İstanbul Barosuna kayıtlı avukat Behic Aşçı'nın, F Tipi uygulamasına son verilmesini sağlamak ve soruna kamuoyunun dikkatini çekebilmek amacıyla 5 Nisan'da başlattığı ölüm orucunu sürdürdüğüne dikkat çeken Çoşar, Behiç Aşçı'nın 170 gündür sürdürdüğü ölüm orucuna son vermesini ve buna bağlı olarak günlük yaşamına ve mesleki çalışmasına dönmesini istedi.
F tipi insanların beden ruh yapılarında onarılmaz yaralar açılıyor
Çoşar, "Savunma, havalandırma, okuma, görüş yapma, diğer mahkumlarla temas etme, giyinme, sağlık olanaklarından yararlanma gibi temel ve vazgeçilmez hakları dahi, ıslah/tretman adı altında geliştirilen hukuk dışı bir uygulama nedeniyle kısıtlayan ve hatta kimi zaman tamamen ortadan kaldıran bu model, tutuklu ve hükümlülerin en başta bedeni ve ruhi yapılarında, yani sağlıklarında olmak üzere, kültürel ve siyasal kimliklerinde onarılmaz yaralar açmakta ve açmaya devam ediyor" dedi.
Çoşar, F Tipi cezaevlerinde, tutuklu ve hükümlülerin tek kişilik veya küçük gruplu hücrelere yerleştirerek diğer tutuklu ve hükümlülerden yalıtıldığına dikkat çekti ve şöyle devam etti:
"İnsani ve hukuki olmamakla, bir tür işkence ve ayrı bir ceza niteliği taşımakla, en başta biz hukukçuların karşı çıkması gereken bu infaz modeline karşı sürdürdükleri mücadele sonunda son 7 yıl içinde, 122 tutuklu/hükümlü hayatını yitirmiş, 600'ün üstünde tutuklu/hükümlü ise sakat kalmıştır."
İnsani ve hukuki bir infaz modeli oluşturulmalı
Çoşar, insani ve hukuki hiçbir yönü olmayan tecrite dayalı infaz modeline son verilmesi için önerilerini şöyle özetliyor:
"Tutuklu ve hükümlünün gün içinde birbirleriyle temas etmelerine olanak veren; kurum güvenliği ile insan onurunu ortak noktada buluşturan bir üst arama yöntemini içeren; kapatma ünitelerinde bulunanların sayılarını tespit etmek amacıyla sürdürülen, ancak bu amacı aşan zorlayıcı uygulamaları ortadan kaldıran; tutuklu ve hükümlülerin verdikleri dilekçelerin sonuçlarını takip etmelerine imkan veren; türü, saati, ses yüksekliği gibi nedenlerle tutuklu ve hükümlülerin dinlenme ve uyuma zamanlarına müdahale eden merkezi müzik vs. yayınları ile anonsların bir tür kötü muameleye dönüşmesini engelleyen; tutuklu ve hükümlü naklinde kullanılan ve insan nakline uygun özelliklere ve donanımlara sahip olmayan nakil vasıtaları yerine, insan nakline uygun teknik özelliklere ve donanımlara sahip nakil araçlarını kullanan; sağlık sorunları olan tutuklu ve hükümlülerin tedavisini üstlenen hekimleri cezaevi personeli statüsünden çıkaran ve doğrudan Sağlık Bakanlığı ile ilişkilendiren ve yanı sıra tıbbi deontoloji kurallarına uygun bir muayene ve tedavi yöntemini işleten; tutuklu ve hükümlülerin avukatları ile yapacakları görüşmelerinde, savunma hakkını ve hukuki yardımda bulunmayı kısıtlamayan; infaz sürecinde yargıç güvencesini ve denetimini sağlamak amacıyla kurulmuş olan infaz yargıçlığı kurumunu sağlıklı biçimde çalıştıran; kantinde satışa sunulan ürünlerin kalitesinin iyi nitelikte, fiyatlarının makul düzeyde olmasına özen gösteren; kitap, dergi vs. gibi yayınlar üzerindeki keyfi uygulamaları kaldıran ve bunlara kolayca ulaşmayı sağlayan; tüm F tipi cezaevlerindeki her türlü uygulamayı standartlaştıran; keyfi uygulamalar ile mektup okuma hakkının kullanılmasını kısıtlayan insani ve hukuki bir infaz modeli oluşturulmalı." (KÖ)