*Görsel: Çernobil dizi afişi.
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Alpay Antmen, HBO'nun son dönemde en çok konuşlan ve tartışılan dizisi Çernobil'in afişini Akkuyu olarak değiştirerek Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
TIKLAYIN - Chernobyl: Finali Olmayan Dizi
Antmen, yaptığı basın açıklamasında "Biliyorsunuz şu aralar HBO'nun çektiği çok popüler bir dizi var. İsmi Çernobil" dedi ve ekledi:
"Çocuklarımız dizilerde mi izleyecek?"
"Çernobil'de yaşanan nükleer felaketi anlatıyor. Dönemin iktidarına ve sorumlularına dizi içinde yer vermiş. Peki Allah korusun, Yıllar sonra da Mersin Akkuyu'da yaşanabilecek bir nükleer felaket sonrası HBO bu defa da Akkuyu diye bir dizi yapar mı? Gelecek kuşaklar cennet Mersin'i canlı canlı görmek yerine, dizilerde nasıl cehenneme döndüğünü mü izleyecek?
"Çünkü ileride Akkuyu'da reaktör patlarsa bedelini yapanlar değil; maalesef yananlar ödeyecek. Ve bu projeyi, inşaatı durdurun ki ileride bir gün birileri yaşanan facianın dizisini çekmesin ve Mersin Çernobil olmasın" ifadelerini kullandı.
Akkuyu santralindeki çatlağı hatırlattı
CHP'li Vekil, Mersin-Akkuyu'da nükleer santralde reaktörün oturacağı temelin bazı bölümlerinde çatlak oluştuğunu, reaktörün oturacağı temelin çatlak olan bölümlerinin tamamen yenilendiğini ancak sonradan yeniden çatlak oluştuğunu söyledi.
Antmen şöyle devam etti:
"Nükleer Santralin çalışmaya başladığında yeni bir çatlağın olmayacağının, herhangi bir kazanın yaşanmayacağının garantisi asla verilememektedir.
"Çernobil sızıntısı sonrasında sorumsuz bir Bakan çay içip 'bakın radyasyon yok' diyordu. Allah Korusun Mersin Akkuyu Patlaması olursa o zaman başka bir sorumsuz Bakan çıkıp 'Bakın portakal, mandalina, muz, çilek yiyorum radyasyon yok' mu diyecektir? Daha önce söyledim, yine söylüyorum; Gelin bu yanlışlardan, çevre katliamlarından dönün, dönün ki tarih sizi 'üretip ihraç ettikleri tek şey kirlilikti' olarak yazmasın."
"Raporda işten atılan Rus uzmanın imzası var"
"TMMOB'un avukatlarından Nurten Çağlar ise bilirkişi raporundaki sahtecilikten bahsetti. Rapordaki Rus nükleer uzmanın imzası, kendisi işten çıkarılmış olmasına rağmen halen durmakta. Bu da ÇED raporunun bu anlamda güvenilmez olduğunu ortaya koyuyor.
"Biz kıyameti engellemeye çalışıyoruz"
Cangı, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün duruşmadan hemen önce yaptığı "Rahatsız olsanız da olmasanız da biz nükleer enerjiyi yapacağız" sözlerini duruşmada hatırlattığını kaydederek "Siyasetçilerin bu davaya müdahale etmemesi gerektiğini ifade ettim" dedi ve ekledi:
"Mahkeme Başkanı buna da itiraz etti. Ancak ben dahil davacılar bunun öncelikle yargılamanın tarafsızlığı açısından ve kendileri üzerindeki baskıyı azaltmak için önelmi olduğunu dile getirdik. Hatta 'Bindik bir alamete, gedeyoz kıyamete' şarkı sözünü anımsatarak 'Biz kıyameti engellemeye çalışıyoruz' dedik." (PT)
TIKLAYIN - Uzmanlar Akkuyu'daki "Çatlak" Üzerine Tartışıyor; Devlet Suskun
"Nükleer atıklar yüzlerce yıl Akkuyu'da kalacak"Enerji uzmanı ve çevre aktivisti Özgür Gürbüz, atıkların oluşturacağı tehlikeyle ilgili bianet'e verdiği bir demeçte şunları kaydetmişti: "Nükleer santralden 244 bin yıl boyunca radyoaktif kalan Plutonyum 239 gibi çok tehlikeli nükleer atıklar çıkıyor. "Bu atıkların bazılarının Rusya'ya gönderileceği söylense de, santralde kullanılan yakıt çubukların uzun bir süre soğutma havuzlarında, Akkuyu'da bekletileceğini biliyoruz. "Sorun sadece yüksek seviyeli atıklardan ibaret de değil. Akkuyu NGS A.Ş.'nin eski Genel Müdür Yardımcısı Rauf Kasumov'un da belirttiği gibi orta ve düşük seviyeli nükleer atıklar yüzlerce yıl Akkuyu'da depolanacak. Orası bir nükleer çöplük olacak. Bu atıkları yerin altına gömme fikri de kabul edilebilir bir öneri değil. Bu atıkların toprağa, suya, havaya karışmaması gerek. "Nükleer endüstri bunu garanti edecek bir tecrübeye sahip değil. Yaklaşık 70 yıllık bir tarihe sahip nükleer endüstri, binlerce yıl radyoaktif kalacak radyoaktif atıkların güvenle saklanacağını iddia edemez. Böyle bir tecrübeleri yok. Akkuyu'da kurulması planlanan nükleer santrali işletecek şirketler 60 yıl sonra Mersin'i terk edecek. Nükleer atıklar ise Akkuyu'da kalacak. "Rüzgar ve güneşten enerji üretimi çok daha ucuz""Nükleer santralın pahalı olması da Akkuyu ve Sinop'taki projelere karşı çıkmamız için önemli bir gerekçe. Rus devlet şirketine verilen alım garantisi nedeniyle Akkuyu'da üretilecek elektriğin kilovatsaatine 12.35 dolar sent ödeyeceğiz. "Halbuki rüzgar ve güneşten aynı elektriği iletmek çok ama çok daha ucuz. Örneğin YEKA kapsamında yapılan rüzgar ihalesinde ortaya çıkan fiyat 3,48 dolar sent. Nükleer enerji elektrik fiyatını artırmak, halkın omuzundaki yükü biraz daha artırmaktan başka bir şeye yaramaz. "Olası bir kaza veya sızıntı durumunda karşı karşıya kalacağımız can kaybı ve ekonomik kaybın tarifini bile yapamayız. Elektriği başka kaynaklardan daha ucuza ve risk almadan üretmek varken, böyle bir maceraya girmenin mantıksal bir açıklaması yok." |
(PT)