Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) 2015 yılı Basın Özgürlüğü ödül töreni Strasbourg’da gerçekleşti. Basın özgürlüğüne katkı yapan gazeteciler ve gazeteler Avrupa Konseyi’nin de desteğiyle dün akşam düzenlenen törende ödüllendirildi.
Medya dalında Cumhuriyet’in ödüllendirildiği törende, gazeteci dalında Suriye’den Zeina Erhaim, İnternet günlüğü (blog) sahibi olarak Etiyopya’dan yurttaşı Zone9 (9. Bölge) de ödül değer görüldü.
Ödül töreni, Paris’te yaşanan katliamın kurbanlarını anarak başladı. Saldırıda öldürülen Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü stajyeri Anna Pétard Lieffrig ve RSF Yönetim Kurulu üyelerinden Jean-Marie de Peretti’nin kızı Aurélie’yi (33) de anıldı. 24 yaşındaki genç gazetecinin yaşamı anlatıldı ve gazetecilerin şiddet ortamından en fazla zarar gören kişiler olduğu bir kez daha hatırlatıldı.
Onur konuğu Mısır'dan Fahmy
RSF adına yapılan açılış konuşmasında Paris saldırılarından sonra bütün Avrupa ve diğer dünya ülkelerinin terörizme karşı hep birlikte ayakta durmalarının önemine vurgu yapıldı.
Ödül töreninde Cumhuriyet gazetesine ödül verilmeden önce dünyanın farklı yerlerinde işkenceye uğramış, hapis cezasına çarptırılmış gazeteciler de ödül töreninin basın özgürlüğünün savunulmasının evrenselliği açısından dikkat çekiciydi.
Onur konuğu olman ülkesi Mısır’da uzun süre hapis cezasızına çarptırılan gazeteci Mohammad Fahmy’nin sözleri Paris saldırısından sonra önemle üzerinde durulması gereken cümleler:
“Buraya gelmeden önce Paris’e gittim. Tiyatro izlemek için. İnsanların acıları hala devam ediyor. Ağlıyorlardı. Bu saldırılar bizim özgürlüğümüze yöneliktir. İfade özgürlüğümüzü savunmak zorundayız.”
“Hapiste kaldığım süre içerisinde mücadelemi sürdürdüm. Şimdi siz bana soracaksınız: Hapisteyken nasıl mücadele edilebilir ki? Zihnimi kontrol etmeye çalıştım. Güçlü durmaya çalıştım.’’
Erhaim öldürülen meslektaşlarını andı
Suriyeli Zeina Erhaim’e ifade özgürlüğü alanında yaptığı çalışmalardan ötürü bireysel gazetecilik çalışmalarından dolayı ödül verildi.
Ödül törenine Suriye’de olduğu için katılamayan Erhaim törene video mesaj yollayarak düşüncelerini ifade etti. Ödülü kendisi adına amcası aldı. Erhaim, konuşmasında Esad rejimi ve IŞİD tarafından katledilen vatandaş gazeteciliği yapan meslektaşlarını andı.
Can Dündar: Gözyaşlarının rengi yoktur
Törende Çin ve Azerbaycan’da basın özgürlüğü adına mücadele eden gazetecilerin çalışmalarından bahsedildikten sonra Can Dündar Cumhuriyet gazetesi adına verilen ödül için konuşmasını gerçekleştirdi:
“Sözlerime Fransa’daki son katliamdan sonra doğan acıyı yürekten paylaştığımızı belirterek başlamak istiyorum. Türkiye'de Ankara'da da benzer bir saldırı yapıldı. Gözyaşlarının rengi yoktur. O yüzden biz hem Ankara’da hem Paris’te yitirdiğimiz evlatlarımıza aynı gözyaşlarını döküyoruz.’’
"Ödül haberini aldığımda sokağımızda TOMA bekliyordu"
“Yönettiğim Cumhuriyet gazetesi de bugüne kadar suçları sadece gerçekleri yazmak olan dört mensubunu saldırlarda kaybetmiş bir gazete. Biz onların öldürüldüğünün haberinin verildiği büyütülmüş gazete kopyalarının altından geçerek giriyoruz. Dolayısıyla güne öldürülen, tutuklanan gazeteci arkadaşlarımızı anarak başlıyoruz.”
"Yargılandığım gün ödül aldık"
“Bu yaz yaşanan adliye baskınında silahla rehin alınan savcının fotoğrafını yayınladığımız için 7.5 yılla yargılandığım davanın duruşması var bugün. Bu hakkında açılmış onu aşkın davadan sadece biri ve hayatta olduğu gibi ödül ve ceza peş peşe geldi.’’ (FÇİ/HK)
Fotoğraflar: F. Çağdaş İslim. Manşet fotoğrafı: RSF