Fotoğraf: AA arşiv
Taliban'ın 15 Ağustos 2021'de Afganistan'daki iktidarı ele geçirmesinin üzerinden tam bir yıl geçti. 20 yıl sonra ikinci kez iktidara gelen Taliban ülkede şeriat kanunlarını henüz uygulamaya koymadığını söylese de, özgürlüklere dair çok şey kaybedildi. Köktendinci Taliban rejiminden en büyük zararı görenler tabii ki kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+'lar oldu.
Mezar-ı Şerif'te 23 yaşındaki Nefise Balki'nin yaşadıkları, kadınların can güvenliğinin bile olmadığına dair örnek. Ebe olan Nefise, bir gün özel klinikteki işinden yanında erkek bir iş arkadaşıyla çıkıp evine gitmek isteyince Taliban tarafından gözaltına alındı, sonra da tutuklandı. Nefise, yabancı bir erkekle yürümekle "suçlanıp" işkence edildi ve ardından öldürüldü.
Taliban'ın ikinci iktidarının birinci yılında 1977'den beri kadınların hakları ve sekülerlik için mücadele eden Afganistan Devrimci Kadın Birliği'nden (RAWA) Faryal Poya, sorularımızı yanıtladı.
Hayat artık hapishane
Taliban'ın iktidara gelmesiyle peçe takma zorunluluğundan kız çocuklarının okula gitmesine kadar birçok yasakla karşılaştı kadınlar. Bu bir yıl içinde ne gibi haklarını kaybettiler?
Ortaçağdan kalma, faşist ve köktendinci Taliban iktidara geldikten sonra kadınlara sokaktaki her türlü eylem ve hareketi yasakladı. Bunun içine en temel hak olan çalışma ve eğitim de dahil. Afganistan’ın birçok bölgesindeki kadın öğretmen, doktor, STK çalışanının çalışmasını yasakladı. Şimdi bu kadınların artık bir işi yok, evlerindeler. Sadece çok az sayıda öğretmen, doktor ve ebe çalışabiliyor. Kadınlar tek başına artık bir yere gidemiyor. Yanlarında "mahrem" denilen biri olmalı. Yani aileden oğul, baba, eş ya da erkek kardeş olmadan bir yere de edemiyorlar. 20 yıl sonra kazandıkları bütün temel hakları kaybettiler. Hayat, Afgan kadınlar için artık bir hapishane. Şimdi evdeler ama çok umutsuzlar.
Gidecekler
Taliban Afganistan’da bir yıl önce iktidara geldiğinde ne hissettiniz ve bu yaşananları öngörmüş müydünüz?
RAWA politik bir örgüttür. Ülkenin taleplerini karşılayamayan herhangi kukla bir rejim, bir şekilde iktidardan uzaklaştırılacaktır. İlk günden beri bunu biliyorduk. Doha görüşlerinde de, Taliban’a güç veren ABD idi. Eski başbakan Şerif Gani hükümeti, ABD’nin çıkarlarını karşılamıyordu. Amerika, eğer kadın, demokrasi ve özgürlük düşmanı Taliban’ı iktidara getirirsem, Afganistan’daki çıkarlarımızı çok iyi karşılarlar diye düşünüyordu. Bu yüzden gücü Taliban’a teslim ettiler, bunu biliyoruz.
Ama tabii ki bir politik örgüt olarak hiçbir zaman umudumuzu kaybetmedik, kaybetmiyoruz. En karanlık ve en kötü zamanlarda bile yolumuzdan ayrılmıyoruz, mücadeleye ve direnişe devam ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, özgürlük isteyen Afganistan halkı, mücadele eder ve direnirse, durum değişecektir. 20 yıl önce de Taliban beş yıllık iktidardan gönderilmişti, unutmayın. Aynı şekilde şimdi de, devam edemeyecekler. Bu kadar demokrasi ve özgürlük karşıtıyken devam edemeyecekler. Bir şekilde iktidardan gidecekler.
Mücadeleye devam
Bir yıl sonunda neler hissediyorsunuz, hislerinizi soruyorum çünkü hisler de çoğunlukla politiktir.
Antidemokratik, kadın düşmanı, özgürlük düşmanı, gelişim düşmanı bir iktidarı görüyorsanız, günlük hayat cehenneme dönüşmüşse, kadınlar her gün cehennemde ya da bir hapishanede yaşıyorsa, kadınların artık bir işi yoksa, ülkede herhangi bir altyapı kalmadıysa, gerçek anlamda bir yönetim yoksa, böyle bir ülkede yaşamak elbette çok zor. Ama politik bir örgüt olarak direnişimize, mücadelemize devam ediyoruz. Eylemlerimize ve çalışmalarımıza devam ediyoruz. Dünyaya Afganistan’a dair haberler vermeye devam ediyoruz. Çünkü dünya Afganistan’daki esas durumu bilmek zorunda.
Umudu kaybetmiyoruz
20 yıl önce RAWA, Taliban’ın uygulamalarını dünyaya duyuran tek örgüttü. Çünkü o zamanlar televizyon ya da sosyal medya da yoktu. Bu bilgileri hep biz sağladık dünyaya. Yani en zor durumda dahi umudu kaybetmemiz gerektiğini hissediyoruz. Biz başka insanlara umut oluyoruz ve bu yüzden de biz direnen kadınlarla birlikteyiz. RAWA olarak Taliban’ın ilk günlerinde kadınlarla sokaklarda gösteriler yaptık. Bir anlamda yeraltında olmamıza rağmen, mücadelemizin bittiği sanılmasın. Direnmeye ve mücadele etmeye devam ediyoruz.
Protestolar sosyal medyada
Taliban iktidara geldiğinde Afganistan’ın birçok yerinde kadınların sokağa çıktığını hatırlıyoruz. Hala bu tür gösteriler olabiliyor mu?
Taliban’ın iktidara geldiği ilk aylarda Afganistan’ın birçok yerinde kadınların yaptığı birçok gösteri oldu. Kabil’den Celalabad’a, Herad’a kadar. Kadınlar kişisel olarak ya da örgütlü olarak bir araya geldi, sokaklara çıktı, Taliban’ın zalim uygulamalarını protesto etti, temel haklarını talep ettiler. Yani eğitimlerini, işlerini, sağlık haklarını, ekonomik özgürlüklerini istediler. Ama sonrasında gösteriler Taliban tarafından yasaklandı. Taliban gerçekten çok gaddar ve acımasız. Güçleri de var. Kadınlar ölümle tehdit edildi, hapislere atıldı, işkence edildi.
Hatırlarsanız Uluslararası Af Örgütü, Afganistan hakkında bir rapor hazırladı. O raporda kadınlara hapishanede işkence yapıldığı yer alıyordu. Ondan sonra kadınlar susturuldu. Tabii ki protesto etmeye devam ettiler ama sosyal medya aracılığıyla. Kadınlar hala sosyal medyada aktifler. Sloganlarını yazıyorlar, seslerini yükseltiyorlar, evleri içinden fotoğraflarını koyuyorlar, artık bu şekilde tepki vermeye başladılar.
Hapishanede yaşamak
Kadınlar evlere gönderildikten sonra, evlerde nasıl bir hayat yaşamaya başladılar?
Çalışan kadınlara çalışma yasaklanınca, elbette en başta gelirlerini kaybettiler. Tabii ki tüm duyguları ve umutları parçalandı. En başta şok olmuşlardı. İşlerinden ayrılmak zorunda kalınca ciddi depresyona, umutsuz ve karanlık bir ruh haline girdiler. Kadınlarda gitgide sağlık problemleri çıkmaya başladı, günden güne artıyor. Seslerini yükseltmek isterken yasaklandılar. Dışarı çıktığınızda bile, o elinde silah taşıyan adamlar size öyle bir bakıyorlar ki, sanki onlar kurt, siz de yenecek bir lokma gibisiniz. Burka giymek zorundasın, başından ayak parmağına kadar kapanmak zorundasın.
Gerçekten zor bir durum, 20 yıllık ilerlemeden, eğitimden, çalışmadan, bir şekilde kendi hayatını yarattıktan sonra, şimdi o hayatlar yok edildi. Afgan kadınlar için “bir hapishanede yaşamak” çok zor. Kadınlar özellikle çocuklarının gelecekleri için de çok umutsuz. Çünkü kız çocuklar okula gidemiyor. Bu aileler için çok zor, bütün bunları görmek çok zor.
Çalışabilen çok az kadın var değil mi?
Diyebilirim ki Afganistan’da kadınların çoğunluğu çalışıyordu Taliban öncesi. Ama şu anda "bazı" öğretmenler, üniversite profesörleri, ebeler, doktorlar, hemşireler çalışabiliyor. Bunlar aslında erkeklerin yapamayacağı işler olduğu için kadınlar çalışabiliyor. Yani eğer bir erkek ebe olabilse, kadınları yine çalıştırmayacaklar.
LGBTİ+'ların durumu
Peki kız çocukları ve LGBTİ+’ların durumu nasıl?
Çocuklar, özellikle kız çocukları için çok stresli ve zor. Çocuklar sokakta eli silahlı Taliban militanlarını görünce bile korkuyorlar. Ayrıca okula gitmelerinin yasaklanması da çok umutsuz hale getirdi kız çocuklarını. Bütün umutları ve hayalleri yok edildi. LGBTİ+’ların Afganistan’da zaten sesleri çıkmazdı. Afganistan’da aileler bile LGBTİ+ çocuklarının olmasını utanç olduğunu düşünür. Ama Sabur gibi birkaçı yani tanınan LGBTİ+’lar, Taliban’ın yönetimi aldığı günlerde gözaltına alındı, işkence edildi, dalga geçildi, alay edildi. Yani onlar için hayat çok zor. Hiçbir gidecek yerleri yok, Afganistan’ı terk etmek için bile maddi durumları yok. Ve genellikle görünmeden yaşamaya çalışıyorlar.
Kendi kızlarını okutuyorlar
Taliban yöneticilerin kendi kızlarını okumaları için yurtdışına gönderdiğini okumuştum. Bu doğru mu gerçekten, nasıl açıklıyorlar bunu?
Evet, doğru. Üstelik bunu kendileri itiraf etti. Taliban yönetiminden biri çocuklarının eğitim için yurtdışına gitme hakkı olduğunu söyledi. Çünkü o çocukların ülkenin geleceği olduğunu ve o çocukların dönüp hükümet için çalışacaklarını söyledi. Böyle örnekler var. Taliban’ın Pakistan’a ya da başka ülkelere okumak için gönderdiği çocukları var yani. Ama Afgan halkı için eğitim istemiyorlar. Çünkü Afgan halkının eğitim almamasını, olan biteni anlayacak bilince gelmemesini, haklarına sahip çıkmamasını istemiyorlar. Çünkü insanların eğitim alırlarsa, haklarının farkına varırlarsa, bir araya geleceklerini, direneceklerini, bu vahşi ve kadın düşmanı Taliban’ın yönetimini istemeyeceklerini de biliyorlar. Bu yüzden Taliban eğitimli toplumdan korkuyor, bilinçli kadınları istemiyor: Ayrıca Pakistan, İran, ABD vs. gibi diğer ülkeler de Afganistan’ın gelişmesini istemiyorlar. Çünkü biliyorlar ki, eğer toplum değişirse, toplum eğitilirse, şimdi yaptıkları gibi Taliban gibi vahşi ve kötü bir yönetim gelemeyecek.
Direniş sosyal medyada
Tüm bu baskılar altında direniş elbette çok önemli. Nasıl bir direniş var ülkede, özellikle kadınlar için?
Sokakta çok az direniş var ama genellikle direniş sosyal medyada devam ediyor. Afganistan’ın her yerinden kadınlar seslerini yükseltiyor, sloganlarını atıyor ya da fotoğraflarını paylaşıyor. Bu paylaşımlarla, Taliban’a olan öfkelerini gösteriyorlar. Biz de örgüt olarak sitemizde sürekli açıklamalarımıza devam ediyoruz.
Örgüt olarak kurslarımız var, kadınları eğitiyoruz, kadınlar için farklı programlarımız var, okuma yazma kursları, çocuklar için edebiyat, matematik, dil, bilgisayar kursları gibi. Tabii ki bunlar ülkenin farklı yerlerinde ve gizli. Bunlar hep Taliban’ın vahşetine karşı yapılan şeyler. Eğer onlar eğitimi yasaklarlarsa biz de eğitim veririz. Çünkü kadınların Taliban’ın istediği gibi kalmasını istemiyoruz. Bu bizim direnişlerimizden biri. Bunlara benzer şeyleri evlerinden yapan birçok kadın var. Çünkü kadınlar bu kadın düşmanı iktidarı istemiyor, çünkü bizler artık 20 yıl öncede değiliz.
Sesinizi yükseltin
Dünyadaki ve Türkiye’deki insanlara çağrınız var mı?
Dünyada özgürlüğü destekleyen tüm örgütlere, Afgan kadınların yanında olmalarını ve kendi ülkelerinde Afgan kadınların seslerini duyurmalarını istiyoruz. Yani kendi hükümetlerinizin üzerinde bu kadın düşmanı, köktendinci, antidemokratik Taliban iktidarını desteklememeleri için baskı oluşturabilirsiniz. Lütfen cehennemde yanan Afgan kızkardeşlerinizi unutmayın, onların sizin desteklerinize, dayanışmanıza ihtiyacı var. Bu yapabileceğiniz en önemli şey: Afganistan dışında sesleri duyurmak ve onlar yerine seslerini yükseltmek.
Şunu unutmayın: Afgan toplumu özgürlük sever bir toplumdur ve kadın düşmanı zalim rejimi asla kabul etmiyor. Afgan toplumu güçlü, kuvvetli bir toplumdur. Şu an ihtiyaçları olan tek şey, diğer ülkelerin ve dünyanın her yerinden özgürlük taraftarı insanların, desteği ve yalnız bırakılmamak. Şu anda Afganistanlılar unutuldu. Tüm dikkat Ukrayna savaşında. Afganistanlıları unutmayın, cehennemde yanan Afganistan’ı unutmayın, cehennemde yaşayan Afganistanlıları unutmayın.
Not: RAWA aktivistleri gizli kalmak istedikleri için isimlerini değiştiriyor ve fotoğraf vermiyor.
(NÖ)