Haberin İngilizcesi için tıklayın
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı’nın Editör Masası programına konuk oldu.
Burada gündeme dair soruları yanıtlayan Çavuşoğlu Türkiye’nin Rusya'dan alacağı S-400 hava savunma sisteminden F-35’lere, İdlib'de Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan saldırıdan Rusya ile olan ilişkilere kadar geniş bir yelpazede konuştu.
Çavuşoğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
S-400 meselesi
“Son 10 yıldır hava savunma sistemi almaya çalışıyorduk ama müttefiklerimizden alamadık. Patriot’ları da alamadık. Dolayısıyla başka arayışlar içine girdik. En iyi fiyat teklifini ve en iyi teknoloji tekliflerini aldık.
"Yani Rusya’nın teklifi teknolojik bakımdan da, mali bakımdan da en uygun şartlardaydı. Almaya karar verdik. İmzaladık, aldık ve parasının bir kısmını ödedik. Bir kısmı krediye bağlandı. Şimdi tamamen teslim süresiyle ilgili çalışmalar devam ediyor ve Türkiye’ye bunlar gelecek.
“Amerika bizim kararlılığımızı gördü. Türkiye'yi ABD'nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşılık Koyma Yasası (CAATSA) yaptırımlarına dahil etmeye çalışıyor. Yalnız F-35'ler CAATSA yaptırımı içinde değil. Çıkan yasada, F-35'ler yok.
“ABD Patriotlara garanti veremiyor. Fiyatta ve teslim süresinde anlaşsak bile Kongreden geçme garantisi verebiliyor musunuz? Hayır veremiyoruz. Veremiyorsanız, yarın Patriot alamazsak, yine başka sistemler alacağız.
“ABD ne derse olur gibi bir anlayış yok artık. Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil. Ne olursa olsun biz de bize yönelik bir olumsuz davranış veya bir adım olursa bunun karşılığını mutlaka vereceğiz. Hiçbir şekilde bu konuda geri adım atmayacağız."
İdlib’de TSK’ya saldırılar
Çavuşoğlu, İdlib'de Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan saldırıyı ise şöyle değerlendirdi:
"Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen Astana süreci ile ilgili fikrimizi sordu. Astana sürecinin devam etmesinde fayda var. Bugüne kadar Suriye'de sahada ve masada herhangi bir gelişme olduysa, Cenevre süreci orada hiçbir şey olmamasına rağmen canlı kaldıysa, bunun sebebi Astana'da, yer yer Soçi'de yapılan görüşmeler biz üç garantör ülkenin birlikte attığımız adımlar sayesinde olmuştur."
“Tacizler oldu. Rusya ile ateşkes için beraber çalışıyoruz. Rusya'nın burada sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor. Dünkü tacizlerden üç askerimiz hafif şekilde etkilendi ama ne olursa olsun, hiç etkilenmese bile bu atışların oraya yönelik atışların kasıtlı olduğunu düşünüyoruz.
"Rusya'ya ve diğer ülkelere gerekli mesajları verdik. Güven artırıcı adımlarla beraber kalıcı bir siyasi çözüme odaklanmamız lazım.
Kaşıkçı’nın öldürülmesi ve Suudi Arabistan'la ilişkiler
Çavuşoğlu, Türkiye ile Suudi Arabistan'ın arasının Kral Selman göreve geldikten sonra çok daha iyi bir noktaya geldiğini belirterek şunları söyledi:
“Kaşıkçı olayını ikili ilişkilerden bağımsız tutuyoruz. Kaşıkçıyı öldüren kişilerin isimleri belli, öldürdüklerini itiraf ettiler. Bu gelişmelerden sonra Suudi Arabistan'ın bize yönelik yaklaşımı değişmeye başladı. Cinayetin aydınlatılması ve cinayeti işleyenlerin yargı önünde hesap vermesi konusundaki talebimizi ilettik.
“Bu, bir cinayet meselesi. Eğer bu cinayete göz yummamızı, kapatmamızı veya hiçbir şey söylemememizi istiyorlarsa bu, doğru bir yaklaşım değil çünkü bu bir cinayet. Bunun sorumluluğu var. Yerel işbirlikçinin kim olduğunu söylemediler. Öldürdüğünüz kişinin cesedi nerede, bunu bile söylemediniz? Cenaze nerede? Ceset nerede? Bu konularda hiçbir bilgi verilmedi. Bizden kaynaklanan sorunlar değil.
“Cumhurbaşkanımızın Kral Selman'ı bayramda araması, bizim Suudi Arabistan'la ikili düzeyde hiçbir problemimiz olmadığının göstergesidir."
Doğu Akdeniz'de sondaj meselesi
Doğu Akdeniz'deki gelişmelere de değinen Çavuşoğlu şöyle konuştu:
"Akdeniz'deki tüm ülkelere mesajımız şudur, 'Türkiye'yi dışlayan, Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir anlaşma geçerli değildir.' Akdeniz’de biz de varız, bizim de kıta sahanlığımız var.
“Biz, kendi kıta sahanlığımız içerisinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC), Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) ruhsat verdiği alanlarda sismik araştırma ve sondaj yapıyoruz. Eskiden sadece sismik araştırma yapardık çünkü bizim sondaj gemimiz yoktu. Şimdi gemimiz Kıbrıs'ın batısında sondaja başladı."
“Tüm uyarılarımıza rağmen Rum kesiminin tek taraflı bir şekilde Kıbrıs etrafında arama, sismik arama ve şimdi de sondaj çalışmalarına başladır. Neden tek taraflı diyoruz, çünkü burada KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının da hakkı var. Bunu da Rum kesimi ve AB kabul ediyor.
"Biz onlara 'Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına aldıktan sonra bu tür adımları atın' dedik. 'Efendim yaparsak tanımış oluruz.' diyorlar. Şimdi de 'Efendim şimdi değil de satarken garanti altına alacağız.' diyorlar. Şimdi yapamıyorsan satarken de yapamazsın. Yapmazsın ve garanti altına almazsın. Biz güvenmiyoruz."
İsrail ile ilişkiler
Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşme şartlarının olgunlaşıp olgunlaşmadığıyla ilhili soruya ise Çavuşoğlu şöyle cevap verdi:
"Şu anda bu gündemde olan bir konu değil. Maalesef İsrail'in Filistin ve Gazze'ye yönelik agresif politikaları, özellikle Trump'ın aldığı kararlar ve Amerika'nın attığı adımlar yüzünden en son Golan Tepeleri kararı dahil, Netanyahu yönetimindeki İsrail'in saldırgan tutumu ve vahşice insanları öldürmesinden dolayı bizim de ilişkilerimiz gerildi. Filistin'e ve Gazze'ye yönelik bu vahşice saldırıları da görmezden gelemeyiz." (HA)