İHD İstanbul Şubesi Başkanı Eren Keskin ve İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu ve Cezaevi Komisyonu üyesi Huri Vayiç tarafından bugün Taksim Gezi Parkı'nda yapılan basın açıklamasında, Ceza İnfaz Kanunu'nun Mecliste kabul edilme aşamasına geldiği anımsatıldı.
"Reform ve Avrupa'ya uyum iddialarıyla bir çok yasal düzenleme ile baskıcı ve insan haklarını hiçe sayan hükümler hukuk sistemimize bir kez daha sokulmak istenmektedir" denilen açıklamada Yeni Ceza İnfaz Kanunu'nun sistematik ve psikolojik yanı ağır basan işkenceyi yasal açıdan güçlendirmeyi hedeflediği ifade edildi.
Hükümlü ve tutuklular üzerinde baskı
İHD İstanbul Şubesi, Yeni Ceza İnfaz Kanunu'nda öngörülen değişikliklerle, yasanın hükümlü ve tutuklu üzerinde kurmak istediği baskıları şöyle sıraladı:
* Hükümlü ve tutukluyu hiçbir hakkı olmayan, iyileştirilmeye muhtaç bir birey olarak görüp, cezaevi idarelerini mutlak doğru ve iyinin temsilcisi, iyileştirici otorite olarak kabul ederek cezaevlerinde faşist ideolojinin devlet-birey ilişkisini kurmak istemekte,
* 64. maddede tek tip elbiseyi getirerek ezilen bireyi dış görünüşüyle de damgalayıp ezilmeyi günün her anına yaymaya çalışmakta,
* Zorunlu eğitim ile cezaevindeki bireyi belirli bir ideolojik anlayışı benimsemeye zorlamakta,
* Zorla çalıştırma ile emek sömürüsünü azami boyutlara vardırmayı ve bireyi, kendi zamanını ve üretkenliğini dilediği gibi belirleme hakkından alıkoyarak bir kez deha ezmeyi hedeflemekte,
* Sessiz protestoyu dahi yasaklayarak mahpusun hak arama hakkını inkar etmekte ve onu bir kez daha köle yerine koymakta,
* 1 ve 3 kişilik odalardaki F tipi düzenlemesi tecridi yasal hale getirerek tecrit işkencesini hukuk sisteminin sağlam bir parçası haline getirmektedir.
* Tasarıda ayrıca tutuklu - hükümlü ayrımı da kaldırılmış, zorla çalıştırma dışında tutuklular hükümlülerle aynı ve hatta savcı ve hakimin onayı ile görüşme hakkı, tecrit, cezaevinde kelepçelenme vb. bakımlardan daha ağır koşullara da tabi tutulmuşlardır.
İHD, Başbakan Tayip Erdoğan'ın önceki gün Alanya'da Adliye binasının açılışında söylediği "Sadece gözaltında işkence olmuyor, aynı zamanda sağlıksız koşullardaki cezaevi şartları da bir nevi işkencedir" dediğini hatırlatarak, "Bugün başta tecrit olmak üzere ülkemiz cezaevlerinde yaşananlar da mahpuslar için işkencedir" dedi.(YS/EÜ)