Fotoğraf: amnesty.org
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Türkiye’nin basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 154’üncü sırada olduğu hatırlatılan açıklamada özetle şöyle denildi:
“18 yıldır iktidarda bulunan AKP, otoriterliğe dayalı siyasal anlayışıyla basın özgürlüğüne çok ağır darbeler vurmuştur. Basın sermayesini iktidara yakın iş insanlarıyla ele geçiren, ele geçiremediği basın kuruluşlarını yargı üzerinden susturan, susturamadığı gazetecileri cezaevlerine gönderiyor.
"Bu siyasal anlayışın sonucu olarak Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi sıralamasında 180 ülke içinde 154’üncü sırada yer almaktadır. Sadece haber yaptıkları için cezaevine konulan gazeteci sayısının günden güne arttığı Türkiye, tutuklu gazeteci listesinde de Çin’den sonra ikinci sıradadır.
“Gazeteciler görmezden gelindi”
“Basına ilişkin kara listelerde sıra başı olan Türkiye’de ne yazık ki gazetecilere yönelik baskılar bilerek, isteyerek, kasten, örgütlü şekilde gerçekleştirilmektedir.
"Daha geçen ay bunun birçok örneğine şahitlik edilmiştir. Koronavirüs salgını gerekçesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden iktidar partisi AKP ile ortağı MHP’nin oylarıyla çıkartılan af niteliğindeki yasanın kapsamına gazetecilerin suçlandığı ceza maddeleri konulmamıştır.
"Gazeteler cezalandırıldı, ilanları kesildi"
“Tersine, gazetecilerin cezaevinde daha fazla kalmaları yönünde hükümler yasaya eklenmiştir. Gazetecileri içerde tutmak isteyen siyasi anlayış, mafya liderlerini, hırsızları, yaralama suçu işleyenleri, gaspçıları serbest bırakmakta bir dakika tereddüt etmemiştir.
“Gazeteciliğe yönelik baskı ve saldırıların bir başka boyutu ise sözde özerk özde bağımlı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) eliyle uygulanmaya devam edildi ve milyonların izlediği programlar üzerinden kanallara ceza yağdırıldı. RTÜK cezaları bu dönemde görülmemiş düzeye ulaştı, diktatörlüklerle yarışır hale geldi.
“Sadece iktidarın söylemine muhalif oldukları için FOX TV ve Halk TV’ye verilen ağır cezalar, KKTC merkezli Diyalog TV’nin kapatılması, Kafa Radyo’ya verilen program durdurma cezaları ve diğer cezalar 'bu kadar da olmaz' dedirtti. Aynı şekilde Basın İlan Kurumu eliyle eleştirel, sorgulayıcı ve araştırmacı gazetecilik yapan gazeteler cezalandırıldı, ilanları kesildi.
“Halk TV ve FOX TV hedef gösterildi”
“Halk TV ve FOX TV, iktidarın sağladığı imkânlarla gazetecilik yapan pek çok tarafgir yazar tarafından ‘kaos çıkarmaya çalışmakla, ajanlık yapmakla’ suçlandı, hedef gösterildi. İktidar yanlısı gazetelerin ve yazarların saldırılarıyla karşı karşıya kalan bu kanallara yönelik ‘yayın lisansları iptal edilsin’ çağrısının geldiği aşama da dikkat çekici düzeydedir.
“Türkiye’de son dönemde basın özgürlüğünü tehdit eden önemli etkenlerden biri de ekonomik krizdir. Uzun zamandır yaşanan kriz, koronavirüs salgınıyla birlikte daha da ağırlaşmıştır.
"Krizden kaynaklı reklam gelirlerindeki düşüşe karşın kâğıt ve baskı maliyetlerindeki artış sürmüş, bazı gazeteler matbaa baskısına son vermek zorunda kalmıştır. Buna sokağa çıkma yasakları da eklenince, özellikle bağımsız gazetecilik yapan basın kuruluşlarının çok ciddi mali zorluklarla karşı karşıya kaldığı belirtilmelidir.
ÇGD'nin hazırladığı Nisan ayı raporunda ise şu bilgilere yer verildi: *Nisan ayında 1 gazeteci tutuklandı, 11 gazeteci için toplam 137 yıla kadar hapis cezası istendi. *3 gazeteci gözaltına alındı, 10 gazeteci hakkında soruşturma başlatıldı. *Antalya ve İzmir'de 2 gazeteci saldırıya uğradı, Kocaeli'de 1 gazete binası kurşunlandı. *18 haber sitesi erişime kapatıldı, bir haber için 273 internet bağlantısı engellendi. *RTÜK bir televizyonun yayınını durdurdu, 3 televizyon ve 1 radyoya üst sınırdan para cezalarının yanı sıra 14 program durdurma cezası verdi. |
(RT)