İtirafçı Erol Çetin, Horuz'un 2000 yılı Eylül ayında Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) örgütünün Tokat kırsalındaki kampına giderek röportaj yaptığını ve orada silahlı eğitim aldığını öne sürmüştü. Söz konusu dönemde İstanbul'da olduğu İstanbul polisinin kayıtlarıyla anlaşılan Horuz, buna rağmen tahliye edilmiyor.
Sekiz aydır Sincan F Tipi Cezaevi'nde bulunan Horuz'un Türk Ceza Yasası'nın (TCY) 168/2. maddesi uyarınca örgüt üyesi olduğu öne sürülüyor.
İtirafçı ifade verdi
Horuz'un tutuklanmasına neden olan olaylar TİKKO örgütü üyesi iken Tokat'ta yakalanan ve daha sonra itirafçı olan Erol Çetin'in ifadeleriyle başladı.
17 Haziran 2001'de yakalanıp itirafçı olan Çetin, ifadesinde, 2000 yılının Eylül ayında, Horuz'un, Tokat kırsalında örgüt üyelerinin bulunduğu yere geldiğini söyledi.
İtirafçı Çetin, Horuz'un "Zeki Uygun" adıyla örgüt üyeleriyle tanıştırıldığını; 15 gün kadar örgüt kampında kalıp fotoğraflar çektiğini, röportajlar yaptığını ve bu arada silahlı eğitim aldığını iddia etti.
Çetin, bu röportajlar ile fotoğrafların Özgür Gelecek isimli derginin 22 Aralık 2000 - 4 Ocak 2001 tarihli sayısında yayımlandığını da söyledi.
Horuz tutuklandı
İtirafçının ifadeleri üzerine ertesi gün (18 Haziran) Memik Horuz da İstanbul'da gözaltına alındı.
Soruşturmanın sürdürüldüğü Tokat'a gönderilen ve bir hafta askeri birimlerce gözaltında tutulup sorgulanan Horuz, Tokat Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarıldı ve yasadışı örgüt üyesi olduğu iddiasıyla Çetin'le birlikte tutuklandı.
İtirafçı Çetin, savcılıkta ve Ankara 2 No'lu DGM'deki yargılamalarda da ilk ifadelerini yineledi. Ancak, Çetin'in ifadelerinin aksine, Horuz'un 2000 yılının Eylül ayında İstanbul'da olduğu İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün kayıtları ve bazı resmi evraklarla kanıtlandı.
İtirafları emniyet kayıtları yalanladı
Horuz'un Eylül ayının 9, 13, 15, 23 ve 30'unda İstanbul'da aralarında resmi işlerin de olduğu bazı faaliyetlerde bulunduğu 31 Ekim 2001 günü görülen duruşmada tanık ve belgelerle mahkemeye sunuldu.
Horuz'un 23 Eylül tarihinde İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nce düzenlenen bir panelde konuşmacı olarak yer aldığını gösteren ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Foto Film Şube Müdürlüğü'nce çekilen görüntü ve fotoğraflar da belgeler arasında yer aldı.
Savcı tahliye istedi
Bu gelişme üzerine savcı, "itirafçının beyanlarının yalan olduğunu ve bir komploya kurban edilmek istendiğini belirten" Horuz'un tahliyesini istedi.
Ancak, mahkeme heyeti, savcının "tahliye talebini" kabul etmedi.
"Cahilim, tarihte yanıldım!"
İtirafçı sanık Çetin, 26 Aralık'ta yapılan duruşmada kendisini "çelişkili beyanlarıyla" ilgili sorgulayan mahkeme başkanına, "ben cahil biriyim. İlkokulu bile bitirmedim. O yüzden tarihleri yanlış söylemişim. Horuz'un ne zaman kampa geldiğini hatırlamıyorum" karşılığını verdi.
Duruşma sonunda, savcı bir kez daha Horuz'un tahliyesini istedi, ancak Horuz, yine de serbest bırakılmadı.
"Beraat etmesi gerekir"
Karar aşamasına gelen davada Horuz'un avukatlığını üstlenen Filiz Kalaycı, ortaya çıkan delillerle müvekkilinin beraat etmesi gerektiğini söyledi. Mevcut yasalarla açılacak tek davanın örgüt kampında yapılan röportaj nedeniyle olabileceğini belirten Kalaycı, "Zaten onunla ilgili de İstanbul DGM'de derginin yazı işleri müdürü hakkında açılan dava halen sürüyor. O davada da Horuz'un yargılanmasına neden olan röportajı Almanya'da yaşayan Metin Çiçek isminde bir kişinin hazırladığı gönderilen noter tasdikli belgelerden ortaya çıktı" dedi. (BB)