Sinop'ta Nükleer Karşı Platform'un (NKP) bu hafta sonu düzenleyeceği "Sinop Nükleer Santral İstemiyor" mitinginin yasaklanmasıyla ilgili yarın Sinop’un yanı sıra İstanbul’da da basın açıklaması yapıldı.
İçişleri Bakanlığı Çernobil’in 32. Yılında “Balkona değil Sokağa çık!” sloganıyla Sinop NKP tarafından yapılması planlanan “Sinop Nükleer Santral İstemiyor" konulu mitingi 20 Nisan 2018 Cuma günü yasaklamıştı. Yasaklama için OHAL gerekçe gösterildi.
Bu yasaklama kararı üzerine NKP, İstanbul’da Beşiktaş, Kartal Heykeli önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Basan açıklamasında İçişleri Bakanlığı’nın yasağı "provokasyon ve güvenlik" gerekçesiyle getirdiğinin altı çizildi.
“Sinop’ta 13 yıldan beri yapılan "Sinop Nükleer Santral İstemiyor" mitingine yönelik yasaklama kararı kabul edilebilir bir karar değildir” denilen açıklamada nükleer reklamında Aziz Sancar’ın kullanılması da eleştirildi:
“Sermayenin bugünkü temsilcisi AKP iktidarı, gösterişli temel atma törenleri ile ülkemizde, zorla dayatmaya çalıştıkları nükleer santral projeleri için Nobel ödüllü Prof. Aziz Sancar’ı kullanarak çekilen yanıltıcı kamu spotları ile nükleer santrallar konusunda olumlu algı yaratmaya çalışıyor. Diğer yandan Sinop NGS için ‘halkın katılımı’ toplantısına başta Sinoplular ve yanı başlarında nükleer güç santralı istemeyen komşu illerden gelenlerin seslerini duyurmaları zor kullanılarak engelleniyor.
"Akkuyu'da da baskı sürüyor"
“Benzer baskı ve engellemeler Akkuyu Nükleer Güç Santralı hukuki sürecinde Çevre Etki Değerlendirme raporunun sonuçlarına karşı da aralıksız sürüyor.
“Bu yüzden Türkiye'yi nükleer karanlığa mahkûm etmek isteyenlere karşı sesimizi her zamankinden daha gür çıkartmak zorundayız.
"Çernobil can almaya devam ediyor"
Açıklamada Çernobil’in yıkıcı etkilerinin sürdüğü de belirtildi:
“26 Nisan 1986’dan bu yana Çernobil Nükleer Santral kazası zehirlemeye, can almaya, yıkıma devam etmektedir. Bugün burada halen süren ve daha nesillerce sürecek olan bir felakete ve değişmeyen bir zihniyete karşı hep birlikte direnmek için bir araya geldik.
“32 yıldan beri söyledikleri masallara inanmadığımızı, söyledikleri nükleer yalanlara inanmadığımızı, haykırmaya geldik. Ve hep bir ağızdan söylüyoruz bütün engelleme ve baskılarınıza rağmen, Nükleer santral yaptırmayacağız.”
Okuma ÖnerisiÇernobil Duası / Geleceğin Tarihi, 2015 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi Svetlana Aleksiyeviç'in Çernobil Nükleer Felaketi ve sonrasında yaşananlara dair bir sözlü tarih çalışması. Çernobil Duası'nda Aleksiyeviç, 26 Nisan 1986'da meydana gelen tarihin en feci nükleer reaktör kazasını odağına yerleştirerek trajediyi yaşamış insanların bireysel tanıklıklarını aktarıyor. Yazar Çernobil'de yaşayanlarla, itfaiyecilerle, siyasetçiler ve askerlerle konuşmuş ve onların hala yaşamakta oldukları korku, öfke ve belirsizliği gözler önüne sermişti. Aleksiyeviç, bu çalışmasını kaleme almak için tam 20 yıl beklemiş. 2015 Nobel Edebiyat Ödülünü aldığında ise yaptığı konuşmada şunları söylüyor: "Umut devri yerini, korku devrine bıraktı. Zaman geriye döndü. İkinci el, kullanılmış bir zamanı yaşıyoruz. Kızıl İnsan'ın tarihini yazıp bitirdim mi şimdi, emin değilim. Benim üç evim var. Belarus, toprağım, babamın vatanı, bütün ömrümü geçirdiğim yer. Ukrayna, annemin vatanı, doğduğum yer. Ve büyük Rus medeniyeti, kendimi onsuz hayal edemediğim... Benim için hepsi değerli. Sevgiden söz etmek ise, bizim çağımızda zor." Künye: Çevirmen: Aslı Takanay |
(HK)