İnsan Hakları Derneği (İHD) Karadeniz bölgesindeki cezaevlerine ilişkin raporunu açıkladı. Karadeniz'deki cezaevlerinde yaşanan sorunlara dikkat çeken raporda çözüm önerileri de yer aldı.
İHD Genel Merkez ve Diyarbakır Şubesi'nin ortak açıklamasında, Samsun-Bafra, Giresun, Trabzon, Rize-Kalkandere ve Erzurum cezaevlerine sürgün edilenler ile bu cezaevlerinde bulunan siyasi mahkumlar ve ailelerine yönelik cezaevi idaresi tarafından uygulanan hak ihlalleri üzerine harekete geçildiği ve raporun bu cezaevlerinde inceleme yapılarak hazırlandığı bildirildi.
Toplantıda İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici yaptığı genel değerlendirmede cezaevlerindeki hasta tutuklulara dikkat çekti: "Türkiye cezaevlerinde 250'ye yakın hasta mahpus bulunmaktadır ve bunların büyük bölümü ölümcül hastalıklarla boğuşuyor. Bunlar salıverilmezse veya çok iyi tedavi koşullarında tedavi edilemezse bunları da kaybedebiliriz."
Sorunlar
İHD MYK Üyesi ve Diyarbakır Şube Yöneticisi Avukat Serdar Çelebi de raporu anlatırken kendilerine gelen başvurulara değindi. Sağlık sorunları, sevkler, sevk sırasında ve gidilen cezaevinde yapılan kötü muamele, haberleşme haklarına getirilen kısıtlamalar, disiplin cezaları, cezaevlerindeki kapasite fazlalığından kaynaklı yaşanan ihlaller, radyolarının "zararlı yayınlar içeriyor" gerekçesiyle ellerinden alınması, spor ve hobi haklarının engellenmesi, zaman zaman adli tutsaklar ile siyasi tutsakların karşı karşıya getirilmesi, havalandırmalara yabancı cisimlerin atılarak hakaret ve tehdit edilmeleri ve bu durumun görevliler tarafından destek görmesi, aile görüşlerinde bahsedilen mahpuslarla aynı yerde görüşe çıkartıldıkları şeklindeki iddialarla kendilerine başvuru yapıldığını ifade etti.
Açıklamada, Rize Kalkandere Cezaevi'ne raporda özel bir vurgu yapıldı ve bu cezaevinde sorunların had safhada olduğunun altı çizildi.
Çözüm önerileri
Raporda yer alan çözüm önerilerinin bazıları şöyle:
* Cezaevleri fiziki yapısı, maddi koşulları ve uygulanan muameleler bir bütün olarak insan onuruna yakışır nitelikte olmalıdır.
* Cezaevlerindeki yaşam koşullarının, cezaevi dışındaki yaşam koşulları ile mümkün olduğunca uyumlu olmasına özen gösterilmelidir. Tecridin insan üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılabilmesi için mevzuatta belirtilen programların dışında da mahpusların bir araya gelmeleri sağlanmalı, faaliyetler konusunda kendilerine farklı seçenekler sunulmalıdır.
* Mahpusların muayeneleri mahremiyete uygun şekilde, yalnız ya da en azından kimsenin duyamayacağı bir ortamda yapılmalıdır. Cezaevi hekimi ve tıbbi personelinin İstanbul Protokolü eğitimi almaları sağlanmalıdır.
* Mahpusların yeterli düzeyde sağlıklı yaşam koşullarına ve tıbbi bakıma erişimi sağlanmalı; sağlık hizmetleri ve mahpusların hekimle görüşme talepleri gereksiz gecikme olmaksızın karşılanmalıdır.
* Avukatlarla görüşmenin ve yazışmaların mahremiyeti sağlanmalıdır. Resmi kurumlar ve avukatlarla yapılan yazışmaların denetime tabi tutulması engellenmelidir.
* Aile ve dış dünya ile temas hakkı engellenmemeli, mahpusun yararı gözetilerek dışarı ile ilişkilerinin güçlendirilmesi sağlanmalıdır. Bu itibarla ailelerin mahpusları ziyaret edebilmesi için ailelerin ikamet ettikleri yere yakın bir cezaevinde tutulmaları gerekmektedir.
* Mahpusların anadilde görüşme ve yazışma hakları yasal güvence altına alınmalı, mevzuat ve uygulamadan kaynaklanan engellemeler kaldırılmalıdır.
* Yemekler, yeterli ölçüde besin değerine sahip ve makul çeşitlilikte olmalıdır. Sağlık sorunu olan mahpuslara hekim kontrolünde özel diyet yemeği verilmelidir.
* Cezaevi rejimi, fiziki koşullar ve uygulanan muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanmalıdır.
* İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezanın Önlenmesi Sözleşmesi Seçmeli Protokolü'ne uygun şekilde, "bağımsız" ulusal denetim mekanizmalarının oluşturulması sağlanmalıdır. (YY)
İHD Karadeniz Cezaevleri İnceleme Raporu için tıklayınız.