Çerkes sürgününü (tsitsekun) anlatan ve önümüzdeki yaz çekilmesi planlanan Turnanın Dansı adlı uzun metraj film projesi resmi olarak başladı.
Projenin İstanbul Taksim Hill Otel'de yapılan tanıtım ve dayanışma yemeğine Çerkes toplumundan geniş bir katılım oldu.
Yapımcılığını Filmfabrik, yönetmenliğini Serkan Acar'ın yapacağı filmin senaryosu Çerkes yazar Adnan Özveri'ye ait.
Film, iki yüzyıldır devam eden Kafkas-Rus savaşı sırasında Çarlık ordusuna karşı direnen Çerkesleri ve 1864'deki büyük sürgün öncesi savaşta kayıplar veren bir ailenin hikayesini anlatacak. Filmin çekimlerine 2024 yaz döneminde başlanması planlanıyor.
Acar: Türkiye’nin ayıbı
Etkinlikte kısa bir konuşma yapan yönetmen Serkan Acar, gecedeki atmosfer ve konukların heyecanın, filmin gerçekleşmesine olan inancını artırdığını söyledi.
Çerkes sürgünün dünya tarihinde bilinen ön önemli göç ve tehcirlerden bir tanesi olduğunu söyleyen Acar, “Bu kadar büyük bir trajedi sinemada hiç anlatılmamış. Dünyada Rusların Sovyet döneminde yaptığı birkaç filimden başka bir çıktı yok ki onların filmleri de Rus tarafının kahramanlık hikayeleri. Maalesef Türkiye de ne bir görsel, belgesel, dokümanter var, ne de bununla ilgili bir film, hikaye. Aslında bu Türkiye’deki hikaye anlatıcılarının, yönetmenlerin, yapımcıların bir ayıbı. Bu ayıbın bir tarafı bizleriz. Çünkü milyonlarca Çerkes’in yaşadığı, Türkiye’de diasporası olan bir toplumun hikayesi neden anlatılmaz? Bizim yola çıkışımız da tam olarak buradan. Anlatılmayanı anlatmak istiyoruz” dedi.
Özveri: Bu atalarımızın ruhunu huzura kavuşturma rüyası
Filmin senaryosunu kaleme alan Adnan Özveri konuşmasında; “Bu bizim rüyamız olmalı artık. Ortak bir rüyamız. Bu, dipsiz uçurumlardan, Karadeniz’in derinliklerden bize seslenen atalarımızın ruhunu huzura kavuşturma rüyası. Bu rüya onların sesini, onların çektiği, ıstırabı, acıyı, zulmü tüm insanlığa duyurma rüyası. Bugün bu rüyanın gerçeklemesi yolunda adımlar atmaya çalışıyoruz. Onun için, ‘Bir film milyonlarca ses, bir film milyonlarca yürek, bir film milyonlarca umut’ diyoruz” diye konuştu.
Gecede söz alan proje koordinatörü Anıt Baba ise “Bu acılı hikayemizi dünyaya, milyonlara anlatmak; Çerkes halkının yüzbinlerce evladına; yitirdiğimiz ama asla unutmadığımız vatanımıza bir selam göndermek istiyoruz. Biliyoruz ki bu selamımız ulaşması gerekenlere ulaşacaktır” dedi.
Projenin basın sponsoru olan Jineps Gazetesi de sürecin tüm aşamalarında projenin yanında olduklarını açıkladı. Geceye Çerkes dernekleri KAFİAD, KAFFED, KAFDAV mesajlarıyla destek verdi.
Gecenin yemek sponsorluğunu Fıccın’ın sahibi Leyla Kılıç yaptı. Etkinlikte geleneksel Çerkes yemek ve mezeleri ikram edildi.
Gece Çerkes sanatçı Azmi Toğuzata’nın anadilde seslendirdiği şarkılar ve danslarla devam etti.
Tsitsekun
Çerkes sürgünü ve soykırımı Çarlık Rusya’sının Çerkeslere uyguladığı sistemli kıyım ve sürgünü ifade eder. Yaklaşık 1,5 milyon Çerkes’in etkilendiği bilinmektedir. Osmanlı arşivleri, 1879'da yaklaşık 1 milyon Çerkes muhacirin Osmanlı topraklarına girdiğini, ancak bunların yaklaşık yarısının kıyılarda hastalıklar nedeniyle öldüğünü gösteriyor. Osmanlı arşivlerini destekleyen 1897 Rus nüfus sayımı, orijinal sayının onda biri olan yalnızca 150 bin Çerkes kaydediyor.
ELBRUZ AKSOY YAZDI
Yeni Başlayanlar İçin ‘1864 Çerkes Soykırımı’
(HA)