Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Yüksekova Haber’den Necip Çapraz’ın sorularını yanıtladı.
Devletin çözüm sürecine ilişkin adım atmadığını ve müzakerelerin başlamaması halinde ilkbaharla birlikte çatışmaların yeniden başlayabileceğinin sinyalini veren Bayık, Ortadoğu’daki gelişmeler, Barzani’nin Diyarbakır temasları, Öcalan’ın durumu ve AKP politikaları hakkında konuştu.
Bayık, Necip Çapraz’a verdiği söyleşide özetle şu noktalara temas etti:
“Ortadoğu’da özgürlük mücadelesinden sonuç alınamıyor”
“Ortadoğu büyük bir değişim yaşıyor. Bu değişim daha tamamlanmış değil. Ortadoğu’da savaşan bütün güçler bu değişime öncülük yapabilecek ve şekillendirebilecek durumda değil hala. Ne dışarıdan müdahaleler ne var olan rejimler, ne onların yerine geliştirilmek istenen rejimler bir sonuç vermiyor.
“Halkların özgürlük, demokrasi mücadelesi var. Bunlar da öncülüğünün zayıf olmasından ötürü var olan ortamdan fazla sonuç alamıyorlar.
“Hareketimiz üçüncü bir çizgiyi devreye koymuş durumda. Önder Apo, bu gelişmeleri çok önceden görerek Ortadoğu gerçeğini, onun devlet ve siyaset gerçeğini değerlendirdi, tahlil etti, çözümledi ve Ortadoğu halklarına nasıl mücadele edebileceklerini, nasıl mücadele ederlerse sonuç alabileceklerinin yol yöntemini ortaya koydu.”
“Barzani’nin gelmesi doğal, ama…”
“Barzani’nin Türkiye’ye gitmesi doğal bir durumdur. Biz buna karşı değiliz. Eğer Barzani, Türkiye’deki bizim geliştirmek istediğimiz ama Türk hükümetinin çökerttiği çözüm sürecini yeniden canlandırmaya hizmet ederse bunu memnuniyetle karşılarız.
“Fakat bu ziyaretin zamanlaması, gerçekleştiği zemin, orada sergilenen tutumlar çok önemlidir. İlişkiler olabilir ama bunların AKP’nin seçim politikalarına hizmet etmemesi gerekiyor. Çünkü AKP, hem uluslararası planda, hem de Türkiye’de oldukça sıkışmış durumda. Bunun seçimlere yansıma durumundan endişelidir. Onun için seçimleri kurtarmak istiyor.
“Çünkü Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı da bu seçimlerin kazanılmasına bağlı. Erdoğan’ın ve AKP’nin geleceği de bu seçimlere bağlı. Bu açıdan seçimleri kazanmak istiyor. Bunun için de Kürtlerin desteğini almak istiyor. İşte buna taraf olmamak gerekiyor.
“AKP savaş dışında yol bırakmıyor”
“Israrla PKK ile Kürt sorununu birbirinden ayırmaya çalışıyorlar. Bu bilinçli bir psikolojik savaş yöntemidir. Kürtlerle PKK’yi birbirinden ayırmak mümkün değildir.
“AKP, yalan makinesini çalıştırıyor. Bunda ustadır. Yani psikolojik savaşı, özel savaşı geliştirmede ustadır. Rahatlıkla herkesi aldatabiliyor. Rahatlıkla herkesi inandırabiliyor. Herkeste umut yaratabiliyor. Herkesi beklenti içerisine sokabiliyor.
“AKP’nin zihniyetinde çözüm mantığı diye bir mantık yok. Ama bunu açıkça da reddedemiyor. Kendisini çözümden yana gibi gösteriyor.
“AKP müzakere adımı atmazsa süreci bitirir. Artık AKP bizim önümüze savaşın dışında başka bir yol koymamaktadır. Tek koyduğu yol savaş yoludur. Başka bir yol yoktur.
“Bunu daha önce de ben kamuoyuna duyurdum. Dedim ki eğer böyle devam ederse biz güneye çektiğimiz güçleri yeniden kuzeye yönlendiririz.
“Müzakere olabilmesi için üç şart öne sürdük. Birincisi, Önder Apo’nun içerisinde bulunduğu şartların değiştirilmesi, Önder Apo’ya bir baş müzakereci gibi yaklaşılması, taktik değil stratejik yaklaşılması. İkincisi; görüşmelerin yasal çerçevede yapılması, Çünkü şimdiye kadar yasal bir çerçevede yapılmadı, hiçbir güvence yoktur, tehlikelidir. Bu durumdan çıkarılması gerekiyor. Üçüncüsü de; üçüncü bir tarafın gözlemciliği altında müzakerelerin yapılması gerekir dedik. Eğer bunlar kabul edilirse, süreç müzakere biçiminde devam eder. Ama bunlar kabul edilmezse, kesinlikle süreci AKP bitirmiştir.
“Biz, bahara kadar süre tanımışız. Bahara kadar eğer bu şartları kabul eder, müzakere yönünde adım atarlarsa sorun çözüm yolunda ilerler. Aksi takdirde artık bizim bu tarzda işleri yürütmemiz mümkün değildir. Artık bu aldatmalara biz izin vermeyeceğiz. Kimseyi de aldatmasına müsaade etmeyeceğiz.” (EKN)
* Söyleşinin tamamı için tıklayınız