ÇGD, dün (10 Ekim Pazartesi) yaptığı açıklamada, işlerine fiilen son verilen çalışanlarının hak edilmiş ücretleri ve tazminatlarının ödenmesi, gazetenin aktif birimlerinde görev alan basın emekçilerinin sosyal güvencelerinin derhal sağlanması, iş barışı için ücretlerin "yoksulluk" sınırının üzerine çıkarılması ve gününde ödenmesini istedi.
ÇGD : Çalışanların duyarlılığı suiistimal edildi
Gazetenin Ankara bürosunun, işverenin uzun süredir çalışanların ücretlerini ödeyememesi, "ya ödeme yapabilecek olanakları yakalayana kadar ücretsiz çalışmayı sürdürün ya büroyu kapatalım" yaklaşımı üzerine fiilen kapandığını açıklayan ÇGD, çalışanlara desteğini şöyle açıkladı :
"'Bağımsız, patronsuz gazete' projesine gönülden destek veren ve yayın hayatına başladığı günden beri büyük özverilerle çalışan Birgün Ankara bürosu emekçilerine reva görülen bu tavır kabul edilemez".
Bugüne kadar gazetenin tüm büro ve birimlerinde emek veren bir çok çalışanın hakkı zamanında ve bütünüyle ödenmediği gibi hakkını talep edenlere kapının gösterildiğini belirten ÇGD, işvereni, çalışanlarının duyarlılıklarını suiistimal ederek, ücretsiz ve güvencesiz çalıştırma yoluna gitmekle eleştirdi.
"Birgün projesini destekledik ama..."
Emeğin sahiplenileceği iddiasıyla yola çıkıldığı halde hak ve taleplerin görmezden gelindiğini savunan ÇGD, kimi çalışanlar üzerinde şiddete varan, kabul edilemez davranışların sergilendiğini duyurdu. Örgüt, bu uygulamalara devam edildiğini de bildirdi.
"Medyadaki tekelleşme, etik değerler ve emek sömürüsüne karşı bir umut ışığı, bağımsız yayıncılık anlayışı doğrultusunda atılmış içten bir adım" olarak gördüğü Birgün gazetesi projesine başından beri sıcak baktığı açıklayan ÇGD, gazete işvereninin, ilk günden beri çalışanlarına yönelik tutumu ve Ankara bürosunda gelinen nokta, projenin ilan edilen amaçların ve ilkelerin ruhuna aykırı olduğunu ve ihlali oluşturduğunu iddia etti. (EÖ)