Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde savaş ve yakın savaş dışında idamın kaldırlmasını öngören madde'nin onaylanmasının ardından gündeme gelen gelişmeleri İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şube Başkanı Hayrettin Pişkin değerlendirdi. Arkadaşımız Orhan Mutay'a ölüm cezasına ve son çıkarılan yasaya bakış açısını aktaran Pişkin "Bütün insan hak ve özgürlüklerinin temelinde yaşam hakkı yeralır" diyor.
OLAY : En temel insan hakkı nedir?
PİŞKİN : Yaşam hakkı insan hakları içerisinde en temel olanıdır. Diğer hakların kullanımı yaşam hakkının varlığına bağlıdır. Bu yüzden insan hakları savunucuları ve kurumların en temel işlevinden birisi ölüm cezasına karşı çıkmak ve bu cezanın işlevlerinden birisi ölüm cezasına karşı çıkmak ve bu cezanın kaldırılması için mücadele etmektir.
OLAY : Ölüm cezasını net olarak nasıl tanımlayabilir siniz?
PİŞKİN : Ölüm cezası, insanın yaşam hakkına bir saldırı ve onun fiziki varlığını ortadan kaldırmaya dönük bir ceza olarak tanımlamak olanaklıdır.
ÖLÜM CEZASININ KALDIRILMASI İÇİN 1987'DEN BU YANA MÜCADELE ETTİK..
OLAY : Ölüm cezasının kaldırılmasına yönelik ilk girişimleriniz adımlarınız ne zaman oldu?
PİŞKİN : İnsan Hakları Derneği de kurulduğu 1986 yılından bu yana ölüm cezasına her koşulda karşı olduğunu açıklamış ve bu cezanın kaldırılması yönünde çalışmalar yapılmıştır. Bu bağlamda ilk adım 1987 yılında başlattığı "Ölüm Cezasının Kaldırılması" kampanyasında topladığı 150 bin imzayı TBMM Başkanlığı'na sunmuştur.
ÖLÜM CEZASI CAYDIRICI BOYUTTA OLAMAZ...
OLAY: İnsan Hakları Derneği olarak bugüne değin ölüm cezasını savunanlara yönelik temel dayanaklarınız neydi?
PİŞKİN: Yüzyıllardan beri tartışılmakta olan ölüm cezasının lehinde ve aleyhinde pek çok görüş ileri sürülmüştür. Ölüm cezasını savunanların temel dayanağı ölüm cezasının caydırıcı olduğu iddiasıdır. Fakat bu güne kadar yapılan araştırmalar ,ölüm cezasının suçların önlenmesinde caydırıcı olduğunu ortaya koyamamıştır. Birleşmiş milletler için 1988 yılında yürütülen ve ölüm cezasıyla cinayet oranları arasındaki ilişkiyi konu alan uluslararası bir araştırma şu sonuca varılmıştır. Bu araştırma, idamların ömür boyu hapis cezasına oranla daha caydırıcı bir etkiye sahip olduğunu gösteren bilimsel kanıtlar ortaya koymamıştır. Böylesi bir kanıtın gelecekte ortaya çıkması da pek olası değil.
OLAY : İdamda ceza ve suç ilişkisi nedir?
PİŞKİN: Cezanın bir öç alma aracı olmadığı gözönünde bulundurulmalıdır. Aynı suçu işleyenlere ölüm ya da ömür boyu hapis cezası verilmesinin kabul edilebilir hiçbir ölçüsü bulunmamaktadır.
İNSAN YAŞAMI VE ONURUNA SAYGI
OLAY : Ölüm cezasına niçin karşı oldunuz?
PİŞKİN: Ölüm cezasının insan hakları ile bağdaştırılmayacağı kabul edilmektedir. Günümüzde pek çok ülkeden sadece Türkiye'de ölüm cezası sözkonusuydu. Bugüne kadar İnsan Hakları Derneği olarak insan yaşam hakkını doğrudan ortadan kaldırdığı için,öç alma gibi ilkel bir anlayıştan kaynaklandığı için suç işlemeyi önleme işlevi olmadığı için, suçluyu iyileştirme ve toplusa kazandırma amacı güden çağdaş infaz anlayışına aykırı olduğu için, adli yanılgıları düzeltme olanağı bulunmadığı için ve insan yaşamına ve onuruna saygıyı yaygınlaştırmak için ölüm cezasına karşı olduk. İdam cezasının kalkırılmasına yönelik kararı ise saygı ile karşılıyoruz. Sevindirici bir gelişmedir.
EN EVRENSEL HAK YAŞAMDIR...
OLAY: Ölüm cezasının tüm dünya ülkelerinde kalkmasını mı savunuyor sunuz?
PİŞKİN : İnsan Hakları Derneği (İHD), etnik köken, siyasal düşünce, cinsiyet, suç çeşitleri, savaş ya da barış zamanları gibi hiç bir ayrım yapmaksızın, koşulsuz olarak ölüm cezasına karşı olmuştur. İnsan Hakları Derneği yeryüzünden ölüm cezasının kaldırılmasını savunmakta ve bunun için uğraş vermektedir. İnsan için en evrensel hak yaşam hakkıdır.
İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ MÜCADELESİ
OLAY: İHD'nin 16 yıldır sürdürdüğü insan hak ve özgürlükleri mücadelesi şu anda hangi süreçte?
PİŞKİN : İnsan Hakları Derneği çetin mücadelelerle dolu 16 yılı ülkemizde insan hak ve özgürlüklerinin gelişmesinde ve kullanılmasında önemli katkılara sahiptir. İnsan Hakları Kavramının tartışılmasında ve bilince çıkarılmasında küçümsenemiyecek bir misyonu yerine getirmiştir. İşkencenin, kötü muamelenin zorbalığın geriletilmesinde etkin bir unsur olmuştur.Bugün kuruluşumuzun 16 yıl sonra yaygın örgütlerimiz ,bilinçli üye ve dünya ölçeğindeki saygınlığımızla mücadelemizi ödünsüzce sürdürecek mevzi ve birikimlere sahibiz.
AVRUPA BİRLİĞİ'NE GİRMEK ÇÖZÜM DEĞİL
OLAY : Ülkemizdeki insan ve özgürlüklerine bakış açınız nedir?
PİŞKİN: Biliyoruz ki, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu demokratik, çağdaş, laik insan hak ve özgürlüklerinin gerçek anlamı ile yaşandığı bir Türkiye'ye ulaşmak için kapsamlı ve birleşik bir mücadelenin zorunluluğu ortada durmaktadır. Herşeye rağmen ülkemizde yaşanan insan hakları ve demokrasi sorununu Avrupa Birliğine girmekle çözüleceğini sanmak veya Avrupa Birliği'ne endeksli davranmak gerçekçi değildir. Ülkemizde yaşanan insan hakları ve demokrasi sorunu ancak, ülkemiz halkının mücadelesi ile çözülebilecektir.
İHD ÇANAKKALE ŞUBESİNDEN ONURLU MÜCADELE
OLAY : İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesinin aktiviteleri ne yöndedir?
PİŞKİN: Çanakkale şubemiz 23 Mayıs 1990 yılında kuruldu. Kurulduğundan bu yana yüzlerce üyeye ulaştı. Çanakkale'de demokrasi mücadelesinde diğer sivil toplum kuruluşları arasında saygın bir yeri vardır.16 zorlu yılı geride bırakırken tüm halkımızı hak ve özgürlükler için, onurlu, başı dik yaşamak için, demokratik bir Türkiye için duyarlılığa ve derneğimizle dayanışmaya çağırıyoruz.