alamıyor. Borçlarını ve aldığı tarımsal kredileri geri ödemek için tarlalarını satışa çıkarttı." dedi.
Taban fiyatlarının, üretim maliyetlerinin üstünde verilmesi gerektiğini vurgulayan Ziraat Odası Başkanı Sami Durgut, çiftçinin içinde bulunduğu çıkmazı şöyle aktardı:
"Çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor. Çünkü üretim maliyetleri çok yüksek.
Çiftçinin ürettiği tahıl, bakliyat, meyve, sebze, yağlı tohumlar, hasılı yörede üretilen tüm ürünlerin fiyatı, üç yıl aynı düzeyde kalabiliyor, hatta geriliyor. Ona karşılık , bir torba gübreyi geçen yıl 4 milyondan alan çiftçi, bu yıl 7 milyon liradan alıyor. Sonuçta çiftçi, Ziraat Bankası'ndan, Tarım Kredi kooperatifleri'nden aldığı kredileri ödeyemiyor."
2000 yılında çiftçilerin içler acısı bir tablo sergilediklerine değinen
Ziraat Odası Başkanı Sami Durgut, bu tablonun gerisindeki nedenleri şöyle sıraladı:
"Çiftçi girdilerinin sürekli artması,
"Bu yıl yeteri kadar yağmur yağmaması ve baraj sularının azalması sonucu meyve ve sebzeciliğin olumsuz yönde etkilenmesi.
Topraklar kireçleniyor
Çoğu çiftçinin babadan kalma tarlasını sattığını, hatta binbir müşkülatla aldığı traktörünü dahi elinden çıkardığını hatırlatan Zıraat Odası Başkanı Sami Durgut, Türkiye'de planlı ekim yapılmadığı için, toprakların kireçlenmeye başladığını da hatırlattı:
Toprak tahlilleri yapılmıyor. Gübrelerin yüzde 60'ı dolgu maddesi. Bu da doğadaki dengeyi bozuyor. Toprakta kireçlenmeye yol açıyor."
Durgut, çiftçilerin beklentisini şöyle özetledi: "2001 yılında devletin vermiş olduğu taban fiyatlar, çiftçi girdileri ile aynı oranda artırılmalı." (NU)
----------------------------------------------------------