Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar'ı okuldaki odasında "öldüren" Hasan İsmail H., Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hâkim karşısına çıktı.
Cinayete ilişkin hazırlanan iddianamede, H.'nin "ağırlaştırılmış müebbet" cezası ile yargılanması istenmiş ancak anne ve babası hakkında takipsizlik kararı verilmişti.
TIKLAYIN - Ceren Damar'ı Öldüren Öğrencisine Ağırlaştırılmış Müebbet İstendi
Duruşma öncesinde Ankara Adliyesi’nde bir araya gelen kadın örgütleri basına açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Şenel’in babası Mustafa Damar şunları söyledi:
“Bugün buraya kızımız Ceren Demer Şenel’in bir cani bir canavar tarafından iki el silahla vurularak yere yığılmasına rağmen özel imal edilmiş 28,buçuk santim bıçakla 17 bıçak darbesiyle sırtından kalleşçe vurarak katleden bir canavarın bir mahlûkun davasını görmeye geldik.”
"Ölmek değil yaşamak istiyoruz"
Kadın örgütleri de şöyle seslendi:
"Kadınlar olarak biliyoruz ki yaşamlarımızdan başka kaybedecek hiçbir şeyimiz kalmadı. Erkek şiddetine yeter diyoruz. Biz kadınların talepleri var. Artık ölmek değil yaşamak istiyoruz. İktidarın, 6284 sayılı kanuna, İstanbul Sözleşmesi'ne saldırmasını bırakmasını istiyoruz."
"Davanın takipçisi olacağız"
CHP milletvekili Gamze Taşçıer de, davayı mahkeme salonunda takip edenlerden. Taşçıer, sanığın iyi hal indirimi almak istediğine dikkat çekerek hiç bir koşulda iyi hal indirimi olmadan en ağır cezayı alması için davanın takipçisi olacaklarını söyledi.
Sanık duruşmaya takım elbise ile geldi
Sanık H.'nin kimlik kontrolünün yapılmasının ardından duruşma başladı. Sanığın duruşmaya takım elbise ile geldiği görüldü. Kadın örgütleri müdahillik talebinde bulundu. Sanık avukatı, müdahillik taleplerinin reddedilmesini talep etti.
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Çankaya Üniversitesi 'nin müdahillik talepleri kabul edilirken, diğer katılım talepleri reddedildi.
Sanık: Ceren yüzünden bunalıma girdim
Sanığın savunmasına geçildi. Sanık H., Ceren ile bir çok defa farklı kafelerde buluştuğunu, Ceren ile ciddi bir ilişki düşünmediğini, kendisinin sosyal bir öğrenci olmasını Ceren'in kıskandığını, okulda herkesin kendisini tanıdığını beyan etti.
Sanık, Ceren ile ilişkilerine dair tanıkları olduğunu, Ceren'in kendisine tesbih aldığını kendisinin de Ceren'e kolye aldığını, eski kız arkadaşıyla fotoğraf çekinmesi sonucu başına kötü bir olay geldiğinden Ceren'le fotoğraf çektirmediğini söyledi.
Sanık tek hatasının ilişkisini ailesine söylememek olduğunu belirtti. Fotoğraf çekilmemesinin bir nedeni olarak da fotojenik olmadığını söyledi. Ceren yüzünden bunalıma girdiğini ve psikolojik tedavi aldığını söyledi.
Sanık H., kopya çekmek için Watsapp grubu kurulduğunu, bu gruba araştırma görevlilerinin ajanlık için girdiğini Ceren'in kopya olayından haberi olduğunu, Ceren'in sürekli kendisiyle uğraştığını iddia etti.
Sanık H., Ceren'in kendisiyle uğraştığına dair tanıkları olduğunu, doktora tezini tamamladıktan sonra Ceren ve eşinin boşanacağını, Ceren'in kendisine söylediğini beyan etti. Sanık Ceren'in kendisine seni mezun ettirmeyeceğim dediğini söyleyen H., Ceren'in kasıtlı olarak kendisiyle uğraştığını söyledi.
"Öldürmek istemedim, üzgünüm"
Sanık ifadesinde şunları belirtti:
"Sınavda kopya çekerken yanıma geldi. Sınavda kopya çekeceğimden haberi olduğunu söyledim. Mezuniyeti unutmami söyledi. Neden böyle yaptığını sorduğumda annene nasıl FETÖ'den işlem yaptırdıysa bana da yaptıracağını söyledi. Ben sinir krizi geçirdim. Ceren'in benimle uğraştığını Berk'e söyledim. Beni tahrik etti. Berk'e 'onu öldüreceğim' demedim. Eve gittim.
"Canımdan çok sevdiğim annemler hakkında söylediklerini unutamadım. Geçirdiğimiz zor zamanları düşününce evden babamın silahını da aldım. Plan ve tasarlama yapmadım. Maktule annemi karıştırmasaydı böyle bir olay yaşanmayacaktı. Bu olaydan sonra annem göreve döndü. Ceren'e anneme iftira edilmesi ile alakası olup olmadığını sordum o da evet dedi. Saat 15.00 civarında gittiğimde odasında yoktu.
"Ceren ile tartıştık. Sinirlendiğim için FETÖ işi ile alakası olmadığını belirtip eşinin işi olduğunu söyledi. Eşini aradı ama açmadı. Maktule 'eşimi de seni de harcayacağım' dedi, cinnet geçirdim. Bıçakla yaraladım. Silâhı kafama dayadım ve odaya bir kaç kişi girdi. O esnada odaya birileri girdi ve silah ateş aldı. Kendimde değildim. Korkup kaçtım.
"Beni kovalarlarken havaya ateş açmadım. Annemi arayıp intihar edeceğimi söylediğimde beni vazgeçirdi. Sonra teslim oldum. Olayda kullandığım bıçağı hep yanımda taşırdım. Silâhı yanıma alma amacım da intihardı. Maktulu öldürmek istemedim. Üzgünüm. Bu arada benden önce bir kız intihar etmiş ve gizlemişler."
Mahkemedeki ifadesini kabul etmedi
Mahkeme Başkanı sanık H.'ye daha önceki ifadelerini sordu, sanuk önceki ifadeleri kabul etmedi. Sanık olay anına ilişkin emniyet ifadesinde yer alan "Ceren Damar bana hakaret ettiğinde ateş ettim ve silahla saldırdım" ifadesini de reddetti.
Mahkeme Başkanı "Daha önce bir ilişkiden bahsetmemişsin" dediğinde sanık "Aileme zarar verirler diye korktum" dedi.
Baba Demir: Bu hikayeyi nereye koyacağız anlamadım
Ceren Damar Şenel'in babası Mustafa Damar da şunları söyledi:
"Senaryosu iyi yazılmış ama aktörün beceriz olduğu bir dizi izletildi. Iyi yetiştirilmiş bir bilim kadınıydı. Kızımın görev yaptığı yer DSİ'nin deposu değildi. Günde onlarca eğitim gören, insanlarla iletişim kurduğu bir kurumda çalışıyordu. Bu hikayeyi nereye koyacağız anlayamadım.
"Aklımızla dalga geçiliyor. Öncelikle zavallı katil emniyette neler çekmiş, çok üzüldüm. Yazıktır civan gibi delikanlı. Bu katil, annesi babası polis kökenli. Babası 2016 yılında emekli olmuş, annesi FETÖ'den ihraç edilmiş. Olay tarihinde ihraç. Olay oluyor biz acımızla yanarken, bu katılın annesi babası emniyette cirit atıyor.
"Bir anne düşünün oğlu cinayet işlemiş henüz daha bir saat geçmeden katilin otoparkta bulunan aracını kaçırmaya gidiyor. Arama olmadan arabayı kaçırıyor. Oysa savcının otomobili arama talebi var. Bir gün sonra aracın torpido gözünde intihar mektubu bulduğunu söylüyor".
Sanık avukatı "Sanık" denilmesini istedi. Damar, "TDK'ya göre insan öldürene katıl denilir" dedi. Salondan alkışlar yükseldi.
Baba Damar: Polislerin yardım ettiğine dair şüphem var
Damar, cinayetin hukuk fakültesinde işlendiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hocalarımız olayı binenler ve tanıklık yapıyorlar. Hukuk bilen insanlara katilin anne, babasının polis kimliği sebebiyle polislerin yaltaklık yapması nedeniyle hukukçulara 'Annesi ihraç edilmiş yazık bunlara' diyor.
Katil çok fazla detay verdi teşekkürler. Katil, "ilişkimiz vardı" diyor ama önce bir aynaya bak. Sen kızımın odasına girme sebebin görevi!"
"Kızım ile ilgili neler anlattı. 2016'da annesi FETÖ'den ihraç ediliyor. Kızımın benim bilmediğim becerileri varmış, getiren ihraç ettirebilmis. Iftira atmak insanlığın en alçak seviyesidir. Annesi otomobili polis araması yapılmadan kaçırıyor. Intihar mektubunun olaydan önce yazıldığı iddia ediliyor. Ve mektupta, 'bilerek, isteyerek öldürmedim' diyor. Katil emniyette neler olduğunda haklı olabilir ama mektubun polis gözetiminde yazdığı kesindir. Polislerin yardim yataklık ettiği gibi bir düşüncem var.
Medyaya da yansıdı sadece katil değil. Daha önce işlediği suçlardan hak ettiği cezayı almış olsaydı ama hep sırtı sıvazlanmış. Gerekli ceza verilmediğinden palazlandı."
"Adalet tecelli edecektir demeyeceğim, katil hak ettiği cezayı aldığında adalet tecelli edecektir. Katilin akıl hocasına bu kadar beceriksiz senaryo yazdığı için teşekkür ediyorum. Bu canilere, bu mahluklara izin verilirse meslektaşını yapan binlerce insan görevini yapamaz. Onlarca kopyası var. Diğerleri korkuyor yakalamıyor ama benim kızım bu toplumda yetişmiş olsaydı banada derdi ama o evrensel kültüre sahipti. Yanlışlarla mücadele eden bir insandı."
"Benim kızım süt kadar temiz"
Duruşmada söz alan Ceren Damar’ın annesi de şöyle dedi:
“Cımbızla eti yolunsun, bu acı benimle mezara gidecek. Onun şerefsiz insan olduğunu gösteriyor. Onun kızım hakkında söylediği şeyler beni acıtmadı. Benim kızım süt kadar temiz. Çok güzel bir Türk filmi olur."
"Adaleti yanıltamayacaksın"
Ceren Damar Şenel'in kocası Levent Şenel de şöyle konuştu:
"Üçüncü yıl dönümünüzün tatlı telaşını yaşamamız gerekirken bugün ifade veriyorum. Ceren ile tanıştığımda "mucize" dedim. İlişkimiz 8 yıl kesintisiz sürdü. Bu süre zarfında Ceren bana sayısız mutluluk yaşattı. Eşime duyduğum saygı sevgi ve güven devam etmektedir.
"Karşımda kendi emeği ile sınavı geçecek kapasitesi olmayan, hırsızlık olan kopyayı kendisine şiyar edinen, kalleşçe arkadan saldıran bir insan var. Ağzından çıkanlar şahsım nezdinde hiç bir şey ifade etmiyor. Söyledikleri tamamen yalan. Ceren'in hayalleri vardı. Doktorasını bitirmek, çocuklarının olması. Bir bilim kadını olarak hizmet etmek, haysiyetli öğrenciler yetiştirmek...
"Hayatımız tercihlerden oluyor. Ceren kopyayı görmezden gelebilirdi ve yaşardı. Ya da işini vazifesini yapardı. Ceren hayatına mal olmasına rağmen ikincisini seçti. Sonu ne olursa olsun korkmadı. Başkalarının tanımadığı öğrenciler için canını vererek son dersini Türkiye'ye verdi.
"Ceren hoca bıçakla değil kalemle, silahla değil kitapla yaşadı. Kimseye kalleşçe saldırmadı. Vicdanlı anne, baba tarafından yetiştirildi. İlkeli olduğu için bunu yaptı. Eşimin üzüntüsünü yaşarken yaptıkları için eşimle grur duyuyorum. Ceren hoca bedenen aramızda olmayabilir ama tüm Türkiye'de. Insanlar kızlarına Ceren adını koyarken mutluluk duyacak."
"Sen Ceren hocayı öldüremezsin. Bir kişiyi öldürdüğünü sanarken, binlerce Ceren hoca burada bekliyor. Adaleti yanıltamayacaksın. Ahirette Ceren Damar Şenel seni bekliyor olacak. Acım ve ızdırabım en ufak şekilde azalmadı. Bu şahıstan şikayetçiyim en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Hakkımı helal etmiyorum."
Damar Ailesi Avukatı: Sanığın beyanları çelişkili
Aranın ardından mahkeme Damar Ailesi'nin avukatlarının beyanları ile başladı.
Ceren Damar Şenel ailesinin avukatlarından Çetik Arslan, şunları söyledi:
"Sanığın beyanını kabul etmiyoruz. Yargılama sonunda hukuka, adalete duyulan güven yeniden tesis edilecek. Sanık savunmasını yaptı ama olayın nasıl olduğunu kısaca anlatmak istiyorum. Cumhuriyet Savcılığı, sanığın tasarlayarak canavarca öldürdüğü sonucuna varmıştır.
“Sanık çelişkili beyanlarda bulundu. Sanık 2016 yılında kopya çekerken, Ceren tarafından yakalanıyor. Pişmanlık duyacağına Ceren'i tehdit ediyor. Bu husumetin burada kalmayacağını söylüyor. Bunu Ceren eşine söylüyor.
“Ceren hakkında FETÖ'den soruşturma açılmasını sağlamaya çalışıyor. Okulun soruşturması sonucu gerçek açığa çıkıyor ve soruşturma açılmıyor. Sanığın dosyasında eski sevgilisine ilişkin de photoshop ile yapılmış ahlak dışı, etik dışı görüntüler var.
“O gün sınav olmasa üç hoca okulda olmayacaktı. Hocalar okulda olduğu için suçüstü yakalanıyor. 17.03'te eşini arıyor Ceren, odasına girer girmez sırtından vuruluyor. Silâh çok güçlü. Daha sonra 17 kez bıçaklanıyor. Olay bu kadar belli iken sanık neden böyle bir yönteme girdi. Sanık da biliyor ki kamu görevlisini canice, tasarlayarak öldürmenin cezası müebbet hapis cezası. "
Ceren Damar Şenel'in ailesinin avukatlarından Eylül Erdem sanık H.’nin ifadelerinde çok sayıda çelişki olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Kopya çekerken yakalandığınız için Ceren'in size sinkaflı sözler söylediğini iddia ettiniz. Ceren size kopya çekerken değil profesyonelce kopya verirken mi yakaladı?"
Sanık H. "Hayır. Kopya en arka sıradan öne doğru geldi. Daha önce de husumeti vardı" dedi.
Sanığın avukatı: Tehdit edildim
Sanığın avukatı Vahit Bıçak da, üniversite yönetimi hakkında açtıkları dava olduğunu belirterek, "Yakınları anlıyorum. Özgürlüğüm tehdit edildi. Yemek yemeye çıkamadım. Ara verildiğinde savunmanın güvenliğine de dikkat edilmeli" dedi.
Avukatına göre sanık “mağdurmuş”
Sanık avukatı Vahit Bıçak, "Mağdurun ailesi sosyal medya aracılığı ile peşine insanları takmıştır" dedi.
Bıçak, şunları söyledi:
"Dosyada cinayetin sanık tarafından işlendiğine ilişkin görgü tanığı yok. Polise teslim olmasa cinayeti kimin işlediğini tartışacaktık. Müvekkilim meşru müdafaa konumundadır. Cinsel saldırı suçunun mağduru olmuştur.”
"Paralı üniversitelerde eğitimin hakkı düzeyde yürüdüğünü görüyoruz. Kopya olayı çok yaygın. Whatsapp grubunda sorular paylaşılırken, kopya işlemi sadece size mi yapıldı? Mobbing yapıldı mı?" diye sorduğunda sanık H., mobbing uygulandığını söyledi.
Sanığın iddia ettiği dilekçeler yok
Katılma talebi kabul edilen Çankaya Üniversitesi adına söz alan avukat Yaşar Kadir Türkan, "Üniversitede delil gizleme söz konusu olamaz. Sanığın iddia ettiği dilekçeler yok" dedi.
"Oğlum işkene gördü" iddiası
Sanığın babası Ömer Hikmet, yemin etmek istedi fakat hakim taktiren yemin etmemesini uygun gördü. Sanığın babası ifadesinde şunları söyledi:
"Olayda kullanılan silah üzerime kayıtlı. Oğlum 2015 yılında yatay geçiş yaptı. Ceren Damar Şenel ile bir sıkıntısı olduğunu, sınavlarda başında beklediği için tedirgin olduğunu anlatıyordu. Olay öncesinde kız arkadaşı olduğunu söylüyordu, Ceren hoca asistan hocası olduğu için onunla sürekli görüşüyordu."
Ceren Damar Şenel ailesinin avukatı Eylül Erdem, "Gözaltında olduğunuz süreçte cep telefonu ile eşinizle konuştuğunuz HTS kayıtlarında var. Gözaltında cep telefonunu nasıl kullandınız?" sorusuna Baba Hikmet, "Yapmış olabilirim" dedi.
Avukat Erdem, "Silahın tutukluk yaptığını iddia ediyorsunuz ama doldur bosalt yapmışsınız, siz deneyimli bir polissiniz, neden yaptınız?" diye sorulduğunda oğlu heyecanlı olduğu için yaptığını ve yere düşen kovanı almadığını savundu.
Avukat Erdem, Ömer Hikmet'e "siz gözaltında lahmacun yerken, oğlunuz gözaltında işkence gördüğünü söylüyor. Olabilir mi?" diye sorulması üzerine, Baba Hikmet "Olabilir" yanıtı verdi.
Duruşma tanıkların dinlenmesi ile devam etti. Mahkeme heyeti, sanık Hasan İsmail H.'nin tuttukluluk halinin devamına karar verdi. İkinci duruşma 29 Kasım 2019'da görülecek.
İddianameden İddianamede, H.'nin 2014'te başladığı Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 2015'te Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne yatay geçiş yaptığı, danışmanı Ceren Damar Şenel'in kendisiyle yeterince ilgilenmediğini düşünerek husumet duymaya başladığı belirtildi. İddianamede, H.'nin 2016'da "devlet teorisi" sınavında kopya çekerken Şenel tarafından yakalanarak hakkında işlem yapıldığı, bir hafta okuldan uzaklaştırma cezası verildiği, şüphelinin danışmanına yönelik husumetinin bu nedenle arttığı iddia edildi. Olay günü 2 Ocak tarihinde medeni usul hukuk dersinin sınavında H.'Nin "beş adet şeffaf tükenmezkalem içine medeni usul hukuk dersi notlarının yerleştirmiş olduğu halde" kopya çekmeye çalışırken yakalandığı, sınav gözetmenlerinden biri olan Şenel'in, öğrenci hakkında tutanak tuttuktan sonra salondan çıkardığı ifade edildi. İddianamede, şüphelinin "kamu görevlisi olan maktuleye tabanca ile 2 el ateş ederek ve bıçakla saldırarak yaralayıp yere düşürdükten sonra bile bıçakla saldırmaya devam ettiği belirtildi. İddianamede "2 adet ateşli silah yarası ve vücudunun kafa bölgesi de dâhil değişik bölgelerinde olmak üzere 17 adet kesici delici alet yarası oluşturacak şekilde canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürdüğü tüm dosya münderecatından anlaşılmaktadır" denildi. H.'in ifadesinde "Ceren Hoca'nın odasına öldürme kastıyla gitmemiştim, bana sinkaflı hakaret edince 2 el ateş ettim, akabinde kendimi kaybettim..." şeklindeki beyanlarına ilişkin olarak da "Kendisine haklılık payı çıkarıp cezadan kurtulma amaçlı olduğu, bu beyanlarının inandırıcılığının bulunmadığı" denildi. H.'nin babası hakkında "nitelikli şekilde kasten öldürmeye yardım ve yargı görevini yapanı etkileme", annesi hakkında ise 'yargı görevini yapanı etkileme' suçundan takipsizlik kararı verildi. |
Ne olmuştu? Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde araştırma görevlisi olan Ceren Damar Şenel 2 Ocak 2019'da gözetmen olarak görevli olduğu sınavda öğrencisi Hikmet'in kopya çektiğini tespit etmiş ve hakkında idari işlem yapmıştı. Sınavdan çıktıktan sonra "Bugün onu öldüreceğim" diyerek arkadaşının yanından ayrılan H., tekrar okula gelerek babasının silahıyla Şenel'e önce ateş etmiş ardından bıçaklayarak öldürmüştü. Cinayetin ardından olay yerinden kaçan H. aynı gün polise giderek teslim olmuş ve adli soruşturma kapsamında tutuklanmıştı. H. ilk ifadesinde Şenel'i kendisini kopya çekerken yakaladığı için öldürdüğünü söylemesine karşın cinayetten 4 ay sonra ifadesini değiştirmiş ve Şenel ile ilişkisinin olduğunu öne sürmüştü. |
(EMK)
*Haberi BirGün'den ve gazeteci Mesut Hasan Benli'nin sosyal medya hesabından derledik.