Cumhurbaşkanlığı görevini 28 Ağustos'ta Recep Tayyip Erdoğan'a devretmeye hazırlanan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'nde bir resepsiyon verdi.
Resepsiyona 12. Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Tayyip Erdoğan da katıldı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, "Abdullah Beyin partiye dönmesine, şu devir teslimden sonra hiçbir mani hiçbir hal yok" dedi.
Abdullah Gül'ün konuşması: "Sayın seçilmiş Cumhurbaşkanı, muhterem Hanımefendi Emine Hanım ve değerli misafirler Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı olarak 7 yıllık görev sürem, bitmek üzere. Sonuna gelmiş bulunuyorum. Bu vesileyle eşimle birlikte verdiğimiz bu resepsiyona geldiğiniz için hepinize 'hoşgeldiniz' diyoruz ve hepinize teşekkür ediyorum. "Geçen pazar günü yapılan seçimlerde 12. Cumhurbaşkanı olarak seçilmiş bulunan Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı canıgönülden tebrik ediyorum. Emine Hanımı, sizi de aynı şekilde. Allah'tan muvaffakiyetler diliyorum. Kendilerine üstlenecekleri bu şerefli görevden dolayı Cenabıallah'ın hep yardımcı olmasını temenni ediyoruz, niyaz ediyoruz. Cumhurbaşkanı olarak başlıca anayasal vazifem olan, devletin kurumları arasındaki eş güdümü sağlamam konusunda, yasama, yürütme ve yargı organları mensupları olarak sizlerden büyük destek gördüm. TBMM, iktidar ve muhalefete mensup yönetici ve üyelerinin, hükümetlerimizin, bakanlıklarımızın, TSK'nın ve diğer kurumların, yargı organlarımızın işbirliği ve katkıları, içeride ve dışarıda görevimi en iyi şekilde yerine getirmemde kuşkusuz büyük rol oynadı, katkı sağladılar." "Cumhuriyetimizin, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak 90 yılı aşan yürüyüşünün, son 7 yılını hep beraber birlikte devam ettirdik" diyen Gül, bugün hem veda etmek hem de teşekkürlerini ifade etmek istediğini söyledi. "Görev sürem boyunca, devlet başkanı olarak ülkemizin içeride huzurunu ve istikrarını, dışarıda itibarını ve gücünü korumasına özen gösterdim. Toplumumuza halkımıza, ulusal refah ve barışın yolunun demokratik çoğulculuk, insan haklarına dayalı hukuk devleti ve çağdaş eğitimden ve iyi yönetişimden geçtiği anlayışı ile öncülük yapmaya gayret ettim. Her zaman söylediğim gibi: demokratik hayat bir mükemmelleşme sürecidir. Bu süreç, eleştiri, özeleştiri yoluyla eksikliklerinin giderilmesini, kusurların düzeltilmesini, reformlar yoluyla ise yapılanların iyileştirilmesini içerir. Türkiye'de de bugün çok şükür kusurlarını ve eksikliklerini giderme yeteneğine sahip bir demokratik olgunluğa erişmiş buluyoruz. Dolayısıyla görevimden Türkiye'nin geleceğine olan inancımı, güvenimi ve umudumu muhafaza ederek ayrılıyorum. Ancak son günlerde, başta yakın çevremiz olmak üzere bütün dünyada ne yazık ki insanlığın geldiği uygarlık düzeyine yakışmayan çok ciddi siyasi gerginliklerin ve silahlı çatışmaların, işgallerin, katliamların yaşanmakta olduğunu da endişeyle görüyorum. Dolayısıyla, Türkiye'nin her zamankinden daha güçlü, istikrarlı, itibarlı, saygın ve müreffeh olmasına, kendi çıkarlarımız bakımından olduğu kadar, bölge ve dünya barışı için de muhtaç olduğumuzu vurgulamak istiyorum." "Türk milletinin yüzyıllara dayanan tarihsel birikimi olduğuna işaret eden Gül, "Milletimizin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin 21. yüzyıl dünyasında da seçkin bir yeri olacağına ve Türk milletinin daima asaletini koruyacağına hiç kuşkum yoktur. |
Erdoğan: Siyaset boşluk kabul etmez
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Abdullah Gül'ün "Partime döneceğim" sözleriyle ilgili şöyle konuştu:
"Hüseyin Bey, parti sözcüsü olarak bizim adımıza konuşmayı yaptı. Allah nasip ederse ayın 27'sinde olağanüstü kongremizi yapacağız ve kongre ile birlikte bundan sonraki normal kongreye, büyük kongreye kadar partimizin yönetim değişikliği olmuyor. Sadece genel başkan. Zaten tek maddelik bir gündemle toplanacak. O da genel başkan seçimidir. Sadece genel başkan seçimidir, yapılacak. Gündem budur".
"Abdullah Beyin partiye dönmesine, şu devir teslimden sonra hiçbir mani hiçbir hal yok" diyen Erdoğan'a "Ama genel başkan olamayacak" denilmesi üzerine şunları söyledi:
"Şu anda bu şey değil. Siyasette biliyorsunuz, boşluk asla kabul etmez. İlk iş bu doğabilecek boşlukları ortadan kaldırmaktır. Atılacak adım zaten sadece buna yöneliktir. Bir de tabii partinin başında ayrı bir kişi, başbakanlıkta ayrı bir kişi bu yanlış bir olaydır. Yanlış bir süreçtir. Onun için biraz da gelecek noktasında inanıyorum ki gelecek noktasında partide de taşlar yerine çok daha iyi oturacaktır. Abdullah Beyin, partisine, partimize artık, bundan sonra, dönmesinden daha doğal, daha tabii hiçbir şey olamaz. Böyle bir adımı atması da doğaldır."
Erdoğan, partinin başına gelecek olan kişinin 3. dönemi olanlardan mı yoksa, yeni bir isim mi olacağı ve kabine değişikliğine gidilip gidilmeyeceğine ilişkin soruya da "Bu çok erken bir soru. Biraz sabırlı olun" yanıtını verdi. (NV)