsa fiyat artışı yüzde 100'den fazla.
Domates üreticilerinin sorunları
Daha sonra Gürer konuyu domates üretimine ve satışlarına getirdi. Türkiye genelinde ayda 1 milyon tondan fazla domates üretildiği ve Türkiye’nin yıllık üretiminin 14 milyon ton olduğu bilgisini verdi.
Türkiye'nin yıllık sebze üretiminin (31,6 milyon ton) yüzde 41,2’sini domatesin oluşturduğundan bahseden Gürer Türkiye’nin dünya domates üretiminde ilk beşte yer aldığını anlattı. İhracat sınırlamalarının üreticileri mağdur ettiğini söyledi:
İktidarın salça ihracatını sınırlaması üreticileri zarar ettirdi. Geçen yıl ürünleri işleyen fabrikalar, ihracat yasağı nedeniyle domateslerini yurt dışında satamadı. Stoklarda mal birikti. Böyle olunca fabrikalar çiftçinin canını çıkardı… 2 liradan, hatta 1,5 liradan domates aldılar. Fabrikalar sözleşmelere uymadılar… Fiyatlar işçiliği bile kurtaramadı. Çiftçiler haklı olarak isyan etti.
Eğer ihracat yasağı Mayıs’ta değil de Şubat’ta kaldırılmış olsaydı stoklarda salça olmazdı ve şu an domatesle ilgili bir sorun yaşanmazdı.
Bu tamamen yönetememenin getirdiği plansızlık, programsızlığın, öngörüsüzlüğün sonucu. Eğer doğru bir planlama olsaydı, bugün bunları yaşamayacaktık.
(HA)