Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platformu adına açıklama yapan sözcü Abdullah Aysu, hükümetin kuş gribine müdahale sürecini "köy tavukçuluğuna karşı 'meydan savaşı' uygulanıyor" diye yorumladı.
Canlı cansız, hastalıklı hastalıksız itlaf
Aysu, kuş gribinin, başından bu yana yeterli önlem alınmadığı için felakete dönüştüğünü düşündüklerini, süreci üzüntüyle izlediklerini ifade etti.
"Hükümet ve yetkililer 'biz zamanında önlem almadığımız için hastalık yayıldı' diyemedikleri için tavukların hemen hepsini -hastalıklı, hastalıksız ayırmadan öldürüyor, bütün insanlığın gözleri önünde diri diri gömüyor" diyen Aysu'ya göre bu yöntem çağdışı ve tek yönlü.
'Entegre ürün tüketin' mesajı
Aysu, hükümetin, entegre tesislerde üretilen tavuk ve yumurta tüketmenin doğru olacağını kamuoyuna duyurmasının politik bir tercih olduğunu söylüyor, bu tercihin köy tavukçuluğunu yok edebileceğini öne sürüyor.
Türkiye'de tavuk ve tavuk ürünleri üretimi pazarının yüzde 70'ini endüstriyel üretim, yüzde 30'unu köy tavukçuluğu üretimi karşılıyor.
Aksu, kaygılarını şöyle dile getiriyor:
"Köylünün herkes kadar sağlıklı tavuk eti ve yumurtasıyla beslenme ve bu yetiştiricilikten geçimini sağlama hakkı var. Bu temel insan hakkıdır. Bugün kuş gribinden köy tavukları öldürülüyor, yarın başka bir hastalıktan ineğimiz, keçimiz öldürebilir. Sürdürülebilir köy tarımı yaşatılmalıdır."
Köy tavuğu tüketicisi 25 milyon
Aysu, yüzde 33'lük kırsal nüfusun yüzde 28'inin kendi ihtiyacını karşılayacak şekilde tavuk üretimi gerçekleştirdiğini, yüzde 10'luk kırsal kesiminse 25 milyon tüketicinin ihtiyaçlarını karşıladığı bir pazara sahip olduğunu aktardı.
"Bir yandan köylünün besin ve geçim kaynağı olan tavuklar, kazlar, ördekler, hindiler yok ediliyor, yoksul köylüyü daha da yoksullaştıracak tutumlar benimseniyor.
Diğer yandan, köy tavukçuluğu yaparak geçinen ve beslenenlerin kuş gribinden zararı yokmuş, olmayacakmış gibi bir politika sergileniyor."
Çiftçiler, zararının karşılanmasının, tavuk başına verilen paraya indirgenmesinden rahatsız; aynı zamanda fabrikada, dış dünyadan bağımsız yetiştirilen tavukların, sağlıksız beslenmeye neden olduğu görüşündeler.
Çiftçilerin çözüm önerileri
*Çiftçilerin öncelikle hastalığın yayılmasını engellemek için harcadığı çabalar sürdürülmeli. Kuş konaklama alanları olan deltalar, göllerin çevresi de beraberinde kanatlı hayvanlardan arındırılmalı ve kanatlılardan arındırılmış bir şerit oluşturulmalı.
*Bu şeritlere yakın bölgelerde serbest gezinen tavuklar için belli süreler kapatılacakları kafes tel bölmeler yapılmalı ve köy tavukçuluğu yapanlar buna zorunlu tutulmalıdır.
*Kuş konaklama alanlarının çevresinde yapılmış olan konutlar derhal kaldırılmalı.
*Tarım İl Müdürlüğü elemanları sadece tavuk itlafı için köye gönderilmemeli. Hastalık bulgusuna rastlanan ve rastlanmayan bütün köyler gezilerek tavuk besleyenler eğitilmeli, tavuk menşeimiz ve tavuk çeşitliliğimiz koruma altına alınmalı.
*Tavukların hastalıklı olup olmadıklarını bu uzmanlar belirlemeli. Sağlıklı tavuk, kaz ve ördeklerin yaşatılmasına özel önem ve titizlik gösterilmelidir. (EZÖ)