Devrimci Halk Kurtuluş Parti-Cephesi (DHKP-C) ile bağlantılı olduğu iddia edilen iki kişinin dün öğlen saatlerinde (14 Mayıs 2019 Salı) Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Mahmut Tanal’ın adını vererek Meclis’e girmiş ve Meclis çalışanlarını rehin almaya çalıştı.
Tanal, "Hedef seçildiğimi düşünüyorum. Makam odam kalabalık olmasa bugün hayatta olmayabilirdim." dedi.
Kürsüye Kiraz'ın fotoğrafını koydu
Tanal, TBMM'de beraberinde milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısının kürsüsüne Atatürk'ün resminin yer aldığı tişört astı ve terör örgütü DHKP-C tarafından öldürülen Mehmet Selim Kiraz'ın fotoğrafını koydu.
Meclis çatısı altında dün üzüntü verici bir hadise yaşandığını ifade eden Tanal, TBMM Dikmen Kapısı'na gelen Mulla Zincir ve Eylem Yücel ismi kişilerin, "Mahmut Tanal ile görüşeceğiz" diyerek TBMM içerisine girmek istediğini söyledi.
Meclis girişinde, Halkla İlişkiler Binası içinde birinci ve ikinci kademeli güvenlikte x-ray cihazlarının olduğunu anımsatan Tanal, bu şahısların, giriş bölümünde polislerin arama ve güvenlik sorgulaması sırasında Meclis personelinden birini rehin almaya çalıştığını, polislerden birini kesici, delici aletle yaraladığını anlattı. Tanal, polise ve TBMM çalışanına geçmiş olsun dileğinde bulundu.
"Amaç CHP'yi terörle ilişkilendirmek"
Tanal, bu menfur olayın, üzerinden 5 saat geçmesinden sonra, gece olmuş gibi, son dakika haberi olarak basına servis edilmesinin nedeninin, CHP'yi ve kendisini terör örgütüyle ilişkilendirmek olduğunu savundu.
Yapılan ilk incelemede kadın şüphelinin hakaretten arama kaydının bulunduğunu, iki şüphelinin de terör örgütü DHKP-C ile bağlantılı olduğunun açıklandığına işaret eden Tanal, TBMM Başkanlığından yapılan açıklamaya göre ise zanlıların üzerinde yapılan aramada bomba süsü verilmiş bir parfüm kutusu ile el yapımı kesici aletlerin bulunduğunu dile getirdi.
El yapımı kesici aletin fotoğrafını gösteren Tanal, bu kişileri kesinlikle tanımadığını, hayatında hiç karşılaşmadığını söyledi.
Tanal, kendisinin tanınan bir milletvekili olduğunu, gerekli birimlerden talep edilirse en fazla kartvizit basan, dağıtan, ziyaretçisi olan, halkın içinde dolaşan, halkın tüm sorunlarıyla ilgilenen milletvekili olduğunu ifade etti.
Kendisine gelen kişinin kimliğini, kimlerle, hangi terör örgütüyle bağlantısı olduğunu bilemeyeceğini, vatandaşın GBT'sini sorgulama görevinin, yetkisinin bulunmadığını belirten Tanal, şunları söyledi:
"Kapıma gelen ziyaretçinin alnında 'örgüt mensubu' yazmıyor. GBT sorgulaması yapması gereken Meclis girişlerinde yetkili olan polistir. Şahısların terör örgütüyle bağlantılarını tespit edip beni uyarmaları gerekirken bunu yapmamışlardır. Makamıma kadar kesici, delici aletle girmesine göz yumulan, yetkili makamlarca izin verilen Mulla Zincir'dir. Kadın şahısla hiç görüşmedim."
"Eylemin hedefi ben olabilirdim"
Tanal, Zincir'in, Fransa'dan geldiğini, önceki yıllarda yurt dışına çıkış yasağı konulduğunu, bu nedenle yurt dışına çıkamadığını söyleyerek, çözüm konusunda nasıl yol izlemesi gerektiğini sorduğunu anlattı. Tanal, bu görüşmenin, girişte bekleme dışında en fazla 5-7,5 dakika sürdüğünü, Zincir'e bir hukukçuya gitmesi, dava açması gerektiğini söylediğini aktardı. Bütün konuşmalara rağmen Zincir'in adeta yerinden kalkmak istemediğini ifade eden Tanal, odasında misafirlerinin olduğunu eğer kalabalık olmasaydı bu eylemin hedefinin kendisinin olabileceğinin altını çizdi.
Masasında DHKP-C tarafından şehit edilen savcı Mehmet Selim Kiraz'ın fotoğrafının bulunduğunu söyleyerek, fotoğrafı gösteren Tanal, "Ben nasıl olurda böyle bir terör örgütüyle görüşebilirim? Bu erkek şahıs fırsat bulup beni rehin alabilirdi, odam kalabalıktı, o kalabalıkta fırsat bulamamış olabilir." diye konuştu.
"Sıkı güvenlik önlemleri var"
Tanal, Mulla Zincir'in Meclis'e giriş kaydı tutanağına göre saat 11.09'da giriş yaptığını, kendisiyle saat 12.10 veya 12.15 gibi görüştüğünü, 12.30'da da Dikmen kapıdan çıkış yaptığını, saat 15.00'te tekrar geri geldiğini belirtti. Tanal, şunları söyledi:
"12.30'da çıktıktan sonra neredeydi? 2,5 saat neredeydi, dışarı çıktı mı? O zanlı olan kadınla birlikte birinci güvenlik kapısından geçiyor, olayların ikinci güvenlik kapısında olduğu söyleniyor. X-ray cihazları var, o kadar güvenlik önlemi alınmış, oradaki kamu görevlileri buna nasıl izin veriyor? Neden bunlar gece servis yapılıyor? Bu bir kurgu, senaryo ve bir kumpasın kurbanı seçilmeye çalışılmış durumundayım."
"Asıl hedef Tanal'dı"
Meclis'te çıkış yaptıktan sonra ikinci kez randevu sistemine giriş yapılmadığını ifade eden Tanal, Meclis yerleşkesine girişin rahat olmadığını, sıkı güvenlik önlemleri uygulandığını anımsattı. Tanal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vatandaş, Atatürk tişörtü ile TBMM'ye giremezken, terör örgütü üyeleri ve terör örgütü bağlantısı olan şahıslar kesici, delici aletlerle benim makamıma gelebilmektedir. 'Tanal izin verdi' diye yazarak şahsımı bu menfur saldırının sorumlusu olarak göstermeye çalışan basını kınıyorum. Çünkü bu hadisede bir mağdur varsa o mağdur yaralanan polistir, rehin alınmak istenen Meclis personelidir ve benimdir. Hiçbir milletvekilinin, Meclis'e ziyaretçilerin gelişine izin verme yetkisi yoktur, danışman arkadaşlarımız randevu isteyen kişileri, TC numaraları ve isimlerle sisteme bildirir. TBMM idaresi bu talebi onaylama, reddetme yetkisine sahiptir. Asıl hedef Tanal'dı, hedef seçildiğimi düşünüyorum.
"Makam odam kalabalık olmasa bugün hayatta olmayabilirdim. Şahsın hareketleri tuhafıma gitti, odamda diğer ziyaretçilerim, danışmanlarım olmasaydı bence iş bitmişti. İkinci şehit savcı Mehmet Selim Kiraz vakası yaşanabilirdi. Erkek şahıs elindeki aletle beni rehin alabilirdi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çubuk'ta şehit cenazesinde linç girişimine maruz kalmasının, partimize yönelik kumpasın ikinci ayağıdır. İlkinde hedef Kılıçdaroğlu'ydu ikincisinde Tanal'dı.
"Her türlü terör eylemi girişimini lanetliyorum, ayrım yapmaksızın tüm terör örgütlerini lanetliyorum, terörle bir yere varılamaz. Terör insan hakları, hukuk devleti, demokrasi, milli birlik ve beraberliğin, kardeşliğin düşmanıdır. Atatürk cumhuriyetinin çocuğuyum; geçmişte beni teröristlere yedirmedi beni okuttu, bu makamlara erişmemi sağladı. Atatürk cumhuriyeti bugün de beni onlara yem etmez."
Tanal, Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un kendisini arayarak, geçmiş olsun dileklerinde bulunduğunu kaydetti. (EMK)
* Haberi meclishaber.com'dan derledik.