Hemen kisa bir not beyanatla alakalı. Kıvrıkoğlu "Avrupa Birliği'ne karşı değiliz, kim olabilir ki" derken bir de "üniter devleti unutmayalım" diyor. Şimdi, Avrupa'da böyle bir kavram yok. AB'de orada.
... AB'de böyle bir kavram yok. Para ortak, sınır yok, bir sürü konuda federal bir yapı hakim.
- Doğrudan doğruya Avrupa Divanı'nın doğrudan doğruya bütün ülkeler içinde uygulanabilen kararları var mesela.
- Ortak hukuk, ortak sosyal politika, ortak dış politika ileride . Bunların üniter devlet 19. yüzyılda bir kavram olarak üniter devlet anlayışı olarak pek yeri yok tabi.. Bunları tekrar gözden geçirmemiz gerekecek hep birlikte....
- Evet biraz önce de ... ile washington'dan bir bağlantı yaptık, o da orada AB ile ilgili bir toplantıya katılmış. Sayın Mesut Yılmaz'ın konuşmasında bir tutarsızlık olmamakla beraber AB gündemi ile tam da uyuşmadığını ve hatta bağlam dışı kaldığını da belirtmişti. O, Bütün programlarımızda da söylediğimiz gibi bu işin onyıllar alacağı şeklinde bir takvim istemesine rağmen Türkiye'nin Avrupa tarafında bu takvimi verebilecek bir durumun olmadığını çünkü başta kopenhag kriterleri olmak üzere pek çok reformun öncelikli olarak yapılması zorunluluğundan bahsetti. Genel havayı böyle yansıttı yani.
- Elbette, bunu avrupa tekrar edip duruyor.hiç yeni bir şey yok.
Şimdi anlaşılması gereken bir diğer nokta genelkurmay başkanının beyanatında da.hissediliyor. AB herhangi bir birlik değil. Birleşmiş Milletler veya AVRUPA Güvenlik ve işbirliği teşkilatı, hatta .... KURUCUSU bulunduğu Avrupa Konseyi Bunlarla alakası yok ab'nin. Avrupa Bidrliği üye devletlerin gönüllü olarak egemenlik haklarından vazgeçtikleri ve egemenlik haklarını bir ortak havuz içine koydukları bambaşka bir yapı. Tarihte bunun eşi benzeri yok. Bunu anlamamız gerekiyor artık.
Avrupa Birliği'ne gidip üniter devletten bahsetmek - ben devletin başına bir şey gelecek demiyorum, bilakis daha da güçlenecek. Ama, artık AB'ye bakarken bunun herhangi bir şey olmadığını bir an önce anlamamız gerekiyor yoksa yol aldıkça önümüze çok ciddi engeller çıkacak kavrama açısından.
Ben bu Le Pen meselesi etrafında Avrupa'daki aşırı sağı biraz inceledim ve bunun AB'nin.ilerlemesi, genişlemesi ve derinleşmesi süreçlerine olan etkisini araştırmaya çalıştım. Kısaca ortaya şöyle bir tablo çıktı.
İtalya'dan başlayalım. Burada Milli Birlik partisini başında .... var malum. bu neo faşist ve başbakan yardımcısı Son Meclis Parlamento Seçimleri'nde yüzde 12'lik oyu var. Berlusconi hükümetinin bir diğer ortağı da.... kuzey... başında Bu daha az ırkçı değil tabii. Üstelik onun ki Napolilileri bile kapsayan bir insan sevmezlik...
- Ve bir bölümünün güneyin İtalya'dan kopmasını, üniter devleti savunuyor.
- Evet, Arapları Türkleri sevmediği gibi Napolilileri bile sevmiyor. İtalya da durum böyle. Bunlar hükümette tabii.
Almanya çok mu farklı? Orada malum bir de bu ... yeni bir ... var. Ama bunlar hiçbir şekilde yüzde 5'lik barajı geçemiyorlar. Almanya'nın durumu Fransa'dan çok farklı. Çünkü Almanya Nazi geçmişiyle yüzleşmiş bir ülke. Fransa öyle değil. Fransa'nın ikinci dünya savaşı etrafındaki Nazi işbirlikçiliği, Cezayir'de yaptığı işkenceler, geçmişle yüzleşebilmiş bir ülke değil henüz Fransa.
Danimarka da halk partisi var, yüzde 12'lik bir oyu var.
Hükümet dışından hükümete bile destek oluyor. Bu çok tehlikeli bir parti. Danimarka Danimarkalılarındır diyen bir parti. Son seçimlerde...
Norveç benzer bir parti var.
Hollanda da bir... var. Bu .... diye bir adam Rotherdam'da son belediye seçimlerinde birinci parti ve hükümet istifa etti malum, Hollanda'da yeni seçimler olacak, bu partinin oyunu yükseltmesi bekleniyor.
- Bu parti de Neo Nazi mi?
- Tabii, bu saydıklarımın hepsi Neo Nazi.
Avusturya da malum. Bu da hükümet ortağı...
Adaylara geçelim
Romanya''a.... var. Bu son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde... geldi yüzde 27'ile. Le Pen'in çok iyi ahpabıdır. Yüzde 27'ik bir oyla Romanya..
Macaristan'da... diye bir parti var... Bu da almanya'Da olduğu gibi yüzde5'i geçemiyor.
Polonya>'da iki parti var. Nispeten küçük. Orada çok
Her hükümet 6-7 partinin koalisyonuyla kuruluyor. Bu iki partinin 460 milletvekili üzerinden aşağı yukarı 100 milletvekili var. Bunlar azımsanacak bir rakam değil. Bunlar köylü partisi ile .. partisi.
Slovakya'da eski başbakan .... faşizmle aşırı milliyetçilik arasında gidip gelen bir .... var.
Ve tabii adaylardan bahsederken Milliyetçi Hareket Partisi ile Türkiye...
Bu saydığımız partilerle çok yakın benzerlikleri olan bir parti olarak.
Şimdi Le Pen'in bu Avrupa Birliği ile ilgili deklerasyonlarını, beyanatlarını hepimiz işitmişizdir. Avrupa Birliği'nden Fransa'yı çıkartmak için referandum düzenlemekten bahsediyor, sınırları kapatmaktan vs. Söyledikleri o kadar gayri ciddi ki oluru yok. Bu nedenle de kimse kaale almıyor. Ne borsa düştü... Ama bu dikkat edilmesi gereken bir süreç.
Fransa'dan devam edersek... Haziran başındaki parlamento seçimlerini kazanırsa ki, ihtimal çok yüksek...
Avrupa'nın önemli konuları genişleme, ortakların politikasını yeniden gözden geçirilmesi, Avrupa Konvansiyonu ve ..... Bu konularda Fransa Almanya ile geleneksel olarak... işlevi görürdü.
Bu iki ülke Avrupa'nın motorudur. Fransa ve Almanya. Bu işlev zayıflayacak. Kaldı ki, Fransa, genişlemeyi en az isteyen ülke. ... en az fransız halkı genişlemeyi istiyor. Çünkü bu yeni kurulacak bir sağ hükümet eğer tahminimiz doğru çıkarsa, Haziran ayındaki parlamento seçimlerini kazanırsa sağ, yeni hükümet hep aşırı sağın .... demin adını ettiğim Avrupa'nın önemli meselelerinde Fransa'nın yol alma. Kabiliyeti... çok sınırlı kalacak. Zaten 1999'un yani Türkiye'nin adaylığının teslim edildiği Helsinki ... kıyaslanınca,
Fransa ile Almanya... işler büyük ihtimalle iyice yavaşlayacak. Demin adını ettiğim ülkelerde İspanya ve Portekiz, Danimarka ve İtalya aşırı sağ partinin ya içinde ya da