Heinrich Böll Vakfı'nın her yıl kadın hakları alanında mücadele eden kadınlara verdiği Anne Klein Kadın Ödülü’nün bu yılki sahibi feminist, avukat Canan Arın oldu.
Ödül 5 Mart Cuma günü düzenlenen törenle Arın’a verildi.
Türkiye’nin ilk bağımsız kadın sığınma evi Mor Çatı'nın kurucularından avukat Canan Arın kadın hakları alanında 40 yılı aşkın süredir yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Arın, kadınların şiddetin olmadığı ve geleceklerini kendilerinin belirleyebileceği bir hayata sahip olmaları için verdiği mücadele nedeniyle 10. Anne Klein Kadın Ödülü’ne layık görüldü.
Online ödül töreni
Online düzenlenen ödül töreninin açılış konuşmasını Heinrich Böll Vakfı Eş Başkanı Barbara Unmüßig yaptı. Pandemi koşullarının gerek iş hayatında gerekse ev içinde kadınların mevcut durumlarını daha da olumsuz etkilediğini belirten Unmüßig bugün dünyanın her köşesinde kadınların işlerini erkeklere oranla daha fazla kaybettiğini ve ev içi şiddete daha yoğun maruz kaldıklarını vurguladı.
Unmüßig, 1950-2011 yılları arasında yaşayan kadın hakları savunucusu, avukat Anne Klein adına verilen ödülün 2021 yılı sahibi olan Canan Arın’ın yaşamı boyunca bu alandaki çalışmalarını paylaştı.
Türkiye’nin ilk kadın sığınma evi olan Mor Çatı’nın kurucuları arasında yer aldığını belirten Unmüßig, “Mor Çatı yıllardır şiddete maruz kalan kadın ve genç kızların ilk başvuru yeri oldu” dedi.
"Canan ve mücadele arkadaşlarının başarısı"
Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye'de kadınların ve LGBTI+'ların eşitsizlik ve baskıyla karşı karşıya olduğunu söyleyen Unmüßig, kâğıt üzerinde haklar eşit görünse de uygulamanın aynı şekilde olmadığına dikkat çekti.
Türkiye'nin 2012 yılında İstanbul Sözleşmesi'ni imzalayan ilk ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Unmüßig, sözleşmeden çekilme girişimlerini eleştirdi. "Türkiye’nin sözleşmeye taraf olması, Canan ve mücadele arkadaşlarının başarısıydı. Tıpkı şiddet konusunda medeni hukuk ve ceza hukukunda gerçekleştirilen reformlarda olduğu gibi" dedi.
"Senin gibi cesur, korkusuz kadınlar, pek çok şeyi riske atarken aynı zamanda birer rol model, cesaret ve ilham kaynağı oldu" diyen Unmüßig, ödülü Arın'a vermekten dolayı mutluluk duyduklarını söyledi.
Kadınları Yüreklendirdiniz
Şair ve belgesel film yapımcısı Dilek Mayatürk de konuşmasında Canan Arın’ın kadın hakları savunucusu olarak yaptıklarını aktarırken mücadeleci, hak savunucusu kişiliğine vurgu yaptı.
Düşlerin insanı harekete geçiren itici güç olduğunu belirten Mayatürk, şöyle dedi:
“Düşünceye, eyleme geçirilmeyen hayal, kadının kendi yarattığı ve sonunda içine hapsolduğu soyut duvarlar tehlikesi de taşır. Sevgili Canan Arın, siz hem düşlediniz, hem düşündünüz, hem de harekete geçtiniz. Tartışılmaz hukuk bilginize, feminist mücadelenize, kadınlar olarak çok şey borçluyuz."
Mayatürk, Mor Çatı’nın kadınların erkek şiddeti ve baskısından azade nefes alabilmeleri adına yaratılmış, içinde binlerce kadının olduğu çok büyük bir odayı çağrıştırdığını belirtti. Arın’ın binlerce kadının hayatına dokunduğunu ve onlara yaşam alanı sağladığını söyleyen Mayatürk, “Kendi devrimlerini yapabilmeleri için yüreklendirdiniz. Sözlerinizle ve dostluğunuzla ufuklarını genişlettiniz” dedi.
Bugüne kadınların mücadelesi getirdi
2021 Anne Klein Kadın Ödülü’nü Barbara Unmüßig’den alan Canan Arın teşekkür ederken “Bence bu ödüllerin anlamı ödülü alan ülkenin kadınlarına kadın hakları için savaşmaya devam edin, direnin, biz diğer ülkelerin kadınları sizi destekliyoruz, sizinle dayanışma içindeyiz’ mesajını vermesidir” dedi.
Tarihin kadınlar açısından tanımının “kadınların insan, birey olarak kabul edilme mücadelesinin hikâyesi” olduğunu belirten Arın çok sayıda kadının bugünkü konuma gelmek için verdiği mücadelede yaşamlarını kaybettiğini hatırlattı.
Orta çağda bilge kadın oldukları için ateşe atılarak yakılan kadınlardan New York’taki 120 kadın işçinin daha iyi çalışma koşulları istedikleri için yakılarak öldürülmesine kadar tarihte birçok olay yaşandığını belirten Arın “adlarını sayamayacağımız ölçüde çok kadının mücadelesi sonucu buradayız” dedi.
Türkiye’deki en güçlü muhalefeti kadınların yaptığını vurgulayan Canan Arın bu nedenle diğer muhalifler gibi baskıya maruz kaldıklarını söyledi. Yasaların fiilen uygulanmadığını, çocuk istismarının küçük yaşta evlilik ve çocuk doğurma, eğitimden mahrum bırakma ile arttığını, kadın cinayetlerinin politik ve sistematik olduğunu belirtti.
Arın "Cinayet işleyenlerin cezaları sudan sebeplerle hafifletiliyor böylece kadın cinayetlerine yeşil ışık yakılıyor" dedi. Arın ödülünü, Türkiye ve dünyadaki ataerkilliğe, partiarkaya direnen bütün kadınlara armağan etti.
‘Anne Klein Kadın Ödülü’, ülkelerinde kadın hakları alanında mücadele veren kadın aktivistlere veriliyor. 2015 yılında KAMER’in kurucusu Nebahat Akkoç da aynı ödüle layık görülmüştü
Canan Arın hakkındaMor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Kurucusu, İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi Kurucu Üyesi, Avukat. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra London School of Economics and Political Science'ta anayasa hukuku üzerine çalıştı. 1976'da Türkiye'ye dönüp yazıhane açtı. 1980'de Türkiye'de başlayan 2. Dalga Kadın Hareketi içinde aktif olarak rol aldı. 1990'da Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, 1997'de Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği, 1998'de İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi'nin kurucu üyeleri arasında yer aldı. 1994-1997 yılları arasında Avrupa Konseyi Kadın Erkek Eşitliği Kadına Yönelik Şiddet Uzmanlar Kurulu'nda bulundu. 1995'te Birleşmiş Milletler'in Pekin'de toplanan Dünya Kadın Konferansı'nda, 2000'de Pekin + 5 Birleşmiş Milletler New York toplantısında resmi delegasyonda yer aldı. 2005'te yine Birleşmiş Milletler'deki CEDAW toplantısında hükümet dışı kuruluşlar adına gölge rapor veren grup içinde, 2003-2004 yıllarında Türk Ceza Kanunu Kadın Platformu'nun çekirdek kadrosunda yer aldı. Arın'ın kadına yönelik şiddet konusunda çok sayıda makalesi bulunuyor. Anne Klein Ödülü hakkındaAnne Klein- Kadın Ödülü Heinrich Böll Stiftung Derneği'nin Anna Klein adına verdiği bir ödül. Klein mücadeleci bir hukukçu ve lezbiyenliğini açıkça sahiplenen bir politikacı, feminist çalışmaların öncüsü, Berlin eyaletinin ilk kadın senatörü. Bu ödülle her yıl cinsiyetlerarası demokrasinin gerçekleşmesi için olağanüstü bir performans gösteren kadınları destekliyoruz. Ödülün parasal değeri 10.000 euro. |
(EMK)