Fotoğraf: AA
Gezi direnişine katılan ve "darbe teşebbüsü" ile yargılanan Beşiktaşlı taraftar grubu çArşı'dan 35 kişi hakkında verilen beraat kararınının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından dava yeniden görülmeye başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün (12 Temmuz) görülen duruşmada 25 tutuksuz sanık ile avukatları hazır bulundu.
Mahkeme başkanı, Yargıtay'ın bozma ilamını hatırlatarak, sanıklara bu karara karşı diyeceklerini sordu.
TIKLAYIN - Yargıtay çArşı davasında beraatı bozdu
TIKLAYIN - çArşı Davasında Gerekçeli Karar: Gezi Direnişi Anayasal, Demokratik Hak
TIKLAYIN - çArşı'ya Beraat Kararına Savcıdan "Kaos" İtirazı
Sanıklar direnme kararı talep ettiler
Sanıklar ve avukatları mahkemeden kararında direnmesini talep ettiler. Sanık Arda Mutlu Doğan, bozma ilamını kabul etmediğini ve mahkemenin kararında direnmesini istediklerini belirterek, "6 sene önce beraat ettik. O davada her şeyi anlattık. Bu davayı açan savcı FETÖ'den yurt dışına kaçtı. O kaçmışken yargılanmamız anlamsız ve saçma geliyor. Kanuna aykırı hiçbir şey yapmadık." dedi.
Bozma kararını doğru bulmadıklarını söyleyen sanık Ayhan Güner de yaratılan algıdan dolayı saldırılara uğradıklarını, her türlü mağduriyeti yaşadıklarını söyledi.
TIKLAYIN - "çArşı Kriminalize ve Marjinalize Edilmeye Çalışılıyor"
"Çarşı yasa dışı bir örgüt değil"
Güner'in avukatı Devrim Alpaslan ise çArşı gurubunun "bir terör örgütü olmadığını" ifade ederek, "Çarşı yasa dışı bir örgüt değil vicdani bir harekettir. Bu ülkenin yüz akıdır. Sizden çölde bir damla su olmanızı talep ediyoruz" şeklinde konuştu.
Beşiktaş taraftarı olduğunu ve bununla gurur duyduğunu kaydeden sanık Güray Sözmen, "Çarşı'nın da üyesiyim bununla da şeref duyuyorum. Her 6 senede bir mahkeme bizim hakkımızdaki düzmecelerle yargılama mı yapacak? Bir Beşiktaşlı olmam bir Çarşı üyesi olmam sebebiyle bunu neden yaşadığımıza hala anlam veremiyorum. Beraat kararında direnilmesini istiyorum" diye konuştu.
TIKLAYIN - Avukat Sönmez: Gezi ölümlerinin sorumluları yargılanmalı
"Hukuksuzluğun her zaman karşısında olduk"
Sanık Cem Yakışkan da mahkemenin verdiği ilk kararın arkasında durmasını istediklerini vurgulayarak, "Çarşı'yı 40 sene önce kurduk. Çarşı bir taraftar grubudur. Biz bu ülkenin evlatlarıyız. Tabii ki hukuksuzluğun her zaman karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı, Van depremindeki yardımlarımız için bize empati ödülü verdi. Tabi ki Gezi Parkı'na katıldık doğru ama bize bir örgüt demek istiyorsanız 'Mustafa Kemal'in askerleri' diyebilirsiniz" dedi.
Sanıklardan Sarp Dağ'ın avukatı Murat Erdoğan da söz alarak, müvekkilinin bu dava nedeniyle artık yurt dışında yaşadığını belirterek, "2015'de mahkeme karar verdi. Dosya Yargıtay'a gittiğinde ısrarla dilekçe verip temyiz incelemelerinin tamamlanmasını istedik. Müvekkil o dönem üniversite öğrencisiydi. Mezun oldu, pilot olmak istedi. Bu dava nedeniyle güvenlik soruşturmasından geçemedi. Yurt dışında pilotluk eğitimi aldı. Bu dava kesinleşir umudu taşıyordu ama olmadı. Müvekkil bu dava nedeniyle Türkiye'de mesleğini icra edemiyor. Yargıtay kararına direnmenizi istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığının müdahillik talebi kabul edildi
Sanıklarının taleplerinin ardından mahkeme heyeti, usul ve yasaya uygun bulduğu Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyulmasına karar verdi.
Sanıklar ve avukatlarına, birleştirme ve dosyanın esası hususunda yazılı beyanlarını sunmak üzere süre veren heyet, taraflar dilekçelerini sunduklarında birleştirme hususunda muvafakat verilip verilmeyeceği hususunun celse arasında değerlendirilmesine hükmetti.
Cumhurbaşkanlığının müdahillik talebini kabul eden heyet, duruşmayı erteledi.
çArşı davası |
çArşı üyelerinin, Gezi direnişinde sokağa çıkarak “Başbakanlık ofisini ele geçirmeye çalıştığı ve darbe yapmaya teşebbüs ettiği” iddiasıyla hazırlanan iddianame İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 11 Eylül 2014’te kabul edildi. İlk duruşma 16 Aralık 2014’te görüldü. İddianamede ne var? Savcı Adem Meral’in hazırladığı 38 sayfalık iddianamede sanıklar, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 312/1, 265/1, 220/2, Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/1, 5/1, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 28/1, 28/4, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 13/1 maddeleri uyarınca şu suçlamalarla itham ediliyor: “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, Terör Örgütü Kurmak veya Yönetmek, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme.” Sanıklar Davada şu 35 sanık yargılandı: Koray Yalnız, Rüştü Aytan, Arda Mutludoğan, Sezgin Gülnar, Kaan Kabaş, Cem Yakışkan, Sarp Dağ, Barış Karaca, Atay Kesik, Mahmut İli, Numan Bülent Ergenç, Erdener Karataş, Volkan Eroğlu, Ant Erbirsin, Yusuf Demirci, Burak Bulut, Hüseyin Fidan, Ayhan Güner, Tuncer Gençer, Erdem Işık, Hakan Bora, Halil İbrahim Erol, Emre Işık, Engin Sarar, Serkan Sevim, Savaş Yeşiltepe, Akyan Uyanıktürk, Murat Eroğlu, Erol Özdil, İbrahim Aydın, Musa Fırat, Güray Sözmen, Mustafa Uysal, İbrahim Halilullah Turan, Hakan Tezel. Deliller İddianamede suç tarihi olarak görünen 16 Haziran ve öncesinde, çArşı üyelerinin telefonlarının halihazırda ne sebeple dinleniyor olduğu belirtilmedi. Savcı Meral, Gezi direnişini “ilk başlarda demokratik tavır koymaya yönelik iyiniyetli gösteriler” olarak tanımladı. Sanıklardan Yakışkan ve Ergenç, kitleyi Gezi Parkı’na yönlendirerek eyleme katılmalarını sağlamakla suçlandı. Sanıklar ayrıca, “ülkede otorite zaafı oluştuğu görünümünü yaratmak için Beşiktaş Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’ni işgal etmeye çalışmakla” itham edildi. Savunmalarında polisle çatıştıklarını kabul etmeyen sanıklar, aksine polise yardımcı olmaya çalıştıklarını, telefon konuşmalarının birçoğunun şaka mahiyetinde olduğunu, bazı konuşmaların da yanlış anlaşıldığını belirterek suçlamaları reddetmişti. Tüm sanıklar, 29 Aralık 2015’teki duruşmada beraat etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Ekinci, çArşı davasındaki beraat kararına itiraz etti, sanıkların “Hükümeti kanundışı olarak devirmeyi amaçladıklarını ve bu çerçevede kaos oluşturulduğunu” ileri sürdü. Dosya itirazlar üzerine Yargıtay’a taşınmıştı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen çArşı davasında verilen karara ilişkin temyiz incelemesini tamamlamış, sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerini oy birliğiyle bozmuştu. |
(KÖ)