Basın Konseyi'nin daha önce, Kara'nın "dava sürüyor" uyarısına rağmen gazeteciye "kınama" cezası verdiğini de hatırlatan ÇGD, "Ancak Yargıtay, bu kararıyla kendisini yalnızca gazetecileri kınamakla görevli sayan bir gönüllü kuruluşa gerekli karşılığı vermiştir" dedi.
"Hakkını aradığı için suçlandı"
Sinan Kara hakkında daha önce de pek çok dava açıldığını, Kara'nın iki kez cezaevinde yatmak zorunda kaldığını hatırlatan ÇGD açıklamasında, şu ifadeler yer aldı:
* Datça İdaresi ve ileri gelenleri aleyhinde yaptığı haberlerden dolayı rahatı kaçanların oluşturduğu üçgende sıkıştırılan gazeteci Sinan Kara, hakkında açılan sayısız davalar dolayısıyla iki kez cezaevinde yatmak zorunda kaldı.
* Hakkını aradığı için 'suçlu' duruma düşürülen Kara aleyhindeki önemli davalardan birini de "tehdit" suçlamasıyla verilen 2 yıl 26 günlük hapis cezası oluşturuyordu.
Datça üçgenine Basın Konseyi desteği
* Bu davada, verdiği ilanın bedelini ödemeyen bir kişi tarafından suçlanıyordu. Datça üçgeni bu suçlamayı kısa sürede paylaşmış, gazeteciyi susturmak için bulunmaz fırsat saymıştı.
* Gazetecilerin büyük bölümünün tanımadığı Basın Konseyi adlı bir gönüllüler grubu da üçgene dışarıdan dahil olarak gazetecinin "Dava henüz sonuçlanmadı, yargıyı olumsuz etkilemeyin, karar vermeyin, dava sonucunu bekleyin" uyarı ve feryatlarına kulak tıkamış ve Kara hakkında 'kınama' kararı almıştı.
* Ancak Yargıtay dışarıdan destekli üçgenin yargısını paylaşmadı ve mahkumiyeti bozdu. Yargıtay Kara'nın "ilan bedelini almak maksadıyla hareket ettiğini" oysa davada tehdit suçunun oluşmadığı dikkate alınmadan hüküm verildiği sonucuna ulaştı. Ayrıca "ilan bedelini alamazsa hakkında olumsuz yazılar yazacağı" biçimindeki eyleminin gerçekleşmediğinin de dikkate alınmadığını vurguladı. (BB)